Mersin’de son aylarda her nedense büyük bir hareketlilik göze çarpıyor. Herkes birbirini ağırlama ve beraber hareket etmeye çağırıyor ancak ortaya çıkan bir icraat yok. Oturuluyor, kahkahalar atılıyor, yemekler yeniyor, alkoller şişe şişe... Gören görmeyen de sanır ki Mersin’i yeniden inşa ediyorlar. Ama kişisel menfaatler su yüzüne çıkınca herkes aslan kesiliyor. Dağlar taşlar yağmalanıyor, kıyılar kaçak yapılarla istila ediliyor. "Ye kürküm ye" misali, karışan denetleyen maalesef yok. Önüne gelen “Burası benim.” diyor ve el koyuyor. Bir bakmışsınız, kocaman bir sahilde tesis olmuş.
Örneğin, Arpaçbahşiş Gondol Sitesi çaprazı Şoray 3 önü denize sıfır içkili balık restoranı bir gecede ortaya çıkmış ve sabah uyananlar bakmışlar ki kocaman bir tesis var. Yapılan araştırmada ise bu koca tesisin ruhsatsız olduğu ileri sürülüyor ve apartman sakinleri de rahatsız. Oralarda denize girmek, yürümek bile yasak. Yetkililerin bir an önce sahilleri ve yapıları gözden geçirip ruhsat kontrolü yapması lazım. Böyle bir denetimsizlik sürerse sahil işgalcileri ile vatandaşlar arasında üzücü olaylar ortaya çıkabilir. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar aşırı müzik sesi ve şarkı söylemeler, ateşler etrafında Kızılderililer gibi oynamalar artık çevre halkını çileden çıkarıyor. Vatandaşların tek isteği, ilkbahar yaz mevsimi gelmeden sahillerimizde sıkı bir denetim yapılmasıdır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum