Doğu Karadeniz denince ilk akla gelen Trabzon'un Çaykara ilçesin de yer alan Uzungöl'e gidiyoruz.
Göl turizmin önemli destinasyonlarından biri olan uzun göl kültür ve turizm bakanlığı tarafından turizm merkezi ilan edilmiş.
Maçka’dan Uzungöl'e doğru yola çıktık. Tahmin edeceğiniz üzere yemyeşil yollardan geçiyoruz. Şöyle camı açıp temiz hava ve bol oksijenle ciğerlerimizi doldura doldura devam ediyoruz. Oksijen çarpması dedikleri bu olsa gerek küçük oğlumuz bol bol temiz havayı içine çektikçe yol boyunca uyuyup durdu:))
Sürekli fotoğraf, videolarda izlediğim klasikleşmiş bir manzara var böyle tüm gölü çok güzel bir açıdan izlenebildiği tabi ben orayı hayal ederek gidiyorum.
Uzungöl'e geldiğiniz de öncelikle yoğun bir kalabalıkla karşılaşıyorsunuz. Giriş için herhangi bir ücretlendirme yok ancak araç için park yeri bulmak gerçekten zordu. Ayrıca Uzungöl çevresinde bu kadar çok yapılaşma o muazzam doğayı ve manzarasını bozmuş olması üzdü doğrusu. Sanki doğanın içinde küçük bir çarşı pazar durumu oluşmuş. Umarım daha fazla betonlaşmaya devam etmez.
Aracı park edip etrafı gezebilir bir yerlerde oturup çay kahve keyfi oldukça yerinde olur ancak öncesinde araçla yukarı çıkıp Uzungöl manzarasını bir de o açıdan görmek istedik. Asıl olay da burada başlıyor ya! En yakın yayla 20 dakika yaylaya çıkarken iki yol vardı tabi biz doğru olduğunu sandığımız yoldan devam ettik kıvrıla kıvrıla dağa tırmanıyoruz önce yolda ki araçlar bitti bizden başka kimse yok yukardan inen bile yok o kadar ıssız sonra sis de başladı bu arada biz yaklaşık 30 dakika yoldayız Uzungöl artık görünmüyor yanlış yolda olduğumuz belli ancak bu kadar geldik devam edelim dedikçe eşim, bana ufaktan geliyorlar yani bildiğin korkmaya da başladım bu kadar heyecanlı olacağı hiç aklıma gelmezdi. Yolda bir şey gelse başımıza yardım istenebilecek tek bir canlı yok canlı! Öyle bir yol düşünün telefon dahi çekmiyor. Az ilerde bir otel tabelası bizi oraya götürdü. O kadar ıssız sessiz hatta dev bir sessizlik hıçkırsanız karşı dağdan duyulur öyle sessizlik yer yer sis ve buz gibi bir hava boyut değiştirdik sanki acayip ama neresi olduğunu bilmediğimiz bir yerdeyiz.
Yeşillikler içinde rengarenk çiçekler o kadar canlı parlak ve güzel ki! Hayatımda hiç bu kadar farklı ama huzurlu hissettiren bir yer görmedim. Sonra yine aynı yoldan Uzungöl'e indik. Uzungöl yanında çok şirin bir ağaç ev vardı burada çay kahve molası Uzungöl manzarası biraz yürüyüş derken güzel anılarla Uzungöl'den ayrılıyoruz.
Uzungöl'e yolunuz düşerse bizim gibi yollarda kaybolun, kaybolmaktan korkmayın derim sonuçta her yol sizi eşsiz yeşillikler içinde illa ki güzel bir yere götürüyor.
Yeşile temiz hava bol oksijene doyduğumuz bir gün oldu yine:))
Akşam için keyifli bir yere doğru yol aldık bile Karadeniz gezilerimiz devam ediyor..
Yorum Yazın
Facebook Yorum