ADALET İÇİN, HAK İÇİN, ÖZGÜRLÜK İÇİN, EŞİTLİK İÇİN..
Dilini öğrendim, kültürünü öğrendim.
Dinlerini de öğrendim.
Hristiyan da oldum
Müslüman da oldum.
İslam'ı seçtiğimde
Aleviliği kendime yakın buldum.
HAK MUHAMMED ALİ
dedim.
Enel HAK dedim.
Kadınım da
erkeğim de birdi.
Rum’um da
Ermeni’m de
Kürt’üm de,
Laz'ım da,
Çerkez'im de,
Arap'ım da
Türk'üm de birdi.
Hristiyan, Müslüman, Yahudi,
ayrımı yoktu bende.
Alevi-Sünni
ayrımı da yoktu.
Özüm de birdi sözüm de birdi.
Bir dilim ekmeğim vardı
paylaşırdım.
Yoksuldum belki biraz da
yoksundum
ama paylaşacak suyum
paylaşacak ekmeğim
paylaşacak yüreğim vardı hepsiyle...
Düşmandım, zulmedene...
İnsan ayırana,
kayırana.
Avşar’dım,
Kozanoğlu’ydum,
Dadaloğlu’ydum.
Karacaoğlan’dım.
Nesim'i idim.
Hallac-ı Mansur idim.
Yunus'un dizelerinde
“YARADILANI SEVERİM YARADANDAN ÖTÜRÜ”
diyen dil benim dilimdi.
Sevgiyle doğrulukla birlikle yoğurdum özümü.
Hallac-ı Mansur’ken derimi yüzdüler.
Nesimi'yken diri diri doğradılar.
HAKKI İNSANDAN ayrı görmedim.
İnsanı insandan ayrı görmedim.
Üstüme üstüme geldi karanlığı
egemenlerin,
kıyıldım,
katledildim,
sürüldüm.
Yine sığındığım kapılar,
bana Anadolu'yu açanlardı.
Yüzyıllarca aynı mahallede,
aynı köyde,
aynı sokakta yaşadım
onca milletle.
Dili,
dini,
rengi
farklı da olsa
o benden ben ondandım.
Bir ağaçta yetişen meyveler gibi
renk renk, çeşit çeşittik.
Aşılandıkça çeşitliliği,
bereketi,
verimi,
meyvesinin güzel tadı artan
bir ağaç gibiydik beraber...
Türkülerimde
ne savaşa,
ne ayrımcılığa övgü dizmedim.
Ne Kürdü kınadım,
ne Ermeni'yi
ne de Rum'u.
Sitem ettim bazen kızını
vermeyen nineye...
Sitem ettim aşkıma karşılık vermeyen
o güzel 'GAVUR' kızına...
Kız aldım, erkek aldım,
kız verdim, erkek verdim.
Karıştım kaynaştım.
Egemenler kaynatırken ortalığı
ben direndim barışta ısrar ettim.
Adalete inandım, doğruluktan yana tavır koydum.
Selçuklu beni ezdi,
Osmanlı beni ezdi,
sürdü, dışladı.
Yeri geldi isyan ettim
Baba İshak, Baba İlyas oldum.
Bektaş- Veli'de, Ahi Evran'da,
YAHUDİLERLE, RUMLARLA,
ERMENİLERLE, KÜRTLERLE,
SÜRYANİLERLE, LAZLARLA
verdim el ele.
Dergâhlarımda insan eğittim
insan yetiştirdim.
Birlikte ürettim,
birlikte yarattım birlikte paylaştım.
Ve birlikte yedim ekmeği...
Pir Sultan da Hızır Paşa’ya başkaldırdım.
Zalime direnirken Şeyh Bedreddin de,
din dil ırk cinsiyet ayrımı olmadan geldim bir araya,
BÖRKLÜCE ile oturdum
Torlak Kemal'le yürüdüm,
bin defa öldüm bin defa dirildim
BARIŞ İSTEDİM EY BÜYÜK İNSANLIK,
UZATTIM ELLERİMİ İNSAN OLMAYI DİLEDİM,
SEVGİ DİLEDİM,
BEN OLMAKTAN KORKTUM
BİZ OLMAK İSTEDİM...
SÖYLEYİN ÇOK ŞEY Mİ,
İSTEDİM ?
Yorum Yazın
Facebook Yorum