Hasan Pulur'u
Akatlar Kültür
Merkezi'nde tanıdım.
Ayda bir kere Akatlar'da
" Ustalara saygı" programını
Dünya gazetesi elemanı
Faruk Su yapıyordu. O günde
Zeki Alasya, Metin
Akpınar gecesi idi.
Kendilerini anlatacaklar, sorulara cevap vereceklerdi.
Daha önceki "Ustalara
Saygı" programında da
Özdemir Asaf'la ilgili bir
Gece düzenlenmişti. Ben
O gecede Özdemir
Asaf'ın bir şiirini okudum.
Şiir şöyle idi. Kendi
bahçesinde daI
Olmayan adamın biri
benim bahçemde
ağaçlık taslıyor.
Özdemir
Asaf'ın bu şiirini okudum.
Salondakiler alkışladı.
Yanımda oturan bir
bayan bana teşekkür
Etti, tanıştık. Cem
Karaca'nın eşi İlkim
Karaca olduğunu
söyledi. Edebi dostluğumuz, arkadaşlığımız
hızla gelişti. Yine bir
"Ustalara saygı"
Programına gittiğimde, bu defa ünlü yazar, rahmetli
Hasan Pulur'la tanıştık.
" Hasan abi senin bir
Yazını
Okudum. O zaman
1978'de
Mersin'den Antalya' ya
giden yolcu otobüsünde
ön koltukta oturan
bir bayan, bir erkek
vardı. Arkadan
biri şoföre diyor ki
" Öndeki bir bayan ile erkek
öpüşüyorlar. Biz
Pezevenk miyiz?" falan diye söylenirken,
derken otobüsün şoförü
Gazipaşa'da sağa çekip
Otobüsü durdurdu.
Polisi çağırdı.
Polis geldi ve kimliklerini
kontrol etti, ikilinin
karı-
koca olduğunu tespit etti. Şikayetçi ise konrol sırasında
silah kaçakçısı çıktı.
Silahlarıyla beraber
yakalandı. İşte, Hasan
Pulur'a anlattığımda ünlü yazar hikayeyi beğenmiş olmalı ki
teşekkür etti.Böyöece Hasan
Pulur'la da
dostluğumuzu
Pekiştirdik, bu dostluk ünlü yazarımız ölünceye kadar sürdü.
KİTABININ OLMASI
Kitaplar vardır, öykü,masal, şiir, roman... Bu kitaplar anlamlıdır, düşündürür doğruyu, yanlışı bulursunuz. Biz gençliğimizde Kemalettin Tuğcu'yu okurduk.Hikayeleri bizleri zevkle alıp götürürdü. Bir anlamda mutlu olurduk. Ama şimdi o Kemalettin Tuğcu'nun bizleri doyurduğu, mutlu olduğumuz kitapların bir benzerini bulmakta zorlanıyoruz. Kitap fuarlarına gidiyorum," hoş geldiniz, evet bayım benim kitabımı alsana" diyor bakışlar. Tamam kitap kalıcı bilgileri sağlar, ama lüzumsuz bilgileri değil. Dediğim gibi, falan filan şunu yapmış, bunu yapmış... Ahlaki kitaplar gerekmezmi? Burası pazar yerimi bakarım, incelerim, beğenirsem de alırım. Yani demek istediğim Zorla kendini kitabım var diyerek tanıtmaya çalışıyorlar. Araya giren birileriyle bir de resimlerini koyuyarlar, tanıtımları pekişsin... Hiç kimse kitap konusunu eleştirmiyor. Kitabın varmı var, helal olsun deyip geçiyorlar. Yıllar, yıllar öncesi kitapmı vardı Duvarlara yazılan yazılar şimdi kocaman bir kitap.. daha neler, neler. Kimse benim kitabım var demesin. Domates, biber satmıyoruz. Üç dört tane kitabım olurdu, utandım, yayınlamadım. Sonra iyi düşünüp yazmak lazım. Bazıları fotoğraflarla kitabı bitiriyor. Temcirt plavı gibide ortaya sürüyor. Oysa bağlar gazeli, ya yaşantısını anlatıyor yada aldığı ödülleri.Oysa şimdi her kitap yazan afiş olurdu, haydi hayırlısı.
ÇOCUKLUĞUM
Hep aklıma gelir
Çocukluğum
Sonra
Büyüdüm
Kandırıldığımı
Büyüdükten sonra
Anladım.
Yorum Yazın
Facebook Yorum