Sanat; tekrarı ve monotonluğu affetmeyen bir disiplindir. Dolayısıyla yapılmayanı yapan, söylenmeyeni hatta söylenemeyeni ifade edenler iz bırakır. Sevgili Seçil Coşkun da, farklı tekniğiyle sıra dışı eserler sergileyerek Mersin gündemine yeni bir soluk getirdi. “Renkli Yünler Atlası” adından da anlaşılacağı gibi malzemesi yün olan eserlerin bir araya geldiği bir sergi.
Sanatçının yaşamına baktığımızda, bu teknikle çalışmasına şaşırmamak gerekir. Kendisi tekstil mühendisi olduğu için kendi alanından bir malzemeyle çalışmış fakat bir yünle endüstriyel anlamda çeşitli üretimler yapılması son derece sıradanken bunu sanata dönüştürmek oldukça farklı bir yaratıcılığın göstergesi. Özellikle de yaşamın içinden bir malzemeyi, hiç düşünmeyeceğiniz formlarda görmek bakış açınızı değiştirecek. Bu nedenle Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde bulunan bu sergiyi mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Küratörlüğünü, MTSO Sanat Galerisi Yöneticisi ve Heykeltıraş Seda Şahbaz’ın üstlendiği bu serginin kavramsal bir şekilde sunumu da izleyiciyi büyülemek adına başarılı sonuç doğurmuş.
Yünlü hikâyeler; içerik bakımından primitif kaygılarımızı da yansıtmakta… Özellikle suyun, toprağın, ateşin simyası, insanlık tarihinde her kültürde farklı konu başlıkları altında incelenen hatta ister istemez kafa yorulan konular olmuştur. Bu nedenle eserlerin evrensel yönü de görülmüş oluyor. Sanatçı, metafizik konuları da ele aldığı için farklı bir boyut kazanan sergide daha çok doğanın gücünün insan üzerindeki etkisi hissediliyor. Soyut çalışmaların ön planda olduğu bu sergi, aslında hayal gücümüzün sınırlarını zorluyor. Ayrıca kullandığı renklerin de göz alıcı oluşu, estetik anlamda çekicilik katıyor.
Yorum Yazın
Facebook Yorum