Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tarım alanlarına tek bir çivi çaktırmayacaklarını ifade etti. Şehrin rantının kamuya kalacağını söyleyen Özdemir, dönüşümü sivil toplum kuruluşları ile yinede tasarlayacaklarının altını çizdi. Belediye borçları ile ilgili de yeni bir model üzerinde çalıştığını belirten Özdemir, “Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bir model de olacak. Bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak” dedi.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir basın mensuplarıyla bir araya geldi. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve İlçe Başkanı Özgür Şahin de toplantıya katıldı. Göreve gelir gelmez randevulardan buldukları boş zamanlarda çalışmaya başladıklarını dile getiren Şadi Özdemir, “Altındaki müdürlüklerin en verimli nasıl oluşacağına baktık. Bazı müdürlüklerimizi böldük. Bazı yeni müdürlükler ekledik. Bir müdürlüğümüzü alt seviyeye indirdik. Sağlıklı kamucu toplum yararını düşünen kadrolar oluşturmaya çalıştık. Süreç devam ediyor. Bunu devam ederken de örgütümüzün görüşleri, kendi tecrübelerimiz, sivil toplum kuruluşlarındaki arkadaşlarımızın bilgilerini dikkate aldık. Akademik odalardaki arkadaşlarımızda, bu dönem, geçmiş dönem görev yapmış arkadaşlarımıza sorduk. İnsanları, olayları sorduk” dedi.
Nilüfer Belediyesi’nin algısında bir miktar bozukluk olduğunu söyleyen Özdemir, “Sokaktaki algı biraz bozuktu. ‘Yeniden nasıl ayağa kaldırıp algıyı değiştiririz’ diye çalışmalarını yaptık. Seçim kampanyası boyunca ilçe başkanımızla 64 mahalleyi gezdik. Sahada partililer vatandaşlar ile görüştük. Yeni yapılanmada bu sahanın isteklerini de görerek algısını görerek bunu düzeltecek yapılar kurmaya çalıştık. Çok problemli yapımız var. Nilüfer, herkesin yaşamak istediği bir ilçe. Böyle bir ilçede olmaktan büyük keyif duyuyorum. Herkes batıya gelmek istiyor. Bu Nilüfer ilçesi aslında yükünü gereğinden fazla almış. Bu göç talebini kısacak çözümler bulmazsak bu mutlu kent kimliğini kaybeder. Önlemler almak lazım. Nitelikli organize saniye bölgeleri üretmek, yüksek teknoloji bölgelerine dönmek lazım. Nilüferde insan kaynağı, sermaye ve bilgi birikimi var. Daha kolayına kaçıp orta teknolojiyi Nilüfer’den Karacabey’e doğru büyütmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“Tarım alanlarına çivi çaktırmayacağız”
Tarım alanlarında binaların yükseldiğine dikkat çeken Başkan Özdemir, “Tarım alanlarına binalar yükseliyor. Bunlarla ilgili özellikle tarım alanlarıyla ilgili hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Gördüğümüz her şeyin üzerine gidiyoruz. Çivi çaktırmak istemiyoruz. Biz bazen her şeyi göremiyoruz. Gördüğünüz her şeyi bizimle paylaşın. Biz de bunların üzerine gidelim. Dört hassasiyet, gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar ve tarım alanları. Dört konuda hassasiyetimiz yüksek. Tarımın canlanmasını arzu ediyoruz. Enginar festivalinde önceki yılların iki katı kalabalık vardı. İnsanlar alana giremedi. Oradaki ihtiyaçları gördüm ama olağanüstü ilgi vardı. 300 dönüm alana ekiliyor enginar. Satma sorunumuz da yok. Ne üretiyorsak satılıyor. Daha önce bin dönüme ekiliyordu. İyi fiyata satılırsa ürünü ekmekten vazgeçmezler. O yüzden onların desteklenip ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bugün 14 Mayıs Çiftçi Bayramı, çiftçilerin bayram edecek hali kalmamış. Biz Nilüferin çiftçinin bayram edecek hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm”
“En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm ve deprem meselesi. Depremi hiç dikkate almadan yapılaşma oldu. 1980’li yıllardan beri risk var” diyerek sözlerine sürdüren Başkan Özdemir, “Nilüfer, toprak yapısı olarak depremden en çok etkilenecek ilçelerden bir tanesidir. Yumuşak toprakları var. Etkisi çok yüksek. Yeni planlamalarda işler kolay. Fay hatları belli. Planlamalar yapılabilir. Geçmiş yapılaşmaların ancak bütüncül kentsel dönüşüm organizasyonu yapabilirsek bölge bölge, planlamalarda dikkate alınabilir. Mevcut şekliyle bina bina yaparsak bunları dikkate alma şansımız yok. Hepimiz yaşıyoruz. Deprem gerekçesiyle Nilüfer’de kentsel dönüşüm alanı ilan edildi birçok yer. Rantı yüksek olduğu için kolay dönüşülür diye bakıldı. Konut talebi yüksek. Buraya yönlendirildi kentsel dönüşüm işi. Esasında Yıldırım’da daha çok yaşamış birisiyim. Yıldırımın dörtte üçü kentsel dönüşüme uğramak zorunda. Buradakiler oradakilere göre Yıldırım ve Osmangazi’nin birçok yerine göre sağlıklıydı” şeklinde konuştu.
