Sosyal hayattan, aileden, özel olarak aldığımız eğitimlerin yanı sıra diziler ve sosyal medyadan sürekli öğreniyoruz. Okul eğitimleri, davranış şekilleri, manipülasyon ve ikna teknikleri, beden dili gibi tüm öğretilerimiz içsel enerjimiz olmadığı sürece çok da işe yaramıyor. İçsel enerji kendimizi ifade etmemizi ve hayatımızı kolaylaştırıyor.
Yaşam enerjisi ile dolu olduğunuzda ne giyerseniz giyin, nasıl olursanız olun ve görüntünün önemi olmadan çevrenizdeki insanlar düşüncelerinde sizi daha iyi bir yerde konumlandırıyor.
Enerjik insanların duruşu, bakışları daha farklı oluyor, gözlerinin içi ışıl ışıl parlıyor, ses tonlarında ve cümlelerinde ayrı bir neşe oluyor. Ayrıca gülmek ve gülümsemek için küçük bahaneler arayışı içindeler. Olumlu düşüncenin ve sevebilmenin etkilerini auralarında hissedip dışa yansıtma becerileri çok yüksek olmakla beraber kendilerine ve yapabileceklerine çok güvenmekteler.
İnsanlar tarafından daha hızlı fark ediliyor ve bu tür insanların hayatlarında olmalarını hep istiyorlar. Enerji dolu insanlar, hüznü de sevinci de içlerinde dolu dolu hissederler. Bunu dışarı yansıtmalarını da kolay olur. Ayrıca kendi enerjilerini düşüren faktörleri hızla bulup çözüm ararlar. Ve enerjilerinin fazla düşmesine asla izin vermezler.
Enerji bu dönemde hiperaktivite olarak değerlendiriliyor. Ve ilaçlarla baskılanmaya çalışılıyor. Oysa ki içten gelen enerji çocuk yaşlarda bastırıldığında ilerleyen dönemlerde farklı sorunlar olarak ortaya çıkar.
Yaşam enerjisi, hiperaktivite veya adına her ne diyorsanız doğru kullanıldığında ortaya çok güzel şeyler çıkabilir. Bu tür insanlarda heves ve coşkusu çok fazla olduğu için sürekli bir merak halindedir ve her şeyi deneyip, yapmak isterler. Bir çok şeyi aynı anda yapma isteği kişilerde zamanı nasıl kullanacağı konusunda da doğru adımlar atmasını sağlar. Ayrıca iradeleri de sağlamdır.
Ya içsel yaşama enerjimiz düşükse ve bizde onlar gibi olmak istiyorsak.
Kaç saat uyuduğumuzdan önemli olan ne kadar kaliteli uyuduğumuzdur önemli olan. Çok uyku da insanın beynini uyuşturuyor.
Beslenme konusu olmazsa olmamız, fast food tüketim, aşırı yağlı, kalitesiz ve sürekli beslenmek yerine. Zamanında doğru besinleri alarak, beslenme alışkanlıklarının sağlıklı gıdalara yönelmesi gerekiyor. Aslında beslenmede yaptığımız hataları hepimiz biliyoruz. Doğru besinleri, doğru zamanda tükettiğimizde üzerimizde fazladan ağırlık hissetmemiş de oluruz.
Suyun etkisi enerjimiz üzerine çok fazladır. Su hayatta olmazsa olmazımız. Bedenimizin su ile barışık olmasına özen göstermeliyiz. Ayrıca günlük alınan duşun önemini belirtmeden geçemeyeceğim. Yaz- kış doğru zamanlarda alınan duş vücudu rahatlatarak, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Bu da dışa yansıyan enerjinizi olumlu etkileyecektir.
Yapabildiğimiz kadar spor. Spor yapmaya zamanımız yoksa bile üşengeç düşünceleri ve hareketleri bir kenara bırakmak gerekiyor. Çok zor durumda değilsek ve zamanla yarışmıyorsak bir başkasından bir şeyi getirmesini istemek yerine kendimiz alabiliriz. Merdivenleri çıkmak zor olabilir ama en azından inebiliriz. Veya masa başı çalışıyorsak arada bir hareket yaparak kan akışımızı hareketlendirebiliriz.
Teknoloji, dopamin( mutluluk) hormonunu nasıl salgılatacağını ve kendisine bizi nasıl bağımlı hale getireceğini iyi biliyor. Yapay bir dopamin çok da işe yaramıyor ve daha fazla bizi mutsuz hale getirebiliyor. Sosyal medyaya biraz mola verip veya orada geçirdiğimiz zamanı sınırlayıp kendi özümüze iyi gelecek hobiler edinebiliriz. Fırsat buldukça doğa ile iç içe olmak ruhumuza iyi gelecektir.
Başımıza gelen istenmeyen olaylarda genel olarak sorgular, üzülür, ağlar ve kabullenmekte zorlanırız. Olanı olduğu kabul etmek ve çözüm üretmek bizi sorunlardan hızla kurtaracaktır. Ayrıca kafalarımız sürekli karışık ve zaman zaman zihnimiz puslu gibi hissederiz. Kafanızda ne kadar düşünce varsa olumlu olumsuz bir kağıda aktarın ve tek tek nasıl çözülür kenarlarına not yazın. Bunun için “zihin haritalama” iyi bir yöntem.
Giysilerimizin de enerjimiz üzerinde etkisi büyüktür. Kirli, ütüsüz veya içinde kendimizi iyi hissetmediğimiz kıyafetler giydiğimizde de enerjimiz iyi etkilenmeyebilir. Giydiğimiz kıyafetlerin renkleri hem kendimizi hem de karşımızda ki kişi üzerinde farklı bir enerji yaratacaktır.
Olumlu düşünce ve motivasyonla dolu bir tutum benimsemek enerjinizi daima yükseltebilir. Hayatlarınıza pozitif aktiviteleri dahil ederek ve sosyal bağlantıları arttırarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Enerjik yaşam tarzı çoğu zaman kişisel bir tercih sebebidir. Üstesinden gelmek için sürekli bir çaba halinde olunması gerekir. Bunun aksi hali tembelliktir. Hayatımızdaki olumsuz düşünen insanlara sınır koymayı da ihmal etmememiz gerekli.
Dinlediğiniz müzikler, izlediğiniz filmler ve okuduğunuz kitapların yaşam enerjiniz üzerinde inanılmaz etkileri vardır.
Enerjinizi kimsenin çalmasına izin vermeyin, siz bunu kolay elde etmediniz.
Unutmayınız, insanlar tercihlerinden var olur.
Saygılarımla…
Yorum Yazın
Facebook Yorum