Ülkemizde ve dünyada işçiler çalışır, diğer unsurlar yer içer ve gezer. İşçi dediğimizde çalışan her emekçi buna dahildir. Sadece patronlar ayrı bir kategoridir. Hemen aklıma gelmişken bir anekdotu anlatmak isterim. Bir fabrikanın sahibi lüks ve yeni bir arabayla fabrikasına giriş yapar. İşçinin biriside ‘hayırlı olsun çok güzelmiş’ demek gafletinde bulunur. Patronun cevabı ‘sağol’ demek olmalıydı ama cevap şu: ‘Siz bu sene biraz daha fazla ve iyi çalışırsanız, bu arabanın 2025 modelini alacağım’ der.
Yıllar yıllar evvel bu ülkede işçiler vardı ve kral sendikalar vardı. O zamanda gaddar patronlar vardı ama, dayanışma içindeki işçiler ve sendikalar asla pes etmezdi ve tüm haklarını koparır alırdı. Tek slogan ‘hak verilmez, alınır’ kelimesiydi. Fabrikaların girişine grev çadırları kurulur, kimse fabrikaya giremezdi. Bazen aylarca sürerdi ama sonunda işçi hakkını alırdı.
Sonraları bir taşeron sistemi getirdi patronlar ve işçinin hakimiyeti ve sendikaların hak arayışları sona erdi. Büyük maaşlarla çalışan emekçiler, fabrikalardan bir bir çıkarıldı. yerine asgari ücret denilen zıkkım bir maaşla taşeron işçiler alınmaya başladı. Hangi fabrika olursa olsun, bir firma buluyorsun, bana 300 işçi ayarla diyorsun. Karpuz seçer gibi işçiler geliyor. hiçbir bağlantısı olmuyor patronların ve taşeron her şeyden sorumlu. Bu arada taşeron firma maaşları ödemeden ortadan kaybolabilir. Buna da hazır olması lazım zavallıların.
1 Mayıs kolay bayram olmadı. Darağacında 3 fidan sallandı zamanında. Hepsine rahmet olsun. Taksim meydanında bir sürü genç kurşunlandı. Ne mücadeleler verildi ve sonunda 1 Mayıs tatil edilip bayram haline geldi. Bazı vatandaşlarımız bahar bayramı dese de, aslında işçi emekçi ve yoldaş bayramıdır. Bu bayramda izin alıp yürüyüş yapmak ve gasp edilen haklarını almak için yürümek gelenek haine gelmiştir. Bu konuda muhteşem filmler yapılmış ve Tarık Akan’lar rol almıştır.
1 Mayıs kutlu ve mutlu olsun tüm emekçilere.
Yorum Yazın
Facebook Yorum