MEHMET IŞIK- Yargıtay 3. Ceza Dairesi Osman Kavala ile TİP Hatay Milletvekili avukat Can Atalay'ın da arasında olduğu 5 sanığın mahkumiyetlerini onadı. Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet ve Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku hakkında ise 18’er yıl hapis cezası verilmişti. Bunun üzerine birçok ilde TİP’liler, bu karara tepki gösterdi. Mersin’de de Yenişehir-Pozcu’da bir mağazanın önünde toplanan TİP üyeleri ‘Can Atalay’a ve Gezi Tutsaklarına Özgürlük” yazılı pankart ile verilen cezaların onanmasını protesto etti.
Yapılan ortak açıklamayı okuyan TİP Mezitli İlçe Başkanı Ayşe Levent, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Davası kapsamında verdiği kararların Türkiye siyaset ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçtiğini ileri sürdü. Osman Kavala’nın hükümeti cebren ve şiddete başvurarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs; Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden’in ise teşebbüse yardım suçlamalarıyla aldıkları cezaların hem kanuni açıdan hem de Gezi’ye katılan milyonların ve halkın vicdanı bakımından yok hükmünde olduğunu savunan Levent, “Gezi, Türkiye’nin bütün kentlerinde özgürlükleri için, doğa için, hakları için yürüyen, hükümeti istifaya davet eden milyonların eseri ve onurudur. Halk yargılanmaz. Saray ve onun siyasi çıkarlarına alet olanlar er ya da geç işledikleri suçların bedelini öder” ifadelerini kullandı.
HUKUK KATLİAMI İDDİASI
Levent, açıklamasında şu görüşleri ileri sürdü: “Yargıtay kararının Türkiye İşçi Partisi Hatay milletvekili Can Atalay’ı ilgilendiren kısmı, halk iradesini gasp etmeye dönük bir başka hukuk katliamıdır. Can Atalay, on binlerce Hataylının oylarıyla seçilmiş, ömrünü toplumsal davalara adamış bir hukuk ve mücadele insanıdır. Anayasa Mahkemesi’nin Atalay hakkındaki başvuruya ilişkin görüşme takvimini açıkladığı gün Yargıtay tarafından verilen karar halk iradesine AYM’ye ve Hataylılara karşı açık bir tehdit, boyun eğdirme girişimidir. Yaptığınızı görüyoruz ama geri adım atmayacağımızı ilan ediyoruz.
Can Atalay ve Gezi Davası meselesi, ne bir avuç insanın, ne Hatay halkının ne de sadece TİP’in konusudur. Mesele tüm Türkiye’ye, emekçilere, milyonlara aittir. Yargıtay kararının arkasındaki siyasi irade, milyonlara, Türkiye halkının demokratik tercihlerine saldırma cüreti gösterdiğini bilmelidir. Cezaevindeki siyasi tutsaklar, gazeteciler, kayyumlar ya da en basit demokratik haklarını kullanması engellenen emekçiler bu zorbalığın açık kanıtlarıdır. Bu saldırganlık ve zorbalık, yanıtını mücadelemizle alacaktır.” Açıklamanın ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Yorum Yazın