Birçoğumuz Candida’yı duymuşuzdur. Ama başımıza gelmeden bilmiyoruz. Ben de 4 yıl kadar önce duymuştum ama çok önemsememiştim.
Karın bölgesi başta olmak üzere, el ve ayaklarda şişkinlik şikayetlerim vardı. Ve birden bire kilo aldım. Ramazan ayında evden çıkmadan, hareketsiz şekilde kitap yazdığım günler aklıma geldi ve bu durumun normal olduğunu düşündüm. Nasılsa geçer dedim. Kilo verme eylemlerini yerine getirmeye başladım. Ancak yanlış giden bir şey vardı.
Bitmedi ve geçmedi. Spor, hareket, yürüyüş, beslenmeye dikkat vs. hiç birinden fayda alamadım. Ardından doktora gittim. Testler vs. derken nur topu gibi “bağırsak candidası”… İlaçlarla desteklenebiliyor. Ancak esas olay beslenme…
Ne yememeliyiz bir bakalım :)
Glüten en büyük sorun: Ekmek, poğaça simit, kuru pasta, yaş pasta, galeta… Glütensiz ekmek, glütensiz makarna vs. olabilir.
Kafein: kahve, çözünebilir kahve ve kahvenin her çeşidi.
Hazır gıdalar
İşlenmiş etler
Şekerli gıdalar; muz, incir dahil bu gruba, aşırı şekerli meyveler yani.
Çerezler; ısıl işlem görmüş çerezler ve kaju…
Laktozsuz besinler,
Nişastalı ürünler; makarna, patates gibi. Glütensiz makarna da nişasta içerdiği için onu da yemeyeceğiz.
Meyve suları, asitli içecekler, bisküvi ve türevleri, çikolata, cipsler…
Süt ve süt ürünleri; dondurma ve peynir gibi..
Bana kalan mı?
Su, yumurta, kırmızı et, şekeri çok olmayan meyve, domates, yeşillik, salatalık, sebze ve sebze yemekleri, yoğurt, sarımsak, soğan, zerdaçal.
Yeşil çay, hibisküs çayı…
Bu kadarcık bana kalan…
İlk günü atlattım. Gerçekten diyeti uyguladım. İkinci gün sabahında bu yazıyı yazıyorum.
İlk gün öğleden sonra çok başım ağrıdı ve kendimi halsiz hissettim. Yaklaşık 17 saat kadar uyudum… Hala baş ağrısı devam etmekte. Bu durum 1-2 gün içinde geçer. Vücut alışkın olduğu şeyleri istiyor sonuçta. Bir de yiyeceklerden keyif alan, nerede, ne yeni açılmış gidip bulup yiyen biri olarak ne yapacağım kendimi merak ediyorum :) İradem ne kadar etkin olacak öğreneceğim.
Aslında yemek içmek için elimde sağlıklı ve doğru beslenmenin gerektirdiği şeyler. Hepimiz için geçerli :)
İrade demişken, gelelim telefon bağımlılığımıza;
Hepimiz teknolojinin esiri durumdayız. Yoğun şekilde wi-fi alanında yaşıyoruz. 24 saat telefonum açıktır normalde.
Madem artık sağlam bir diyet yapacağım dedim. Telefona da süre koydum. Ekranın açık kalma süresini 1 dakikaya ayarladım ve telefonun açık kalma saatlerini belirledim. Sabah 8:30’ da açıp-akşam seansım bittiği anda telefonu kapatırım dedim. Bu kapanış saati 17:30 da olabilir. 21:00 de…
Sosyal medyayı sadece paylaşım için kullanıyorum. Sadece bilgi amaçlı birkaç kişiyi takip ettiğin için sosyal medyada gezinme sürem de azalmıştı. Araştırma ve yazma işleri de bilgisayar başında olunca telefona bu kadar çok ihtiyacım kalmıyor. Ve geceleri uyurken de wi-fi’yi kapatacağım. Sağlıklı beslenmek için bu kadar çok çabalarken, teknoloji diyeti de olmadan olmazdı.
Teknolojiden uzak durmak da vücuda zararlı besinleri tüketmemek de “İRADE” meselesi.
Tüm irademi ve istikrarlı davranışlarımla bu olayların üstüne gittiğimde çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Aslında hepimiz nelerin zararlı veya yararlı olduğu konusunda farkındayız ve biliyoruz. Bazı şeyler zordur. Diyet gibi, irade gibi.
Kolaycılığa kaçmadığımız günlere…
Yorum Yazın
Facebook Yorum