Teknoloji ve iletişim çağındayız. Elimizde sürekli telefon ve bunun bağımlısıyız. Artık her şeyimizi sanal ortamda yaşıyoruz. Gülüyoruz, eğleniyoruz, sosyalleşiyoruz… Bazen o kadar abartıyoruz ki telefonsuz veya internetsiz kaldığımız anda sıra dışı davranışlar sergileyebiliyoruz. Hatta bunun üzerine bir fobi bile geliştirmişiz; Netlessfobi
Teknoloji ile bu kadar ilerlemişken; zihnimizi, bedenimizi, ilişkilerimizi koruyarak, dijital dünyayı daha sağlıklı ve bizi mutlu edecek şekilde kullanma farkındalığı kazanmamız gerekiyor.
Sanal ortamda ve teknolojik aletlerle iletişimde kalırken de bazı nezaket kurallarına dikkat etmeliyiz.
Toplum karşısında kendimize yakıştırdığımız tavrı, internetin sanal ortamında da sürdürmeliyiz. Kimliğimizi saklayabileceğimizi umarak gerçek yaşamımızda benimsediğimiz davranışları sergilememeliyiz.
Nasıl ki yüz yüze iletişimde görgü ve nezaket kuralları varsa artık dijital ortamdaki iletişimde de uygulamamız gereken bazı nezaket kuralları mevcut. Bunlardan bazıları;
Aradığınız kişiyi ilk defa arıyorsanız önce kendinizi tanıtın,
Telefonunuzu sosyal ortamlarda sessize alın,
Yanlış anlaşılma riskiniz varsa, emoji kullanın :)
Başkalarının mesajlarını paylaşmayın,
Mesajları ‘okunmamış’ bırakmayın,
Cevapsız aramalara mutlaka geri dönün,
Elinizden geldiği kadar hızlı yanıt vermeye çalışın,
Tek kelimelik yanıtlar vermeyin,
Kelimeleri kısaltarak yazmayın,( Güzel Türkçemize yapılan bir zülüm olarak görüyorum)
Uzun konuşacaksanız önce müsait misin diye sorun,
Telefonu 3 defadan fazla çaldırmayın,
Doğru üslup ve ses tonu kullanın,
*İnsanları rastgele face-time ile görüntülü aramak, bir önceki jenerasyonların hoş görmediği çat kapı misafirlik ile eşanlamlı. Sesli-görüntülü arama yapmadan önce bir mesaj ile haber verin.(dipnot)
Kamu alanlarında, sokakta, kafede video izlerken veya müzik dinlerken kulaklık kullanmaya özen göstermeliyiz.
Kaldırımda telefona gömülüp kaplumbağa hızında yürüyecekseniz, en sağ şeride geçin.
Markette, kafede, bankada sıra size geldiğinde telefonla konuşuyor olmayın. Arkanızda bekleyenlerden tepki alabilirsiniz.
Toplu taşıma araçlarında telefonda yüksek sesle konuşarak özel hayatınızı deşifre etmeyin.
Dijital Dünyada;
Whatsapp gruplarında ortamı gereksiz yere işgal etmeyin.
Bir cümleyi beşe (5) bölerek yazmayın.
Whatsapp’da dosya gönderimi yapacaksanız grupta ve özelde önce izin isteyin
Online toplantılar başlamadan önce mikrofonun sesini kapatın. Toplantı öncesi internet bağlantısı kontrol edin.
Online toplantılarda sürekli hareket halinde olmayın.
Online toplantılardan haber vermeden çıkmayın.
Online toplantı sırasında ve ya görüntülü görüşme sırasında bir şeyler yemeyin.
Anksiyete sorunu olanlar, whatsapp ‘okundu’ fonksiyonunu kapatmanız önemle tavsiye olur J
Biri size whatsapp üzerinden üç soru sorduysa, içinden birini seçip cevaplamayın.
Düşüncelerinizi dile getirirken olumlu yaklaşmanın ve nazik bir ifade kullanmanın sağduyunun gereği olduğunu hatırlayalım.
Tartışmaların kişiselleşmesine yol açmayın. Din-siyaset gibi konulara girmeyin.
İnsanları duygusal yönden rahatsız edici iletilerin yayılmasına olanak vermeyin.
Gereksiz yere büyük harfler ile yazışmaktan, aşırı esprili yada alaycı anlatımlardan kaçının.
Teknoloji ile beraber “Dijital Menepoz” denen bir kavramda hayatımıza girdi. Nedir mi?
Gece yarısı yastık altından dürten whatsapp mesajlarını yanıtlama içgüdüsü ile sıcak basması,
Sürekli çevrimiçi olmanın getirdiği uykusuzluk,
Beklenmedik görüntülü aramalarla hızlanan kalp atışları,
Rehberde kayıtlı olmayan numaralara istemsiz şüpheci yaklaşım,
Grup öz çekimlerinde poz vereceğim derken çene, boyun ve kollarda nükseden kas ağrısı :),
Restoranlarda yemeğin fotoğraflanmasını beklerken gelişen sinir hali,
Yukarıda bahsettiklerimin aslında hepsini biliyoruz ancak bunları uygulayabiliyor muyuz? Her zaman savunduğum bir ilkedir “ne isen, o olmalısın.” Teknolojinin getirisi sanal dünyada da özümüzü kaybetmeden, nezaket ve görgü kurallarıyla birlikte kendimiz olarak var olabileceğimizi asla unutmamalıyız derken Konfüçyüs’ün sözünü hatırlatarak bitirmek isterim.
“Kimde içerik, biçimden ağır basıyorsa o, yontulmamıştır.
Kimde biçim içerikten ağır basıyorsa o, yüzeysel insandır.
Kimde içerik ve biçim aynıysa o, seçkin bir insandır.”
Saygılarımla.
Yorum Yazın
Facebook Yorum