Çocukluğumuzda da üç boyutlu yap -boz oyuncaklar vardı. Malum firmanın parçalarını gittikçe küçülttüğü ve yaratıcılığı coşturduğu setler kadar profesyonel olmasa da işimizi görürdü pekala. Çünkü çocuktuk. Hayal dünyamız kutunun üstündeki resimlerden çok daha genişti.
İki boyutlu olan (3D olanlara maket demeyi daha doğru buluyorum) ve adını Türkçe tam karşılığı bulunamadığından pratikçe İngilizce’ den alan ‘puzzle’ lar ise, aynı şekilde parçaları küçülüp sayıları artarak, var olan resmi parçalanmış halde sunan, verilen zaman ve emek ile adeta resmin kendisini yapmış olma keyfini yaşatan terapi aracımız haline geldi. Yarım kalan hayallerin ve işlerin intikam araçları oldular. Er ya da geç tamamlanıp çerçevelendiler çünkü.
Bu işte akılcı yöntem önce resmin bittiği sınırı oluşturmaktır. Birbiriyle dört yandan tamamen organik ve eşsiz formlarla ilişki kuran parçalar içinde, bir yanındaki düz kenarla, sınır teşkil edenleri bulmak daha kolaydır. Köşe başlarını tutan 4 parça elimizdeyse özgüvenimiz daha bir artar. Artık yolumuz açıktır. Ancak ne gariptir ki +3 yaş grubu hiçbir çocuk işe böyle başlamaz. Rastgele bir parçayı eline alır. Onunla eşleşen ikinci bir parça buluncaya kadar tek tek hepsini dener. Zaman sınırlaması olmadığı gibi biz ona öğütlemediğimiz sürece içine sığacağı çerçeveleri, vermedikçe içi boyanacak çizilmiş resimleri de yoktur.
Bu dünyada bir arada yaşayan insanlar olarak da büyük resmin birer parçası gibi yerimizi alırız. Cetvelle çizilmiş kenarları olanlarla sınır-lı ilişki kurarken, minik yuvarlak kollarıyla davet edenleri içimize alıp güvende hissederiz. Çünkü parçanın etrafı ne kadar boşsa düşüp kaybolma olasılığı o kadar artar.
Şükürler olsun yaşam puzzle ‘ı kaybolan parçalarla ilgili farklı davranır. Hiç beklenmedik bir anda birbirine tutunarak var olan yüzlerce, binlerce insan kaybolduğunda sınırlar erir, tüm renkler boşlukları doldurmakta yarışarak akar, resim önce bulanık ve anlamsız görünür, sonra netleşir, yeni eşsiz bağlar kurulur. Çünkü hayatın eksik kalma lüksü yoktur. Ama resmin önceki hali milyonlarca hatırada ve zarif çerçevelerde daima saklanır.
Hücrelerden oluşan organizmalar olup biraz da anlam arayışına düşmüşsek ‘TÜM’ e varmakla bir derdimiz olur hep. Zira içimizde bir yerlerde ‘TÜM’ den geldiğimiz bilgisi saklı durur.
Gidenler ve kalanlarla sınırsız ve bütün yaşamak dileğiyle…
6 Şubat 2023 kayıplarımız anısına saygıyla…
Yorum Yazın
Facebook Yorum