SEYRANİ SOLUĞAN
Türkiye’nin ulusal tarım politikalarının belirlenmesinde önemli bir adım olan Ulusal Ürün Konseyleri toplantısı Mersin’de gerçekleştirildi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanı sıra Ak Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı ve Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın katılımı ile gerçekleşen buluşmada Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Ulusal Çay Konseyi Başkanı Yusuf Ziya Alım, Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Hamza Bölük, Ulusal Süt Konseyi Başkanı Hamit Can, Ulusal Turunçgil Konseyi Başkanı Kemal Kaçmaz, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Dr. Mustafa Tan, Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Hacıince, Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık ve Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Abdullah Özdemir, kendi ürün gruplarının güncel durumu ile ilgili sunumlar yaptı.
Mersin Ticaret Borsası ev sahipliği yapılan Ulusal Ürün Konseyleri toplantısında devlet desteklerinden yararlanan bazı kuruluşlara ödül verildi.
“TARIM VARSA HAYAT VAR”
Toplantının açılışında konuşan Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, platformun kurulmasından itibaren Tarım bakanlığı ile çok önemli işbirlikleri gerçekleştirdiklerini söylediği konuşmasında, “Tarım Bakanlığıyla yaptığımız istişareler sonrası Türkiye tarımla ilgili çok önemli adımlar atabilir öyle bir noktada olduğunu görüyoruz. Bizim baştan beri söylediğimiz sloganları hep tekrarladık. “Tanım varsa hayat var” diyoruz. Türkiye'de bu işlerden ekmek yiyeceksek yapılacak önderlikle mümkün diye düşünüyoruz. Böyle bir etkinliğin parçası olmaktan dolayı son derece mutluyuz” ifadeleri kullandı.
“TARIM SEKTÖRÜMÜZÜN GÜÇLÜ YAPISI SAYESİNDE FELAKETLERİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİYORUZ”
Güvenilir Ürün Platformu üyelerinin ilk kez başkanlık seviyesinde Mersin’de bir araya gelmesinden dolayı gurur duyduklarını söyleyen Mersin Ticaret Borsası Başkanı ve Ulusal Bakliyat Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir, “Hepsi bizim dışımızda olan olaylar; pandemi, savaşlar, ekonomi, belirsizlikler, iklim değişiklikleri, tarım sektörünün hayati önemini bir kez daha gözlerini sermiştir. Allah'a çok şükür tarım sektörümüzün güçlü yapısı sayesinde bunların üstesinden gelebiliyoruz. Cumhurbaşkanımızın ifadeleri ile tarım artık Türkiye meselesi olarak karşımıza durmaktadır.
Tarım Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı’nın da bizzat katılmak istemesi ve her platformda ülkemiz için stratejik bir sektör olduğunu dillendirmesi çok önemlidir” dedi.
“BÖYLE BİR KOMPOZİSYON TÜRKİYE'DE HİÇBİR YERDE YOK”
Güvenilir Ürün Platformunun oluşması konusunda da bilgiler aktaran Özdemir, “2006 yılında Tarım Kanununu çerçevesinde kurulmuş ve yıllara göre farklılık gözetmekle birlikte 9 adet ürün konseyimiz oluştu. Kuruluş yıllarından itibaren, ülkemiz tanımı için gece gündüz demeden çalışıyor ve çabalıyorlar. Bugüne kadar kendilerine özgü düzenlenen ortak bir konuşma ile daha önce hiç bir araya gelmedi. Bu organizasyonun önemi konseylerimizin ilk kez üstelik başkanlar düzeyinde ve böylesine geniş bir katılımla ve Sayın bakanımızın teşvikinize bir araya gelmesidir.
Komisyonların hepsini ortak özelliği tek bir bileşeni odak noktası olarak almalarıdır. Komisyonumuzu çok önemsiyorum çünkü herkes burada var. Üretici birlikleri, ticaret bakanlığı, hazine ve maliye bakanlığı, ve en önemlisi üniversitelerimiz var. Böyle bir kompozisyon Türkiye'de hiçbir yerde yok. Bu doğrultuda güçlendirmesi tarım teknoloji açısından önemli bir kazanan olacaktır” diye konuştu.
