Bilecik’in Bozüyük ilçesinde klorlama çukuruna düştükten sonra kalbi durmuş bir şekilde çıkarılan ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından hayati tehlikeyi atlatan 8 yaşındaki Ela Çam’ı Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu ziyaret etti.
Geçtiğimiz günlerde, Bozüyük Belediyesi tarafından açılan yüzme kursuna giden 8 yaşındaki Ela Çam isimli kız çocuğu, soyunma odasında kapağı açık bırakılan klorlama çukuruna düşmüştü. Bir ara kalbi duran ve sağlık ekiplerinin müdahalesiyle hayata döndürülen minik kız, Bozüyük Devlet Hastanesi’ne, oradan da tedavisi için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevk edilmişti. Burada yapılan tedavilerin ardından Ela Çam, hayati riski atlatıp, yaşam fonksiyonları normale döndü.
Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy ve aynı zamanda hastayı takip ve tedavi eden Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Gürkan Bozan ile birlikte 8 yaşındaki Ela Çam ve ailesini ziyaret etti. Minik kıza geçmiş olsun dileklerini ileten Başkan Bakkalcıoğlu, çeşitli hediyelerin yanı sıra boğulma esnasında kaybettiği gözlüğünün yenisini armağan etti.
“Hep aileyle birlikte olacağız”
Ela Çam hakkında konuşan Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, “Bu duygularımı anlatmam mümkün değil. Ela, çok önemli bir kaza atlattı. Ama sonra buradaki Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy Hocamızdan Çocuk Yoğun Bakım Hocamız Doç. Dr. Gürkan Bozan’a kadar büyük katkılarla Ela aramıza kavuştu. Tabii o çok akıllı ve dayanıklı bir kız. O da geldi artık. Ela’yla güzel bir gelecek olacak inşallah. Zaten ilk andan beri günlerdir takip ediyoruz. İşte bu günü bekliyorduk. Ama birkaç gün daha burada kalacak. Bundan sonra Bozüyük’e gelecek. Hep aileyle birlikte olacağız. Bu arada tabii Ela’nın bir anda bu noktaya gelmesine gelmesinde eğitmeni Çiğdem hocayı ve cankurtaranımız Muhammed’in büyük katkıları var. Onları da isimleriyle anmak isterim” dedi.
“Ela’nın beyin fonksiyonları giderek düzeldi”
8 yaşındaki Ela Çam’ın tedavi süreci hakkında konuşan ESOGÜ Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Gürkan Bozan, “112 aracıyla bize ulaştırıldığında solunum arresti olduğu, 1 dakika kadar kalbinin durduğu, genel durumunun kritik, bilinç durumunun en ağır formda olduğu öğrenildi. Hastamızı acile geldiğinde direkt yoğun bakıma aldık. Ciğerlerinden oldukça bol miktarda sıvı geldi. Entübe edilmişti zaten. Biz burada yoğun bakım tedavilerine başladık. Hipotermi dediğimiz beyin fonksiyonlarını koruyan soğutma işlemini başlattık. Beyin hasarını azaltmak için nöbet ilaçlarına ve beyin fonksiyonlarını koruyan tedavilere başladık. Aileyle görüşüp; 3 gün kadar entübe izleyeceğimizi, uyutacağımızı, enfeksiyon açısından antibiyotiklere başlayacağımızı söyledik. İlk 72 saat kritik ifadesini her yerde kullandık. Çeşitli nöbetleri oldu ama bunları kontrol altına aldık. 72 saatin sonunda bizi çok mutlu eden bir şekilde Ela’nın beyin fonksiyonları giderek düzeldi. Uyandırdık, makineden ayırdık. Şu an için gözlem amaçlı hala takip ediyoruz. Enfeksiyonlarını kontrol altına almaya çalışıyoruz. Genel durumu normal hale döndü. Şu an için MR ve EEG planladık ama beyin fonksiyonlarında ciddi bozulma ya da hasar görmüyoruz. İnşallah takiplerinde de kızımızın sağlıklı bir şekilde hayatına devam edeceğini ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çok şükür, sağlık durumundan çok mutlu ve sevinçliyiz“
Cankurtaran Muhammet Arslan ile birlikte Ela Çam’ı düştüğü çukurdan çıkaran Bozüyük Belediyesi Yüzme Antrenörü Çiğdem Yıldız Çiçek olay hakkında ise şöyle konuştu;
“Olay anında bir velinin bağırarak bize yardım çığlığında bulunduğunu anladık. Önce Muhammed Hocam duydu. Sonrasında bana seslendi. Biz de ilk müdahale için ne yapabileceğimizi bilmeden geçtik ve sonrasında onun oraya düştüğünü fark ettik. Sonrasında ilk önce Muhammed Hocam kendisi atladı. Arkasından, ’Ben bulamıyorum’ deyince hemen koşup suya atladım. Suyun içinde birkaç arama yaptık. Görüş açısı sıfır olan bir yerdi. Oradaki karanlıkta biz kendimiz nefes kontrolümüzü ve kendi kollarımızı bacaklarımızı yuvarlak daire bir şekilde ileri geri yaparak aramaya başladık. Sonrasında Muhammed Hocamın ayağına geldi. Suyun üstünde de olabilirdi ama görüş açısı sıfır olduğu için biz onu fark edemedik. Muhammed Hocamın ayağına denk gelmesinin ardından onu çekip çıkardı. İtfaiye ekipleri zaten yukarıdaydı. Her şey ve herkes çok hızlıydı. İtfaiye ekipleri aldığı gibi kızı sağlık ekiplerine emanet etti. Orada da ilk müdahale yapıldıktan sonra hepimiz hastaneye gittik. Çok şükür, sağlık durumundan çok mutlu ve sevinçliyiz.”
Yorum Yazın