Ülke tarihimizin tozlu sayfalarını yeniden açarsak hiçbir hükümet döneminde emekliler bu kadar eziyet görmemişti.
Son dönemde çareyi sadece zam yapmakta bulan yöneticilerimiz maalesef otların içinde gezerken minik kır çiçeklerini nasıl ezdiklerinin farkında değiller. Şu anda en kırılgan kesim sadece emekli maaşı olup, geçinmeye çalışan biçareler.
Yıllarca peşin peşin emekli kesenekleri ödeyen ve vatanına hizmet etmek için var gücüyle en az 25 en çok 40 yıl çalışan emekli kardeşlerimiz maalesef emekli olduktan sonra hüsrana uğramışlardır. Her geçen yılda emekliye ayrılma maaş oranları düşürülmüş ve ebabil kuşu gibi maaşlar söz konusudur.
En son memura yapılan seyyanen zam, maalesef emekliye verilmemiş hatta verilmiş gibi görünen yüzde 25 zam oranı da kök maaş üzerinden olduğu için geçerli olmamıştır. Maaşını alan emekliler, maaşlarına beş kuruş zam gelmediğini öğrendiklerinde ne yapacaklarını şaşırmış sağa sola dert yanmaya başlamışlardır.
Eğer şimdiye kadar bir ev alamamışsa zaten yandı Allah’ın topuna. Kiralar astronomik fiyatlara büründü, ev sahipleri kraldan daha kral görünümlerle kiracılarını her gün rahatsız ederek evi boşaltmaları için uğraşmaktadır. Adliye sarayları evden çıkmayan kiracı ve çıkartmaya çalışan gözü dönmüş ev sahiplerinin dosyaları ile doldu. İğneden ipliğe her şeye saat başı zam yapılırken emekliye 6 ayda 1 defa zam yapmak akıl işi değildir. Her sabah kalkın bakın, fiyatlar uçmuş.
Altın rekor kırıyor, akaryakıt aldı başını gidiyor, kimseyi beklemiyor ev tüpü 500 liraya dayandı, ekmek bazı kentlerde 10 liraya satılıyor. Belediyelerin ekmek kuyruğu, sabah namazından sonra emeklilerle doldu. Bunun vebalini öbür dünyada nasıl anlatacaksınız? Emeklinin aldığı 7.500 lira ile ancak ev kirasını öder birkaç ay sonra onu da ödeyemez sokakta kalması an meselesi.
Vatandaşı yaşat ki devlet yaşasın, vatandaş biterse kimden vergi alınacak? Bu devlet nasıl yaşayacak. Yönetenlerimiz ezileni düşünmezse çok geç olacak. Saygılarımla.
Yorum Yazın
Facebook Yorum