Mesleğimizin güzide örgütü Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nin (MGC) genel kurulu yapıldı.
Daha dün gibiydi art arda gelen genel kurullar olduğu.
Önceki genel kurularda da adaylar yarıştı.
Çok büyük ilgi gören bu yarışlarda geniş katılım sağlandı.
Demokratik derslerin en güzel örnekleri yaşandı. Bütün sert eleştiriler ve karşı cevaplar sonucu kazanan adaya diğer adaylar başarı dileme anlayışı ve uzlaşısı için de el ele ortak fotoğraflar verilerek seçim tamamlanmıştı.
Seçim boyunca bütün yaşananlar geride kalmıştı.
Rüstem Kaya Tepe ve ekibi göreve gelmişti.
Demek ki 3 yıl tamamlanmış ve 27 Ocak 2024 Cumartesi günü seçim salonunda üyeler yerini almıştı.
Şimdide son seçimde bu salona nasıl gelindi gelişmelere bakalım.
Üç yıllık hizmet döneminde olan mevcut başkan R. Kaya Tepe ile Beycan Üçkardeş, MGC’nin son genel kurulunda başkanlık yarışında olduklarını ilan ettiler.
Genel kurul yaklaştıkça seçim çalışmaları hızlandı ve herkes kendi projelerini sunarak diğer tarafın eksik ve olumsuz noktalarını gündeme getiren çalışmalar yürüttü.
R. Kaya Tepe daha önce yapılan ve daha çok adayın katıldığı seçimlerde herkesin tahminlerde zorlandığı ve birbirine yakın imkân ve tecrübelerle sandık başına gittiği seçimleri kazanmıştı.
Neden imkânları birbirine yakın dedim.
Her iki adayın da görsel medya alanında hatırı sayılır ve izlenen uydu üzerinde yayın yapan ve geçmişten bu yana resmi ve özel kurumlarla ilişkili haber ve programlar sunan avantajları vardı.
R. Kaya Tepe ile Turgay Demirtaş’tan bahsediyorum.
Zaten Fatih Şahin listesinde yakalanan şans, İbrahim Yalçıner’in de aday olması ve ayrı liste çıkarması bu alandaki oluşuma güveni sarsmıştı.
Bütün bu gelişmeler R. Kaya Tepe’nin şansını artırdı ve önemli bir farkla seçimi kazanarak bugüne kadar yaptığı çalışmalar ve avantajlarla salona geldi.
Seçim ile yönetilen her alanda olduğu gibi MGC içinde muhalif olanların eksik bulduğu zorunlu yapılması gerekenlerin yapılmasını isteyeceği mesleki anlamla ilintili sağlık, sosyal, siyasi ve özlük hakları konusunda talepleri dilendirerek aday olma seçme seçilme hakları olur. İşte bunlardan biri de uzun süre çalışan gazetecilerden biri olan Beycan Üçkardeş göreve talip olduğunu belirterek aday oldu.
Seçim boyunca her iki adayın dile getirdiklerini ele alarak sizleri sıkacak değilim. Zaten bu demeç açıklama vaatlerin çoğu mesleğimiz gereği kendi çalıştığımız gazete, radyo, televizyon İnternet haber portalı ve sitelerinde yer aldı.
Dolayısıyla bizler biliyoruz.
Takipçilerimize duyurduk.
Onları burada tekrar ele almak saygısızlık olur.
Yer işgal etmek anlamına gelir.
Salonda üyeler, konuklar ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca yerlerini aldı. Divan başkanlığına Karaca seçildi ve kongre açılmış oldu.
Ama salonda bütün gerilime rağmen adayların yaptıkları açıklamalar ve demokratik uzlaşı ortamı içinde düşüncelerini açıklayarak aday olmalarının sebeplerini açıklayarak destek istediler. Bazı hoş olmayan tavırlar dışında herkesin takdir etiği bir ortam içinde sandığa gidildi.
Seçime ilk defa katılan Beycan ÜÇKARDEŞ’in Beyaz Listesi 58 oy aldı.
Kırmızı listede yer alan R. Kaya TEPE’nin listesi ise 157 oy aldı.
Aslında bu sonuç her iki tarafın başarılı bir sonuç aldığını göstermiştir.
R.Kaya TEPE, Pandemi ve Deprem zamanı ile genel seçim ve ekonomik krizlerin olduğu bir dönemde işini gücünü bir tarafa bırakarak Medya Patronu olduğu suçlaması yerine kendince kuruma 2 yer kazandıran ulusal ve uluslararası birçok alanda temsiliyet görevini yerine getirdi. Bu gözden kaçırılmamalı. Ama doğrusunu da R. Kaya Tepe, bu fedakârlığının kendisi dışında bazı yönetim kurulu üyelerine çok önemli bir avantaj sağladığını herkes biliyor. Kaya beyinde bunu görmesi ve ona göre davranması sağduyulu cemiyet üyeleri tarafından dost uyarısı olarak dile getirilmektedir.
Beycan ÜÇKARDEŞ ise çalışan bir gazeteci olarak bütün imkânlardan mahrum olarak dile getirdiği sorunlarla birkaç hafta içinde bir liste çıkarması ve bu kadar oy alması gerçekten azımsanmayacak bir sürpriz sonuç almıştır. Herkesi sahip olduğu imkânlar ayırdığı zamanlar ve etrafında olan engellerle değerlendirildiğinde azımsanmayacak bir başarı olarak görülmelidir.
Sonuç yapılan bir seçim ve seçimin sonunda kaybeden adayın olmaması ve kazananın da tüm MGC olması, adayların ortak barış ve uzlaşı ortamı içinde ellerinin havaya kalkmasıdır.
Bu fotoğrafı vermeleridir.
Geçen genel kurulda olduğu gibi.
MGC’ye çok yakıştı.
Yorum Yazın
Facebook Yorum