Boğaziçi Üniversitesi’nde "Gazze’den sonra uluslararası hukuku yeniden düşünmek" başlıklı sempozyum gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Bu hafta içi Lahey’e, Uluslararası Adalet Divanı’na Türkiye olarak müdahillik dilekçemizi sunacağız ve Türkiye böylece resmi olarak da müdahillik başvurusunu yapmış olacak’’ dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen "Gazze’den sonra uluslararası hukuku yeniden düşünmek’’ sempozyumunun ilk günü başladı. Üniversitenin Güney Kampüsü’nde bulunan binada gerçekleşen sempozyuma TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, üniversite rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, pek çok ülkeden çok sayıda uluslararası hukuk uzmanı ve öğrenciler katıldı. Uluslararası hukukun etkinliğinin ve uygulanabilirliğinin tartışmaya açıldığı sempozyum yarın sona erecek.
"Bu konferans büyük bir önem teşkil ediyor"
Uluslararası hukuk sempozyumunun Gazze’den sonra uluslararası hukukun durumunu tartışma üzerine düzenlendiğini belirten Boğaziçi Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, "Konferansın özünde uluslararası hukukun temellerinin nasıl şekilleneceği, bundan sonraki dünyanın durumunda bu tip soykırımlar geldiğinde veya olduğunda buna karşı olan yaklaşım uluslararası hukukun alacağı tedbirler, uluslararası hukukun insaniyeti korumak için ne gibi şeyler geliştireceğini, ne gibi teknikler ve düşünce sistemi geliştirerek nasıl bir yapılanmaya gidileceğine dair çalışmalar ve fikirler öne sürülecek. Bu konferans büyük bir önem teşkil ediyor, bu konuda ilk olan bir konferans, hukuk fakültemiz tarafından düzenleniyor. Hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
"Türkiye olarak dilekçemizi sunacağız ve böylece resmi olarak da müdahillik başvurusunu yapmış olacak"
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel ise sempozyuma ilişkin yaptığı açıklamasında, "7 Ekim’den itibaren İsrail’in gerçekleştirmiş olduğu inanılmaz katliamlar, soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları sebebiyle aslında uluslararası hukukun geldiğini noktada da büyük bir çıkmaz yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade ettiği gibi ‘dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür’ diye tabir ettiğimiz aslında BM sisteminin reforme edilmesi tam da uluslararası hukuku yeniden düşünmemiz gereken bir andayız. Bu katil devletin yöneticileri, başta Netanyahu ve onun savaş kabinesi olmak üzere, cinayet şebekesi... Biz diyoruz ki Türkiye olarak, yaptıklarınız yanınıza kalmayacak. Netanyahu, yargılanacaksın ve cezanı çekeceksin. Bundan kaçışın olmayacak. Müdahillik çalışmalarımız da sona geldi, tamamlandı. Bu hafta içi Lahey’e, Uluslararası Adalet Divanı’na Türkiye olarak müdahillik dilekçemizi sunacağız ve Türkiye böylece resmi olarak da müdahillik başvurusunu yapmış olacak. Hem Güney Afrika-İsrail davasında, Güney Afrika’nın orada savunduğu soykırıma yönelik iddialarıyla birlikte, yine Türkiye’nin özellikle soykırım anlaşmasını yorumlaması ve Filistin yanında bu davada yer alacağını da belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın