Bu sıralar yapay zeka ve teknoloji ile gelişen robotlar gündemi meşgul ediyor. Yapılanlara bakacak olursak meşgul ettiği kadar da var derim. İnsan gücünün önüne kadar geçti. Haber yazabilen, araba kullanabilen gibi birçok yetenekler yükleniyor. Hatta bir çalıştayda ölen bir insanın beyninin bir robot ile hayata devam edeceğini söylenmişti. Şuan ne durumda merak konusu..
Yapay zeka, robotlar bu kadar gelişip gündem oluştururken benimde ilgimi çeken bir konu var. Evlilik için sağlık kontrollerinden çiftlere bir de bir yapay zeka ile çocuk sahibi olabilir mi diye sormak lazım. Anne ve baba olabilirler mi?
Bu köşede çok şey konuşacağız demiştim.. Size Derin’in hikayesini anlatayım. Çıplak ayaklarıyla koşarak gelen minik kızı. Bir akşam uğradık Derin’in yanına, aşağıya çağırdık, kuzeni ile koşarak yanımıza geldiler. Masmavi gözleri, yüzünde masum gülümsemesi, heyecanı ile ‘Eee ıvır zıvır var mı?’ dedi. Ivır zıvır dediği, bisküvi, çikolata.. Yoktu, hay aksi! o gün almayı yanımıza unutmuştuk. ‘Başka şeyler getirdik, sonra geldiğimizde getirelim’ dedim. O yüzündeki gülümseme bir anda düştü.
Babaannesi yanındaydı. Derin, kuzeni ile oynarken onunla sohbet ettim. Çok küçük yaşta babası bir kavgayı ayırmak isterken olaya karışıyor ve cezaevine giriyor. Hal böyle olunca annesi de bakamayacağını söyleyip, babaannesinin kucağına bırakıp gidiyor. ‘Hiç mi almıyor annesi?’ dediğimde, aldığım cevap tokattan beter oluyor. Annesi ‘rahat durmuyor’ diye almıyormuş, çok yaramazmış 4 yaşındaki Derin.. Yeniden evlenmiş bir çocuğu daha olmuş, umarım yeni eşi çocuk bakabiliyordur, yoksa bir ‘Derin daha annesiz büyümek zorunda kalacak. Babaannesini, anne olarak kabul etmiş Derin, ‘beni sen doğurdun’ diyormuş. Ama babasının yerine kimseyi koyamamış, sürekli nerede olduğunu soruyormuş. Bir de durmamış babaanne vasiyetini almak için anneyi mahkemeye vermiş, sorunda çıkarmamış annesi vermiş hemen vekaleti. Artık Derin’in annesi, babaannesi. İyi ki var babaanneler, anneanneler… E eski nesil, sabır da onlarda azim de..
O akşam içimiz rahat etmedi, Derin’in ıvır zıvırını alıp geri gittik. Kocaman sarıldı, öptü. Bu kadar kolay aslında çocukları mutlu etmek, kalplerini kazanmak. Neyse efendim, doğum günü kutlaması istemiş babaannesinden bizim küçük kız, Ramazan Ay’ından sonra kutlamaya gideceğiz. Hayatındaki boşlukları ne kadar doldurabiliriz bilmiyorum ama kalbinde, yüzünde biraz olsun mutluluk ve bir günde olsa bizlerin bırakacağı güzel bir anı kalsa fena olmaz öyle değil mi?
Yorum Yazın
Facebook Yorum