Maalesef öyle bir noktaya geldik ki, yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız ilaçlar bile hilelerle dolu. Yıllardır kendi haline bırakılan bazı ahlaksız esnaf ve küçüklü büyüklü firmalar bizlere hem kazık atmış hem sağlığımızla oynamış. Üstüne üstlük bizlerden elde ettikleri haksız kazançlarla servet yapmışlar. Güvenip de her gün, her saatte alışveriş yaptığımız, ucuz diye tercih ettiğimiz üç harfli AVM’ler bile günü, tarihi geçmiş gıda ürünlerini bizlere satıp sağlığımızla oynamışlar. İyi ki zaman zaman ortaya çıkan zabıta ekiplerimiz var. Halkımız, bu tür gıda ürünü satan iş yerlerinin sık sık, zamansız da olsa baskınlarla kontrol edilmesini ve ağır cezalar uygulanmasını istiyor. Gerçi geç kalınsa da sık sık yapılan zabıta baskınları sevindirici gelişmelerdir.
Hastalara ait olan ilaçları çamaşır makinesinde stok etmişler. Hastalara yazılan reçeteli ilaçları satan hastane çalışanlarına operasyon düzenlendi. Sabah saatlerinde eş zamanlı olarak 8 ilde yapılan operasyonda 7’si Mersin olmak üzere 19 kişi gözaltına alındı. Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube ekipleri, bazı hastanelerde MR ve beyin tomografisi için kullanılması gereken ilaçların, hastane çalışanları tarafından usulsüz bir şekilde satıldığını tespit etti. Hatay, Mersin ve Adana’da, aralarında eczacıların ve hastane görevlilerinin de bulunduğu bir organizasyon çerçevesinde, pahalı ilaçları raporlu hastalar adına alarak biriktirip sigortasız şahıslara sattıkları ve şüphelilerin ilaç mümessilleriyle birlikte hareket ettiği belirlendi. Sabah saatlerinde Mersin merkezli 8 ilde yapılan eş zamanlı operasyonlarda 19 şüpheli gözaltına alındı. Bir şüphelinin ev adresinde yapılan aramalarda, çamaşır makinesi, çamaşır sepeti gibi yerlere saklanmış piyasa değeri yaklaşık 3 milyon 500 bin Türk Lirası olan 13.500 kutu ilaç ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Bu tür olayların vicdansızlık olduğunu belirten yetkililer, Mersin Emniyeti'ni kutlarken “sağlıkta bari yolsuzluk yapılmasın” diyorlar.
Emniyet ve zabıta denetimleri başladıkça ortaya neler çıkıyor, görüyorsunuz. Kullanma zamanı çoktan geçmiş ürünleri satanlar mı, aklınıza ne geliyorsa bizlere yedirmeye çalışanlar mı? Bunlarda Allah korkusu olsa yaparlar mı? Ama gidin bakın, hepsinin ağzından Allah düşmez. Elbette namusuyla çalışan ve kul hakkına girmeyenlere saygı duyuyoruz. Avrupa ülkeleri, insan sağlığına zararlı madde bulunan hiçbir ürünü sınırından içeriye almıyor, kendi halkına sağlıklı ürünler yediriyor. Ama bizde öyle bir başıboşluk var ki, bunu azıcık denetimle ortaya çıkarabiliyorsunuz. AVM’lerde satılan gıda ürünleri, meyve ve sebzeler ne kadar denetleniyor, bunu bir araştırmak lazım. Çürük gıdaları, kurtlu gıdaları halkımız hem de parayla yememelidir. Bunlarda Allah korkusu olsa yaparlar mı? Ama gidin bakın, hepsinin ağzından Allah düşmez. Elbette namusuyla çalışan ve kul hakkına girmeyenlere saygı duyuyoruz.
Avrupa ülkeleri, insan sağlığına zararlı madde bulunan hiçbir ürünü sınırından içeriye almıyor; zaman zaman binlerce ton narenciyemiz sınırdan geri dönüyor. Kendi halkına sağlıklı ürünler yediriyor. Ama bizde öyle bir başıboşluk var ki, bunu azıcık denetimle ortaya çıkarabiliyorsunuz. Akıl alır gibi değil, inanın... Neyse, biz bunları ortaya çıkartanlara teşekkür ediyor, devamını bekliyoruz.
Saygılarımla.
Yorum Yazın
Facebook Yorum