“Kent rantı kamu yararına kullanılmalıdır”
Bazı yapıların emsale uygun olmadığını belirten Özdemir, “Ruhsat almış, inşaat bitmemiş veya yapı kullanma izni yok. Emsale ruhsata uygun değil. Komşusu yapmış o yapmamış. Biri yapmış arada binalar kalmış. Aynı hakları o da kullanmak isteyecek. Ortak akıl üretip burada genel çözüme gitmek lazım. Genel yasallaştırma yapmak lazım. Fazlalık yapanlar da maddi bedellerini kamuya belediyeye aktarması lazım. Henüz çözüm bulmuş değiliz. Ne kadar bina ne durumda envanter çıkarıyoruz. Buradan ‘Eski ruhsatları iptal edecek’ diyor. İnşaat mühendisleri ile toplantı yaptık. Bir şeyleri yıkıp yakmak değil, çözmek gerekiyor. Hem kamunun hukukunu korumak hem de vatandaşları mağdur etmemek gerekiyor. Ortak akılla çözmek niyetindeyiz. Kimseyi dövmek, kimseye de kamunun hakkını yedirmek niyetinde de değiliz. Tek başına belediye başkanının çözeceği meseleler değil, kent konseyi, akademik odalar, sivil toplum örgütleri ile çözeceğiz. Ortak akılla çözüp hepimiz arkasında duralım istiyoruz. Kent savunması, kamu çıkarları demeye devam edeceğiz. Buna uygun arkadaşlarla yönetmeye çalışacağız. Uygun olmayan ve savaşmaktan çekinen arkadaşlarla çalışmayacağız. Kent rantı kamu yararına kullanılmadır görüşündeyiz. Bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Belediye’nin borcu ile ilgile ilgili parti ayırt etmeksizin aynı düşünceleri savunacağını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Belediye Başkanı adayı oluyorsunuz, aday olduğunuz yerle ilgili problemi biliyorsunuz. Bu problemleri aday olurken de biliyorduk. Turgay Başkan arkadaşım, o ayrı bir şey. Ben herhangi bir şeyden sızlanma durumum yok. Turgay Başkan AK Partili de olsaydı şu anda söylediklerimi söylerdim. Algılar üzerinden insanları suçlamak haklı bir şey değil. Genel Başkan ‘borç çok mu’ dedi. Önemli değil sürdürebiliriz dedim. Hukuki mesele varsa, hukuka gideceksiniz” diye konuştu.
Belediyenin elindeki mal varlıklarının satılıp satılmayacağının sorulması üzerine, “Mudanya’nın üretebildiği gelir kaynakları ile Nilüfer’in aynı değil. Oradaki fırsatlar daha az. Kamu malları satılmaz diye bir kural yok. Önemli olan adil olmak, açık satış yapmaktır. Önemli olan budur. Daha önce satışa çıkarılan gayrimenkuller vardı. Ama talip olan çıkmamış. Böyle çözülmez. 100 lira size milyon nefes aldırıyor. Başka modeller üzerinde çalışıyorum. Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bu model olursa, bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak. Nilüfer Belediyesi’nin bine yakın malı var. Her biri para edebilir. Ama sistem kurmazsak, bir modelle yürümezsek futbol kulüpleri gibi olur” ifadelerine yer verdi.
Sokakta vatandaşın algısının kötü olmasına da açıklık getiren Özdemir, “Sahadaki vatandaşın bize ilettiği algıyı söylüyorum. Gerçek böyle değil, bazı sorunlar olsa bile, temizlik ve asfaltta da işler yapıldığını düşünüyorum. Finansman nedeniyle bazı şeylerin aksadığını söyleyebiliyorum. Asfalt dökmekte sıkıntı yaşıyorum. Yüklü alacağı vardı. Ödeyemiyoruz. Bazı sıkıntılar var. Sokaktaki algının fiiliyatta gerçek olduğu kanaatinde değilim” dedi.
Toplantıda, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Tezcan Öztürk, Mahmut Demiröz, Serpil Altun, Okan Şahin, Zerrin Güleç, Şirin Biçer, Emre Karagöz kendilerini tanıtan kısa bir konuşma yaptı. Ayrıca belediye şirketi NİLBEL A.’Ş ‘nin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart da toplantıda hazır bulundu.
Yorum Yazın