Türkiye’nin Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gri listesinden çıkarılmasıyla ilgili Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin prangadan kurtulduğunu belirten Kozanoğlu, ülkeye acil sıcak para girişine ise ihtiyaç olmadığını belirtti.
Türkiye, 2021 Ekim’inde girdiği gri listeden Haziran 2024 ’de çıktı. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bazı yatırım fonlarının gri listedeki ülkelere sözleşmeleri gereği yatırım yapmadıklarını hatırlatarak, “Türkiye’nin artık bu prangadan kurtulduğu söyleniyor. Bu iddia doğruluk payı taşıyor” dedi. Yatırımlar konusunda hassasiyet gösteren emekli ve sigorta fonlarının, ağırlıklı kurumsal yatırımcıların, riskli varlıklardan kaçındıkları için “yatırım yapılabilir ülke” şartı da aradıklarını hatırlatan Prof. Dr. Kozanoğlu, “Rasyonel" politikalar sonucu Türkiye’nin kredi notu Moody’s, Standart and Poor’s ve Fitch gibi kredi değerlendirme kuruluşlarının her biri tarafından yükselse de henüz yatırım yapılabilir ülke düzeyinin 4-6 kademe altında yer alıyor” uyarısında bulundu.
“Türkiye zaten olmaması gereken bir gruptan çıktı”
OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) düzenlediği gri listede, çoğunlukla Kongo, Mali, Güney Sudan, Yemen gibi başarısız ülke (failed state) diye nitelenen yoksul ülkeler yer alıyor. Prof. Dr. Kozanoğlu, yaptığı değerlendirmesinde gri listedeki devletlerin buralarda egemenliğini sağlayamadığını, suça dönük faaliyetlerden elde edilen kara paranın aklanmasını ve terörizmin finanse edilmesini engelleyemediğine değinerek, “O nedenle Türkiye zaten bulunmaması gereken bir gruptan çıkmış oldu.” dedi.
Prof. Dr. Kozanoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve geldiği günden itibaren, gri listeden çıkılması yönünde çaba sarfettiğini söyledi. Kamuoyuyla paylaşılan bu olumlu mesajların neticesinde, finansal piyasaların zaten bu sonucu fiyatladığını anlattı. Kozanoğlu, “Piyasalar beklentileri satın alır, gerçekleşmeleri satar" tezi doğrultusunda karar sonrası borsada ve döviz piyasalarında bu nedenle önemli bir değişiklik gözlenmediğine dikkat çekti.
Kozanoğlu sözlerini şöyle noktaladı:
“Gri listeden çıkış sonrası yurt dışından ciddi para girişleri olacağı iddia ediliyor. Ancak 31 Mart yerel seçimleri sonrası yaklaşık 10 milyar doları DİBS’lere, 20 milyar doları da bankaların yurtdışıyla swap limitleri çerçevesinde olmak üzere 30 milyar dolar civarında sıcak para girişi gerçekleşti. Döviz mevduatlarının bozulması ve şirketler kesiminin yüksek TL kredi maliyetleri nedeniyle döviz borçlanıp, bunu piyasaya satması sonucu da bir 45 milyar dolar döviz arzı gerçekleşti. Bu sayede TCMB döviz rezervleri yaklaşık 75 milyar dolar arttı. Bu nedenle Türkiye’nin acil sıcak para girişine gereksinimi bulunmuyor.”
Yorum Yazın