Yeni bir yıl, yeni umutlar diye düşünmüştüm… Ta ki ev kiralarının yüzde 25'ten yüzde 65'e çıkmasına kadar… Evi barkı olmayan vatandaşların tek isteği, 2025 yılına iyi bir başlangıç yapmaktı. Ama yeni yıl daha ilk günlerden hayal kırıklığı ve hüsranla başladı.
Vatandaşın tek isteği, geçtiğimiz yılın "emekliler yılı" olmaktan uzaklaşması ve 2025 yılının gerçekten sorunsuz bir yıl olmasıydı. Ancak 2025 yılının ilk günlerinden itibaren, ne yazık ki umutları boşa çıkaran yeni bir kara tabloyla karşılaştık. Maliye Bakanı’nın %65 kira artışı açıklaması, emeklilere büyük bir darbe niteliğindeydi. Zaten ev sahipleri, ağzı açık bekliyordu. Tam da onlar için sevindirici bir uygulama oldu. Emlakçılar ve ev sahipleri sevinçten dört köşe!
Emlakçılar, fiyat artışı karşısında komisyonlarını artırdı; ev sahipleri ise kirayı. Neden böyle yapıyorsunuz diye sorunca, “Hükümetin aldığı karara uyuyoruz.” diyorlar ve böylece işin içinden kolayca çıkıyorlar. Ama hiç düşünmüyorlar ki kiracı bu fahiş fiyatı nasıl ödeyecek? Umurlarında bile değil! İki sektör de sadece kendi çıkarını düşünüyor. Ama konu enflasyon artışı olduğunda ses seda yok…
Her yıl olduğu gibi, bu yeni yıla da hüsranla başladık.
Ülke genelinde, temel ihtiyaçlardan konut fiyatlarına kadar her alanda gelen zamlar vatandaşa nefes aldırmıyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri de Mersin’de sürekli artış gösteren kiralardır. Adliyeler, kiracı-ev sahibi davaları ve duruşmaları ile dolup taşıyor. Bir emekli adliye çalışanının dediği gibi: "Hırsızlık yerini kiracı-ev sahibi davalarına devretti."
Artık sosyal medyada da "Kiralık" ve "Satılık" ev ilanları sürekli artış göstermekte, çünkü vatandaşın alım ve ödeme gücü yok. Fırsatçı emlakçılar ve ev sahipleri, Allah sizi bildiği gibi etsin! Biraz vicdanlı, anlayışlı olun…
Denetim yapacak yetkili bir makam yok. Ceza merci desen hiç yok! Emlak piyasası bu kadar serbest olmamalı, bunu düzenlemek de bizleri idare etmek isteyen hükümetin işidir.
Ev sahiplerine gelince… “Komşu şu fiyata sattı, benimki neden daha düşük olsun?” diyerek bu çarkın bir parçası haline geliyorlar. Tam bir açıkgözlülük değil de nedir bu?
Konut ve kira artışı, kentin ekonomisine de büyük darbe vuruyor ve olumsuz etkiliyor. Zaten sürekli göç alan bir şehirde, Mersin’de yaşıyoruz. Sürekli nüfusu artan ve sorunlarla boğuşan bir MERSİN…
Vicdan nerede? Tatilde mi acaba?
Allah yardımcımız olsun…
Yorum Yazın
Facebook Yorum