Şu Kleopatra ne kadınmış arkadaş adına havuzlar plajlar hanlar hamamlar söylenip durur yıllarca:)
Rivayete göre bu Sedir Adası’nda da Kleopatra Hanımefendi yüzmüştür efenim. E böyle olunca adanın plaj kısmındaki kum Mısır’dan gemilerle getirilmiş. Bu yüzden de Kleopatra Plajı da deniliyor.
Ada özel bir kuma sahip kumun olduğu alan koruma altına alınmış o bölgeye asla giremiyorsunuz. Hemen yan tarafında küçük bir iskeleden geçerek bu turkuaz sulara bırakıyorsunuz kendinizi.
Yapılan incelemede suyun sodada çoğaldığı ve hareketli olduğu görülmüştür. İçindeki yansımadan dolayı suyun rengi de turkuazdır. İnce ve acık renkteki yapısıyla suyun içinde ipek gibi bir yüzeye basıyormuşsunuz hissi veriyor. Görüntüsüyle de tropik bir adadaymışsınız hissi uyandırıyor, ayrıca adanın batısında yer alan antik tiyatro kalıntılarını da gezebilirsiniz.
Marmaris’te Çamlık köyünden kalkan teknelerle ulaşım sağlanıyor. On beş yirmi dakikalık deniz yolculuğunda göreceğiniz manzara da muazzam yani gidiş yolu ayrı adanın kedisi ayrı güzel. Adaya ve plaja giriş müze kartınız varsa ücretsiz.
Şöyle bir tavsiye de bulunmak istiyorum Kleopatra adasında öğleye kadar zaman geçirip adadan dönüşte ki Çamlık köyü içinde ki Çamlık plajında günün diğer yarısını geçirebilirsiniz. Çünkü ada sabah saatleri daha sakin öğlen gezi tekleri adaya yanaşınca oldukça kalabalık bir hal alıyor. İşte o kalabalık saatlerde Çamlık plajı harika bir seçenek oluyor.
Çamlık plajı da beyaz kumu berrak suyuyla sizi çok etkileyecektir.
Özetle Sedir Adasına gidip görmeyi dönüşte Çamlık plajına da uğramayı kesinlikle tavsiye ederim her bir detayı muhteşem görmeye değer.
Boşuna Kleopatra ablamız yüzmemiş ya:)
Yorum Yazın
Facebook Yorum