Her birine bir dokun, bin ah işit. Dünyada eşi benzeri olmayan uygulamalar ülkemizde mevcut. Önce başını sokmaya çalışan emekli kiracıyı ele alalım. Kentimizde on bin liradan aşağı ev yok. Emeklinin maaşı on bin.
Bu adam ne yapacak ve nasıl geçiniyor diye merak eden yok. Kazayla bir işe girmişse vergi vermek zorunda. Esnaf dükkan tutamıyor, yeni işyeri açamıyor, vergi yükünden perişan olmuş soran yok. Böyle giderse kapanan dükkanlar milyonu geçecek ve devlet bunlardan vergi alamayacak. Vatandaş çaresiz, yüzde 25 kira oranı kaldırılırsa, kaba kuvvet devreye girecek, ev ve dükkan sahibi ile kiracılar sokaklarda haklarını arayacak, adliyeler zaten perişan ve çözüm yok. Şahsen benim bir mülküm olsa, kiraya vermeye korkarım, kiracıyı çıkarmak ne mümkün, mülk sahibinin hiç hakkı yok. Milyonları bağlayıp bir ev alıp kiraya verip bundan geçinen adamın suçu ne?
Eğri oturup doğru kararlar alıp bu konuyu çözmek hükumetin en acil konusudur. Yoksa yakında çok geç olacak bilesiniz. Enflasyon canavarı yüzde yüzleri geçince kiraların güncellenmesi gerekirken, yüzde yirmi beş sınırı ile bir dur deniliyordu o da kalkınca her mülk sahibi kiracısına ‘beğenmiyorsan çık’ diyecek, adam da ‘çıkarabilirseniz çıkarın, çıkmıyorum’ diyecek ve ip kopacak. Saygılarımla…
Yorum Yazın
Facebook Yorum