“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Bu Kızılderili atasözü, modern dünyanın kâr hırsına ve tüketim çılgınlığına karşı bir uyarı niteliğindedir. Ancak bugün baktığımızda, bu sözün kıyamet senaryosundan çok uzak olmadığını görüyoruz. İnsanlık, doğayı sömürme yarışında kendi varlığını tehdit eder hale geldi.
Doğa, bizim sadece üzerinde yaşadığımız bir sahne değil; biz onun bir parçasıyız. Irmaklar, ağaçlar, balıklar ve tüm ekosistem, insanın hayatta kalmasını sağlayan zincirin halkalarıdır. Fakat bu gerçek, modern insana unutturuldu. Sanayi devriminden bu yana “ilerleme” adı altında dünyayı zehirledik, ormanları yıktık, nehirleri kuruttuk ve denizleri plastik çöplüğüne çevirdik. Bugün, iklim krizinin kapıda olduğu bir dünyada yaşıyoruz; fakat hâlâ birçok kişi için mesele, ekonomik büyümeden ibaret.
Beyaz adamın paraya yüklediği değer, diğer tüm değerlerin önüne geçti. Toprak, sadece tarla değil; “arsa” oldu. Ağaçlar, orman değil; “kereste” oldu. Irmaklar, yaşam kaynağı değil; “enerji” oldu. Bu şekilde doğanın dilini unuttuk, onun bize sunduğu nimetleri ticari birer meta haline getirdik. Ancak doğanın bir sabrı var ve bu sabır tükeniyor.
Günümüzde yaşanan kuraklıklar, aşırı hava olayları ve ekolojik felaketler, doğanın insana “dur” deme çabasıdır. Eğer hâlâ bu uyarıyı dikkate almazsak, bu sözün gerçekliğini hep birlikte yaşayacağız. Fakat o noktaya geldiğimizde, ne paranın ne de ekonomik büyümenin bir anlamı kalmayacak. Çünkü “paranın yenmeyen bir şey olduğunu” öğrenmek için doğanın çöküşünü görmek zorunda kalacağız.
Bu noktada bireysel ve toplumsal sorumluluklar devreye giriyor. Daha az tüketmek, geri dönüşümü teşvik etmek, enerji kaynaklarımızı dönüştürmek ve doğayla barış içinde yaşamayı öğrenmek zorundayız. Ekonomik çıkarlar uğruna doğayı feda etmek yerine, sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemeliyiz.
Son ırmak kuruyana kadar beklemek zorunda değiliz. Harekete geçmek için bugünden daha iyi bir zaman yok. Doğanın bize sunduğu nimetlerin kıymetini bilmek, geleceğimizi korumak için atılacak en önemli adımdır. Çünkü doğanın çöküşü, insanlığın çöküşüdür.
Yorum Yazın
Facebook Yorum