Kütüphane anlamına gelen ve genellikle Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan "bibliothek" kelimesinin aslı Eski Yunancadır ve biblion kitap, baskılı ürünlerin saklandığı yer demektir. Türkçedeki kütüphane ise, Farsça ve Arapça kökenli kütüb (kitaplar) ile Farsça hane (ev) sözcüklerinden türemiştir ve "kitapların evi" anlamına gelmektedir. Her iki dilde de kütüphane terimi, kitapların saklandığı yer anlamında kullanılmaktadır.[1]“Kütüphaneler, elde edilen bilginin toplanması, depolanması ve dağıtılması fonksiyonlarını gören hizmet işletmeleridir” [2] Toplumsal gereksinimleri karşılamak için kurulan kütüphaneler, her türlü kayıtlı bilgi kaynağını bilgi gereksinimi olan kullanıcıya etkin biçimde sunar böylece bağlantı işlevini sağlamaktadır.[3]Edindiğimiz bilgiler kaynaklar çerçevesinde kütüphanelere yaklaşımımızın ilkesel mi ilkel mi olması gerektiği, birçok bilgi ve belgeyi kucaklayan kütüphanelerimizin kontrollerinin ne derece yapıldığı sorusunu doğurmaktadır. Hele ki eski binaları kütüphaneye dönüştürmeden önce tesisatlarının, binanın neye karşı patlayabileceği değerlendirilmelidir. Mersin'imizde, istasyonun karşısındaki bina, kurumlara ev sahipliği yaptı ve en son kütüphaneye dönüştürüldüğünde hep beraber sonucu gördük. O güzelim kitaplar, bilgi kaynakları ne oldu acaba? Yazık değil mi? Bir söz vardır: "Kırık testide su durmaz." Lütfen eski binaları kurumlara vermeden önce bina içinde tehlike yaratabilecek donanımların gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Hep aklıma gelir:
Çocukluğum...
Çocukken kandırıldığımı büyüdükten sonra anladım.
Yorum Yazın
Facebook Yorum