SATRANÇ

Hintli Hakim Nasır Dürh, Hint hükümdarı Tahmand Şah için icat etmiş satrancı. "Beyin savaşı" oyununa hayran kalan hükümdar, Dürh’a: "Dile benden ne dilersen" der. Usta, her kareye bir öncekinin katı kadar buğday tanesi ister. Hükümdar bu isteği az ve komik bulur. Oyun ilerledikçe, işin sonunda 300 yıllık zahire tutarı kadar buğday gerektiğini görür. Dürh: "Şahım, hesabın büyük çıkacağını biliyordum. Size satrancın ne kadar büyük bir oyun olduğunu anlatmak istedim" der.

570 yılında Hindistan’da oynanan satranç, 600'de İran’a girer. İran bu oyuna müthiş kafa yorar. 9. yüzyılda Avrupa’ya giriş yapar. İnsan harikası bu oyun, Doğu medeniyetleri tarafından geliştirilmiş ve Batılılara Abbasiler tarafından öğretilmiştir. Halife Harun Reşit, en tanınmış satranç ustası olarak karşımıza çıkar. Büyük İslam Alimi el-Kindi de usta bir oyuncudur. Satrançta tanınmış diğer isimler arasında Mevlanâ, Cem Sultan, Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail, Timur ve Atatürk de vardır. Bir rivayete göre, Yavuz Sultan Selim, Van’da şehzade iken bir derviş kılığında İran’a gider ve Şah İsmail ile satranç oynar. Selçuklu'nun büyük devlet adamı Nizâmülmülk, padişaha dost olacak kişinin mutlaka iyi derecede satranç oynaması gerektiğini söyler.

Neden Satranç?

• Odaklanmayı sağlar, konsantrasyonu artırır.
• İyi düşünme, sabırlı ve düşünceli olmayı sağlar.
• İlk olana değil, diğer seçeneklere bakmayı öğretir.
• Büyük resme odaklanmayı sağlar.
• Analiz ve planlama yeteneğini artırır.
• Kendini daha iyi tanımayı sağlayarak özgüveni artırır.
• Neden-sonuç ilişkisini kurar.
• Çevrelerine karşı daha sorumlu olmayı öğretir.
• Yönetim becerisi kazandırır.

Tüm çocuklara satranç, eğlence olarak başlatılıp daha sonra spora dönüştürülmelidir. 4-6 yaş arası satranca başlanmalıdır. Zeka gelişimine büyük katkı sağlayan bu alanda, dünya sıralamalarında yer almamızı ve okullarda ders olarak okutulmasını bekliyoruz.

Temmuz 2024 yılında Grenke Açık Satranç Turnuvası'nda, 13 yaşındaki Yağız Kaan Erdoğmuş, 33 yaşındaki dünya şampiyonu Magnus Carlsen’i mat ederek adını dünyaya duyurdu. Bilimsel eğitim sisteminden uzaklaşmaktan vazgeçip her alanda altın çocuklar yetiştireceğimiz günlerin dileğiyle…