“ÜRETİMDEN PAZARLAMAYA KADAR ÖNEMLİ FAYDALAR SAĞLADIK”
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Vekili Uğur Erdem ise komisyonun çalışmaları hakkında bilgiler aktardığı konuşmasında, konsey başkanlarının hem tarım konusunda hem de hayvancılık konusunda gece gündüz çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Bu kapsamda ilgili sektörlerin yer aldığı ürün konseylerimizin kısıtlı imkanlarıyla yürüttüğü faaliyetler, üretimden pazarlamaya kadar kazanma noktasına önemli faydaları sağladıklarını görüyoruz. Yaşlanan gelişmeler ve sorumlulukları ilgili olarak bakanlarımızla doğrudan temas kurulması alınacak tedbirler hakkında farkındalık oluşturulması ve hızlı bir aksiyonlarla sonuç alınması son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.
“MERSİN 10 ÜRÜNDE DE BİRİNCİ SIRADA YER ALIYOR”
Tarım Bakanlığı ile üst üste üst düzey buluşmalar ve organizasyonlar gerçekleştirdiklerinin altını çizen Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da, Bakanlığın tarımla ilgili tüm konularda kendilerine gerekli desteği verdiğini belirterek, kendilerinin de tüm paydaşların katıldığı çeşitli kurullar aracılığıyla küresel iklim değişikliği, nüfus artışı ve benzeri uluslararası ve ulusal konuları ele alıp bu konularda Mersin'in yerini görüştüklerini, analiz ettiklerini anlatarak “İnanıyorum ki bu çalışmamız bu buluşmamızda öncekiler gibi çok verimli çok önemli çok güzel neticelere vesile olacaktır. Bu toplantıların Mersin’de yapılması bizleri ayrıca memnun etti. Ziraat alanında Mersinimiz, Türkiye'mizin güzide illerinden bir tanedir. Ülkemizin, Dünya ölçeğinde ve Avrupa'da en önde yer almasında en önemli katkıları yapan illerden birisidir. İlimizde tarım ürünü yetişiyor, hayvancılıkta yapılıyor, arıcılıkta yapılıyor. Mersin 30 üründe ilk 3'te ve 10 üründe de birinci sırada yer alıyor. Tarımın önemini hepimiz biliyoruz. Biz bir gün, bir hafta değil 365 gün tarımla ilgili konular üzerinde durmaya çalışıyoruz. En son işte bitkisel üretimde zararlarına mücadele konusunda toplantılar yaptık. Uygulama boyutunu, üretim boyutunu, pazarlama boyutunu detaylı bir şekilde ele alıyoruz. Böyle de çalışılması gerektiğini düşünüyoruz” bilgilerine yer verdi.
“DÜNYADA NADİR BİYOÇEŞİTLİLİĞE SAHİP ÜLKELERDEN BİR TANESİYİZ”
Konuşmasında; “Tarım her zaman tam da hayatımızın göbeğinde. Bu nedenle zaman ve tarihle ilgili hiçbir engellemeye izin vermiyoruz. Nerede bulunmamız gerekiyorsa orada bulunuruz. Ülkemizin tarımsal üretimini bütün yönlerini ve en önemlisi geleceğe hazır olma adına hep birlikte güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor” ifadelerine yer veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da,
“Bakanlık olarak alacağımız bütün kararlardan mutlaka sektörlerle konuşarak yapıyoruz. Gerçekten konunun sahibi olanlar kendi uzmanlık alanları ya da sorumluluk alanları ile ilgili görüş belirtmezlerse hiç konuyla alakası olmayan insanların görüşleri, düşünceleri, arzu etmediğimiz biçimde yer almaya başlıyor. Bir sektörle ilgili konuşmalar yetkin kişiler tarafından yapılmalı. Bu konsey başkanlıkları o yüzden önemli. Dünyada nadir biyoçeşitliliğe sahip ülkelerden bir tanesiyiz. Ülkemiz bulunduğu konum itibariyle 9 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip bir bölgede yer alıyor. 4 saatlik bir uçuş mesafesiyle Dünya nüfusunun yüzde 40’ına ulaşmak mümkün. Yani iyi bir potansiyelimiz var. İyi bir insan kaynağımız var. Gençlerimizi daha çok üretime çevirmek, daha çok ihracata çevirmek hem ülke insanımızın kazanmasını hem de ülkemizin gelişmesinde katkıda bulunacaktır” dedi.
