Hayat kendi başına, ne iyi ne de kötüdür;
Ona anlam ve değerini, insanın kendi verir;
Başka deyişle; hayatın anlamı kişinin,
Onu değerlendirmesine bağlıdır...
İnsan ona nasıl bakar ve davranırsa;
Hayatta ona aynı şekilde karşılık verir;
Ne bir eksik ne de fazlası vardır;
Başka deyişle hayatın anlamı ona bakışınızdadır...
...
Her zaman ve her yaşta, olumlu bakıp güzel düşünenlere,
Güzel görenlere göre, hayatın tamamı inanılmaz mucize,
Büyük fırsatlar, sunan eşsiz bir armağandır...
Yine bu şekilde olumlu bakıp, tadını çıkartmaya çalışanlara göre, hayatın her anı hazinelerle doludur...
...
Negatif yaklaşanlara göre ise, her anı çekilmez sıkıntı, acı dolu bir işkencedir; başka bir deyişle; bu gezegende yaşayan insan
Sayısı kadar hayatın anlamı vardır...
...
Yaşam serüveni bir dağ köyünde, başlayıp kişisel azmi, kararlılığı, ileri görüşlülüğü ve savaşma gücü sayesinde
Onu taşıyabileceği en yükseğe, mesleğinin zirvesine çıkaran,
İnanılmaz büyük işler yapan, büyük paralar ve mülkler kazanan, bir ağabeyimizin bakışı da, kendi penceresinden oldukça ilginçtir...
...
80’ ine merdiven dayayan bu insan geçmişine bakıp,
Hayatının matematik hikâyesini, şöyle anlatıyor;
-100 yılda yaşasam, malım mülküm paralarım
Hiçbir zaman bitmez diyor...
-Oysa çocukluğumda köyümde yalınayak gezerdim,
-Ah bir ayakkabım olsa derdim,
-Okula önlüksüz giderdim, öğretmen bunun için döverdi,
-Önlük almasını istediğimde, babam da almamak için evde döverdi
-Ah bir önlüğüm olsa derdim,
-Bir gömleğim olsa,
-Kravatım olsa,
-Takım elbisem olsa,
-Kunduram olsa,
-Sevgilim olsa,
-Eşim olsa,
-Evim olsa,
-Çocuklarım olsa,
-Otomobilim olsa,
-İşyerim olsa
-Para kazandıran mesleğim olsa derdim...
Bunların hepsini zaman içinde, çok çalışarak çok emek vererek, alın terimle fazlasıyla elde ettim, ama severek evlendiğim eşimi yitirdim,
...
-Şu anda 79 yaşındayım, bir gün kendime yetemeyeceğimi,
Yaşam konusunda sıkıntılar yaşayabileceğimi, hiçbir zaman düşünmedim... Beyinsel ve bedensel gücüm, artık iyice azaldı,
Zorlanarak yürüyorum, hayatımın her alanında yavaşladım
Beden isimli biyolojik makinem artık işlevini her gün biraz daha yitiriyor, görme, işitme, küçük çiş yapma konusunda,
Sıkıntılarım, had safhada, sayısız ameliyatlar geçirdim, uyku apnem var, uyumada sıkıntı yaşıyorum, şöyle göğsümü gererek, doyarak nefes alabilmenin özgürlüğünü özlüyorum,
Bir atasözümüz var diyor ki; oğlan yedi oyuna, çoban yedi koyuna gitti,
Şimdi köpeğimle yalnız kaldım... Tek arzum yıllar önce yitirdiğim eşimin yanında hazır olan mezarına gitmek...
Ona ölmeden önce kesin söz vermiştim, bu sözümün bir an önce gerçekleşmesi şu andaki en büyük beklentim oldu...
Arkasından koştuğum hayallerim artık yok, HİÇ olduğumu bu gün çok net öğrendim...
...
Bu bakış ağabeyimizin hayatını yansıtıyor
Bana göre her insan, hangi çağda, hangi ülkede,
Hangi kültürde yaşarsa yaşasın,
Kaç yaşında olursa olsun, her an olumlu bakıp,
Olumlu görüp, olumlu düşünüp, olumlu davranıp
Morali yüksek tutmalıdır...
...
Kendi adıma söyleyebilirim ki; hayatımın her saniyesini mucize olarak görüp, değerlendirmeye, ortaya koymaya çalıştığım eserlerimle, yaşadığım hayatımın ayak izlerimi bu gezegene kazıma konusunda kendimle daima yarış içinde oldum...
...
Çünkü ta çocukluğumda inandığım, Pozitif düşünme ve olumlu yaşama fikrimden Hiçbir zaman vazgeçmedim,
Bu anlayış benim, daima matematiksel ilkem oldu;
Biliyordum ki, ben hayata nasıl bakar, nasıl davranırsam,
Onun da bana aynı şekilde karşılık vereceğine inandım, hayatım boyunca defalarca, bunu test ederek kendi yaşamımda gördüm...
...
Bir denememde şöyle yazmıştım;
-HAYAT SENİ HER KOŞULDA, HER ZAMAN, HER ORTAMDA DOLU DOLU YAŞADIM, BU DAVRANIŞIMDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM...
...
Şu anda samimi olarak itirafımdır ki; Ben hayata nasıl bakıp davrandıysam, o da bana bunları fazlasıyla geri verdi,
Yani bu gün 69 yaşıma ulaştım; hayat benden, ben de ondan memnumum...
Yorum Yazın
Facebook Yorum