Türk Dünyası Sevdalıları (TÜDAS) Platformu, Türkiye’nin hem Doğu Akdeniz’deki egemenlik hakları açısından kritik bir döneme girmesi hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik son dönemde gündeme gelen tehditler karşısında kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın açıklaması yaptı.
Orta Asya devletlerinden Özbekistan ve Kazakistan, Güney Rum kesimine birer büyükelçi atadı. Bu atamayla beraber diplomatik hareketlilik başladı. Türk Teşkilatı'nda gözlemci statüsünde olan Türkmenistan’ın, 31 Mart 2025’te Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne büyükelçi atamasıyla siyasi dengeler maalesef altüst oldu.
Elbette ki bunda en büyük rolü, Avrupa Birliği’nin Orta Asya açılımı olarak değerlendirdiği yeni politikası oynadı. Bu politika, Ukrayna Savaşı ve Trump’ın yeniden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmasıyla birlikte dünya jeopolitiğinde hızlı değişimlere yol açtı.
Herkesin de bildiği gibi, uluslararası ilişkilerde ideallerden ve ideolojilerden ziyade güç dengesi, ulusal menfaatler ve konjonktürel gelişmeler daima çok büyük bir etkiye sahiptir. Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Avrupa Birliği’nin değişik enerji kaynaklarına yönelmesi bu süreci hızlandırmıştır.
Elbette bunun yanı sıra, Avrupa’nın stratejik ortaklık kapsamında beş Orta Asya ülkesine 12 milyar avro yatırım yapacağını açıklaması, bu devletlerin yüzünü Batı’ya çevirmesinde önemli bir faktör olmuştur. Özellikle de Avrupa Birliği’nin Kazakistan’a yaptığı ekonomik yardımın bu süreci tetiklediği biliniyor.
Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki hassasiyetinin, Türk Devletleri Teşkilatı’nda yeterince karşılık görmediği bir gerçektir. Bir adım atılacağında Türkiye’nin yaşananlardan rahatsız olacağı maalesef hesaba katılmamıştır. Bu bize şunu gösteriyor ki bu devletlerin kendi ulusal menfaatleriyle hareket ettikleri aşikârdır.
En üzücü yanı da, Türk Teşkilatı'nda tam da Türkiye’nin gücü ve etkisinin artmaya başladığı bir dönemde bu adımın şok etkisi yaratmış olmasıdır. Türkiye’nin Türk dünyası ile ilişkileri bu süreçten ciddi zarar görmüştür.
Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de egemenlik haklarımız açısından çok kritik bir öneme sahiptir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk devletleri tarafından hâlâ tanınmaması hususunda Orta Asya devletlerinin atmış oldukları bu diplomatik adıma teamüllere göre bir tepki konması şarttır.
Bu bağlamda Türk dünyası teşkilatlarını yönlendirmemiz, dış cepheyi güçlendirmemiz, iç politikanın kargaşasından uzaklaşıp birlik olup haklılığımızı dile getirmemiz gerekiyor. Günün sonunda ne olursa olsun, çözümlerimizi barışçıl bir yöntemle sergilememiz gerekiyor. Çünkü karşımızda aldığımız ülkeler bizim de soydaşlarımız; bizi bize düşman etmelerine izin vermememiz gerekiyor.
Haklı mücadelemizi verirken Allah’ın yanımızda olduğuna inanıyorum.
Saygılarımla.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İÇİN KRİTİK DÖNEM

Yorum Yazın
Facebook Yorum