Aile bağları, insan ruhunun köklerini derinden saran ve kişiyi şekillendiren en güçlü bağlardır; ancak her bağ, iyileştirici değildir. Ruhun derin yaralar aldığı bir yerde, en zor kararlardan biri, bir aile üyesiyle olan bağları kesmektir. Bazen, bu acı veren mesafe, iyileşmenin tek yolu olabilir.
Sevgi dolu bir kalple, uzak durmayı öğrenmek gerekir. Her anne ya da baba, evladını koşulsuz sevmeyebilir; bazen kendi arzuları, kişisel savaşları uğruna bizi bir araç olarak görebilirler. Ruhsal anlamda yıkıcı olabilen aileler vardır; ihanet eden, küçümseyen, kıskançlıkla hareket eden, arkada dedikodularını yapan… Bu tür kişiler, kendi içlerindeki karanlıkla yüzleşmeden, başkalarının ışığını söndürmeye çalışırlar. Sizi yalnızca kendi sınırlarına hapseden, sizinle sadece çıkar ilişkisi içinde olan akrabalar, ruhunuzu boğan zincirler haline gelir.
Bu ilişkilerdeki en büyük tuzak, “kan bağı” bahanesidir. Kan bağının kutsallığına sığınıp ruhumuzu tüketirler. Oysa ki bir aileyi gerçekten aile yapan, sevgi, saygı ve anlayıştır. Bizden enerji çalan, ilerlememizi engelleyen bu bağları kesmek, ruhsal olgunlaşmanın bir gereğidir. Büyümek, gelişmek ve ruhsal açıdan iyileşmek için sınırlarımızı belirlemek zorundayız.
Aileyi, ebeveynleri ve kardeşleri yücelten romantik fikirlerden uzaklaşıp gerçeği görmeliyiz. Ağacın kökleri ne kadar derin olursa olsun, gölgesinde kaybolmak yerine aydınlığa çıkmamız gerekir. Kendimizi tanımak, ruhumuzu karanlık enerjilerden korumak için cesur olmalıyız. Sizi, kendi içlerinde eksik hissettikleri için daha küçük göstermeye çalışan bu kişilerle aranıza mesafe koymak, ruhsal bir özgürlüğün kapısını aralayacaktır.
Gerçek sevgi, yıkıcı değil; şifalıdır. Bu yüzden, zarar veren bağlardan özgürleşmek, hem kendimize hem de ruhsal yolculuğumuza yaptığımız en büyük iyiliktir. Çünkü ruh, yalnızca temiz bir zeminde büyüyebilir. Kendi aydınlığınızı koruyun; sizi aşağı çeken değil, yükselten ilişkileri hayatınıza dahil edin. Ve her şeyden önce, kendinize sadık kalın; sınırlar, ruhun koruyucu kalkanlarıdır.
Saygılarımla…
Yorum Yazın
Facebook Yorum