Üretici, isminden de anlaşılacağı üzere, üretendir. Emek sarf eden, maddi manevi masraf edendir. Tabii ki üretici, son yıllarda hayli dert sahibi olacak. Sen, gözün gibi tarlanda yetiştir, ilaçla sula, bakımını yap ama emeğinin karşılığını alamazsın. Böyle giderse, zaten tüm üretim alanları yerini inşaat sektörüne bırakacak.
Bu aylar tam şeftali ayıdır. Üretici bahçesindeki ürününü 5 ile 10 liraya zor satarken, biz tüketiciler kilosunu 50 liradan aşağıya alıp yiyemiyoruz. Tüketiciyi de üreticiyi de maalesef düşünen hiçbir kurum ve kuruluş yok. Böyle olunca, aracı firmalar köşeyi dönüyor. Aracıların hepsi mutlu, hepsi varlık içerisinde yaşıyor. Halk onların umurunda değil. Onların tek düşüncesi ucuza alıp pahalıya satmak. Çarşıda, pazarlarda, marketlerde çiftçinin 5-10 liraya sattığı şeftali, kat kat fazlasına tüketicinin evine giriyor. Bunu alan da var, alamayan da. Fiyat denetimi yok, piyasa kontrolsüz. Hal çıkış ücretleri kontrol altında değil. Tarım Kredi Kooperatif marketleri ancak kavun karpuz satıyor; neden çeşitli meyveleri satmıyor acaba? Fahiş fiyatlarla satılan ürünlere kim dur diyecek acaba? Yazıktır, günahtır. Üretimi tamamen bitiren bir düzenin ortasındayız. Tarım Bakanlığı acaba ne iş yapar? Üretimi desteklemek, üreticiye sahip çıkmak mıdır? Bir an önce, tüketicinin cebine göz diken aracıların önüne geçilmeli ve halkımızın ucuz meyve alması sağlanmalıdır. Bu konuda, Tarım Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı'nın el ele verip yeni programlar yapması lazım. Böyle giderse, ülkemizde üretim tamamen duracak ve dış güçlere daha çok muhtaç olacağız.
Gelelim muz üreticilerine. Düne kadar bas bas bağırıp ağlıyorlardı: "Muzlarımızı satamıyoruz, muzlarımız para etmiyor, bize sahip çıkan yok" diye. Ama bu sene yüzleri gülüyor. En ucuz muzun kilosu tarlada 40 lira, manav ve marketlerde 50 ile 80 lira arasında. Demek ki üretimden az da olsa memnun olan da varmış. Burası Türkiye; yakalayan yakalayana, tutan tutana. O yüzden, dikkatli olup, yakalanmamak lazım diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Yorum Yazın
Facebook Yorum