Kariyer tercihine gelinceye kadar neler yaşıyoruz bir bakalım…
Üniversite sınavına az kaldı.
Artık bundan sonraki yaşamını belirleme zamanı da geldi. Kafalar karışık. 200 soruluk (tyt-ayt toplamı) bir engel seni beklerken sınava da şurada ne kalmışken;
Kaygılısın,
Havalar güzel giderken, kapalı ortamda ders çalışmak neden sorgulamaların var,
12.sınıfsan okula devam zorunluğu,
Okula gideceğime ders çalışırım mantığı,
Evde de çalışamama hali,
Okulda yazılı baskısı,
Sürekli girdiğin deneme sınavları ve onların inişli çıkışları netlerinde gösterdiğin istikrarsızlığın,
Zamanı yönetememen,
Aile baskısı,
Erteleme hastalığı,
Sürekli uyku isteği,
Ya da sınava az kala gelen kitap okuma arzusu ( kaçış için bahane),
Özel ders hocalarının istediği ödevler,
Konular yetişecek mi endişelerin,
Konular bitse de ben artık genel deneme çözsem isteği,
Artmayan netler,
Bir de sınav anı için kurulan hayaller var, bu tam ders çalışırken gelir J Hesaplamalar başlar; Türkçeden 34 net, matematikten 28 net, sosyalden, fenden diye ilerlenir ve istenilen bölümü kazanacak net hayalde çıkar ve çalışma bırakılır…
Çalışma bırakıldığı anda anne veya baba uyaranı devreye girer ve hatırlatma yapar. Bu hatırlatma yapıldığı anda çok ders çalıma hevesi olan çocuğumuz ders çalışmayı bırakır… “Ben ne zaman ders çalışacağımı biliyorum beni uyarmana gerek yok” ya da annem babam ders çalış deyine çok kızıyorum cevabı olmakla birlikte kendisine de toz kondurmaz. Ardından ufak çaplı bir tartışma ile sonlanır.
Bir de sınavdan bir günce tv, sosyal medya aynı şeyler söyler, ”ders çalışmayı bırakın” . Farklılıklar yapın mesajları verilir.
Bu olaya sınava kadar olan süreçte rutin bozma olarak baktığım için de sınavdan önceki gün dahi çocuğa farklı herhangi bir davranışta ve etkinlikte bulanmamasını özenle tavsiye ederim. Hatta çekirdek aile dışında olan herkesle iletişime geçmemesini öneririm.
Sınav anında nasıl giyinmesi, suyu nasıl tüketmesi gerektiğini bilmesi bile kendini iyi hissetmesi açısından önemlidir.
Sınav biter ve heyecanlı bekleyişle hesaplar yapılır….
Hedefler ve hayallerle gerçekler örtüşecek mi?
Sonuçlar açıklanır…
Tercih kılavuzu iyice incelenir, hayallerde ki meslek sahiplerinden fikir alınır (ancak herkes kendi mesleğinden şikayetçidir ve asla tavsiye etmez)
Anne babalar daha da endişelidir, çocuğunun iyi bir üniversite de iyi bir bölümde okumasını isterken ekonomik yetersizlikler, barınma vs. düşünceleri devreye girer.
Ben de derim ki; Hayat senin, ömrünün uzunca bir döneminde aynı işi yapacaksın…
Puanının yettiği senin ruhunla alakasız bir bölüm okumak için uğraşıp ömür boyu kendine kızacak mısın yoksa gönlündeki meslek için mi tamam diyeceksin. Bunu söylüyorum çünkü bazen insanın geleceğini sınav sonu sıralama belli ediyor…
Esas olay alternatifli meslek seçebilmekte.
Öyle bir meslek seç ki; işi hem kamuda ve ya özel sektörde maaşlı yapabilecek durumda ol, hem de kendi işini kurabileceğin durumda. Dönemsel olarak şartlar değişebilir sonuçta…
Sınavın en keyifli yanı tercih yapmaktır… Ama doğru sıralaman varsa…
Sınava daha zamanın var öyle bir çalış ki, sınav anında kitapçığın kapağını açtığında “keşke biraz daha çok çalışsaydım” deme… Bu cümleyi kurduğun anda emin ol, sınav senin için orada bitmiştir. Son pişmanlık fayda etmiyor…
Net hesaplamalarını, kaygılarını, ailene boşa öfkelenmeyi bırak, havaların seni kandırmasına izin verme bir soru bir sorudur diyerek algını, enerjini kendine ada ve kendin için doğru yatırımı yap…
Sınavda ve hayat sınavında başarılar diliyorum…
Yorum Yazın
Facebook Yorum