“TÜRKİYE’DE 2 BİN 200 ÇEŞİT TARIM ÜRÜNÜ ÜRETİLİYOR”
Tarımımızı daha iyi yerlere getirmek için farklı ülkelerdeki uygulamaları da takip ettiklerinin altını çizen Bakan Yumaklı, “Elbette bizi doğrudan ya da dolaylı etkileyen ülkelerin yaptıklarına bakacağız. Kendi potansiyelimizle, kendi pozisyonunuzu da ortaya koyarak bundan sonraki yol haritamızı belirleyeceğiz. Başta tohum olmak üzere çok önemli başlangıç noktasından itibaren ürünün son noktaya odaklanılmasına kadar bütün süreçte çok iyi yönetmemiz gerekir. İşi daha sıkı tutacağız. İnşallah hem 2024 yılı hem sonrasında üretimi artıracak, İhracatı karşılayacak ürünleri ortaya koyma yolunda emin adımlarla devam edeceğiz.
Türkiye'nin tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı olduğunu bir kere daha aklını bilmek istiyorum. Türkiye içerisinde üretmekle ilgili hiçbir sıkıntımız yok. 2,200 çeşit tarım ürünü üretiliyor. Bu ülkenin eli öpülesi üreticileriyle gurur duymak lazım” şeklinde konuştu.
“VATANDAŞIMIZIN GÜVENİLİR GIDAYA ULAŞMADA SORUN YAŞAMASINA TAHAMMÜL EDEMİYORUZ”
Dünya ölçeğinde yaşanan tüm olumsuz gelişmelere karşın Türkiye’nin mevcut tarım pozisyonunu koruyarak daha ileriye ulaşmak üzere çok ciddi bir iradeye sahip olduklarını vurgulayan Yumaklı, sözlerine şöyle devam etti:
“İstiyoruz ki tarımsal üretimimiz sürdürülebilir verimli olsun. Aynı zamanda halkımızın daha çok üretimde yer alması için çaba sarf ediyoruz. Eğer bir üretici 2 yıl boyunca arazisini ekmemiş ise tarlası kendisinin olması kaydıyla kirasını ödeyerek üretime kazandırıyoruz. Bunu ekip Türkiye'nin ekonomisine kazandırmak zorundasınız. Eğer siz bunu yapmıyorsanız devlet olarak biz oradaki bu tarlayı alıyoruz elde edilecek olan kira bedelini de çiftçimizin hesabına yatırıyoruz. Buraların Türkiye'nin ekonomisine kazandırılması mecburiyeti var. Türkiye'de hiç kimse ‘bu arazi benim, istediğimi yaparım’ diye bundan sonra demeyecek. Bu yılın son çeyreğinde üretim planlaması konusunda artık uygulamaya geçeceğiz.
Vatandaşlarımızın güvenilir sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşma hakkının sağlanması sorumluluğu bunun için sürekli belki takip edenleriniz var. Yeni düzenlemeler yapmaya devam ediyoruz. Hiçbir vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşmakla ilgili bir sorunu olmasına tahammül edemiyoruz. Gıda etiketlerindeki yanıltıcı görsellerden, bazı gıda katkı maddelerini yasaklanmasına kadar düzenlemeler yapmaya devam ediyoruz.
Maalesef dezenformasyon konusu son derece tehlikeli bir hale gelmiştir. Tüm enerjimizi dezenformasyon sebebiyle size gelmiş olan konulara cevap yetiştirmekle uğraşırsak kendimizi geliştirmeye zaman bulmayız.”
Yorum Yazın