Bu günlerde tüm halkımızı yakından ilgilendiren ve çok konuşulan en önemli konulardan birisi. Bir araştırma yaptım, en birinci konu asgari ücret, sonra sığınmacılar. Esad denilen cani, hayatını kurtarmak için hemen bir uçağa binip Moskova’ya kaçmış. Uçak dolusu serveti ile bizim köye gelseydi hemen kucaklardı bazıları.
Şam düştükten sonra ortalıkta bir kaos yaşanıyor. Bir hükümet, bir yönetici görünmüyor, ortalık Kerbela gibi, toplu mezarlar açılıyor, hapishaneler boşaltılıyor, saraylar yağmalanıyor, suçlu Esad yanlıları bir bir yakalanıp kurşuna diziliyor. Tam bu kaos içinde hangi Suriyeli buradaki güvenli hayatını bırakıp gider ki?
Şu anda Şam’ı esir alan güçler sokağa çıkma yasağı koymuş, dışarı çıkmak için izin almak zorunda olan vatandaşlar nasıl yaşıyor bir bilseniz. Allah bizleri esirgesin.
Diğer taraftan bakınca, on yılı aşkın süredir milyonlarca sığınmacıyı besleyen devletimizin bütün kaynakları kurudu. SGK iflas etti, bedava ilaç ve tedavi temin etmekten aciz durumda. Tek yaptıkları bol bol çocuk imal etmek, başka hayırları yok. Vatanları parçalanırken burada rahatça yaşayanlar, şimdi delikanlı gibi zafer gösterileri yapıyor. Gidin ülkenizde yapın, defolun artık ülkenize!
Şimdiye kadar "Esad zulmü var" diye korkup gitmeyenler, bahane üretenler, şimdi bahaneniz kaldı mı? Bazı gidenlerle ilgili bilgi veren arkadaşlar, sadece Halep tarafına çok giden olduğunu ve sınırın karşısında onları karşılayan arabalı akrabaları olduğu söylüyor. Bazıları da sadece yağmalamak için gidiyor olabilir.
Gönül istiyor ki hepsi bir an evvel ülkelerine dönsün, hükümet kursun, Suriye’yi yeniden ayağa kaldırsın. Daha şimdiden ABD, İsrail, HTŞ, PKK ve PYD gibi güçler kendilerine arazi ayarlıyorlar.
Suriye zengin bir ülke, petrol dolu, Antep fıstığının kralı oralarda, zeytinin en güzelleri orada yetişiyor. Yeniden ayağa kalksa burada hiç Suriyeli kalmaz inşallah.
Saygılarımla.
Yorum Yazın
Facebook Yorum