Derneğin bahçesinde düzenlenen etkinliğe Seçer çiftinin yanı sıra Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İnanç Kurulu ve Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, Yenişehir Belediye Başkan Vekili Özgür Emire, Mersin Dersimliler Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nurşen Çığlık, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, Meclis üyeleri, STK, dernek ve oda temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Başkan Seçer, aşurenin adeta Mersin’i ifade ettiğini belirterek, aşurenin içerisinde her türlü bakliyat, tatlandırıcı şeker, yemiş olduğunu, Mersin’de de Dersimlisi, Gazianteplisi, Şanlıurfalısı her ilden insanların yaşadığını hatırlattı. Seçer, “Doğulu, batılı, kuzeyli, güneyli her türlü meşrep, mezhep, yaşam biçimi, etnik yapı burada. Ben kendimi çok zengin bir belediye başkanı olarak değerlendiriyorum. Zenginlik sadece malla mülkle ölçülmez kalple ölçülür, zenginlik kalptedir. Böyle bir kentin belediye başkanı olduğum için kendimi çok zengin bir belediye başkanı olarak addediyorum” diye konuştu.
Bu zenginliği Mersinlilere borçlu olduğunu dile getiren Seçer, “Bu kente görev yapmak, hizmet yapmak olağanüstü bir zevk. Onun için sabah da şevkle kalkıyorum, görevimin başına gidiyorum” dedi.
Kentte ayırt etmeden herkese eşit hizmet ettiğini vurgulayan Seçer, "Elbette ki eksiğimiz kusurumuz vardır, olmuştur, olacaktır da. Önemli olan bunları görmek. Burası çok güzel bir coğrafya. Bu güzel coğrafyada her bir ferdi mutlu etmek, kendini iyi hissettirmek, ‘Ben eşit yurttaşım’ dedirtebilmek için gecemizi gündüzümüze katacağız. Görev süremiz boyunca da hiç merak etmeyin, aldığımız emanete ihanet etmeden, sizlerin başını öne eğdirmeden görevimizi tamamlayacağız. Bundan emin olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Aşurenin, birlik ve beraberliğin simgesi olarak anılmasının yanı sıra farklılıkları korumanın ve aynı kazanda pişmesine rağmen özünü korumasının önemine değinen Mersin Dersimliler Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nurşen Çığlık ise “Tıpkı aynı kazanda kaynayan aşure gibi, herkes kendi varlığını koruyabilmeli, kimse diğerini kendisine benzetmeye çalışmamalıdır. Tıpkı aşure çorbası gibi bir yanda Kerbela, öte yanda aşure. Birbirini tamamlayan bir bütünün parçalarıdır” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın