İnsanlar öncelikle akrabalarından vefa bekler. Vefasız akrabalarda aradıklarını bulamayanlar, arkadaşlarına yönelirler. Kapı komşularından vefa beklerler. Hiçbirinden vefa görmediklerinde ise çok değerli arkadaşlarını can dostu yaparlar.
Çoğunlukla akrabaların akbaba gibi davranmalarından dolayı, insanların kan bağı olmayan bazı dostlarını can bağıyla sarması çok doğaldır. Babamın bir sözü vardı: “Düş de gör,” derdi. Düşmedikçe akrabalarının ne olduğunu, arkadaş dediğin, değer verdiğin insanların nasıl davranacaklarını göremezsin. Bazı gemilerde fırtına çıktığında sevinmek lazımdır; çünkü güvertedeki pislikleri temizler, ortalığı ayna gibi yapar. İnsanların bazen düştükleri zor günlerde, sana nasıl davrandıklarına bakarak dostlarını seçmen gerekir.
Benim temel prensiplerimin çoğunu gerek kitaplarda gerekse sosyal medyada görüyor ve okuyoruz. Geçmiş pişmanlıklarımız ve gelecek endişelerimiz içinde kıvranıp dururken bir bakmışız ki, farkında olmadan içimiz çok kalabalıklaşmış. Kimseye tahammül edemez hale gelmiş, kendi hayatımızda kendimizi unutmuş bir halde yaşamaya çalışıyoruz. Bir saniye sonramızın garantisi yokken ya geçmişe takılıp kalmışız ya da gelecek kaygısı taşımaya devam edip, hayatımızı farkında olmadan zorlaştırmaya başlamışız. Öğrenilmiş çaresizlikler içinde yaşamayı sürdürmekteyiz.
Birisinden bir şey bekleyerek yaşamak hayatınızı zindana çevirir. Kendi durumunuzu zaten biliyorsunuz. Durumunuzdan fazla kefil olmak, bir dert üstlenmek sizi bitirir. Kimseye bir şey vermeyin, kimseden bir şey beklemeyin. Ayağınızı yorganınıza göre uzatın.
Öyle güzel arkadaşlar var ki hayatımızda; kendi akrabalarınızdan, kardeşlerinizden çok daha üstün. Bazen bakıyorsunuz, hiç akrabalığınız bile yok. Sadece birbirinizi iyi ve kötü günde yalnız bırakmamışsınız, menfaat ilişkisi kurmamışsınız. İşte can bağı budur. İnşallah herkes bir can bağı sahibi olur.
Üç buçuk aya yakındır hastanede tedavi gören birisi olarak bir can bağı buldum. Kendi doktorum bana can bağı oldu. Yedi düvel akrabamdan daha yakın, daha sıcak, daha hümanist. Bir doktorun hastasına ❝Bir şeye ihtiyacın var mı? Ne olursa olsun❞ diye sorması kadar güzel bir şey var mı?
Bu can bağının ismi: Prof. Dr. Kardiyoloji Uzmanı Mehmet Ballı ve asistanı Elife Hanım. Anneler ne güzel insanlar dünyaya getiriyor... Görevini tam yapan, kendisini daima yenileyen, dünyadaki tıp kongrelerini takip eden, branşında en iyisi olmaya devam eden bir hekim... ❝O’na güvenin, gerisi teferruat.❞ Önce Allah’a, sonra doktorumuza güvenmek ne güzel bir mutluluk...
Saygılarımla...
TÜM DOSTLARIM, BİR TANE CAN BAĞINA RASTGELESİNİZ.
Yorum Yazın
Facebook Yorum