Konyaaltı Belediyesi Yaz Kursları’nda futbol eğitimi alan 7-10 yaş arasındaki çocuklar, hem futbol oynayarak sağlıklı yaşama adım atıyor hem de antrenörlerinin her hafta verdiği yataklarını toplama, kitap okuma gibi yaşama dair ödevleri hayata geçirerek sorumluluk sahibi bireylere dönüşüyor.
Konyaaltı’nı sporun başkenti yapma ve çocukları küçük yaştan itibaren sporla tanıştırmayı hedefleyen Konyaaltı Belediyesi, bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Konyaaltı Belediyesi Yaz Kursları kapsamında düzenlenen futbol kurslarına katılan 7-10 yaş arasındaki çocuklar, sadece futbol öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda futbol antrenörlerinin verdiği yaşama dair ödevleri de yerine getirerek sorumluluk sahibi bireylere dönüşüyor. Ekran bağımlılığı sorunuyla karşı karşıya kalan çocuklar, kurslar sayesinde sosyalleşerek ekranlardan biraz daha uzaklaşmış oluyor.
Ödevini yapana uzun maç ödülü
Öğrencileri küçük yaşta sporla tanıştırarak sağlıklı bir yaşama adım atmalarına yardımcı olduklarını söyleyen Konyaaltı Belediyesi Futbol Antrenörü Murat Çiçek, çocuklara aynı zamanda yaşama dair ödevler vererek, onların sorumluluk sahibi bireylere dönüşmelerini de istediklerini söyledi. Ödevlerin her hafta değiştiğini ve ödev yapana en uzun maç oynama ödülü verdiklerini ifade eden Çiçek, “Çocuklara yataklarını düzenli toplama, kendi bulaşıklarını yıkama, kitap okuma, Gençlik Marşı’nı ezberleme gibi ödevler verdim. Çocuklarımız hepsini istekli bir şekilde yerine getirdi. Çocuklar bu sayede sosyal hayata da daha iyi adapte oluyor. Ailelerden de iyi geri dönüşler alıyoruz” dedi.
“Torumun beni bile motive ediyor”
Kurslara torununu getiren Hüseyin Gence, “Bir dede olarak torunumu futbol kursuna getiriyorum. Hem torunumda hem de diğer çocuklarda sorumluluk duygusu oluştuğunu görüyorum. Sabahları geç kalkan birisiyim. Ama gelme azmiyle beni bile yataktan kaldırıyor. Çok istekli. Bu tip etkinliklerin amacı da budur zaten. Oynar oynamaz, başarılı olur olmaz ama katılımcı olması önemlidir. Bu tip etkinlikler temelde disiplin duygusu geliştiriyor. Belediyelerin bu etkinlikleri artırması lazım. Belediyemize ve başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Kursa torununu getirdiğini anlatan Hülya Karabiber ise şunları söyledi:
“Yağız’ın babannesiyim. Torunumun sporla birlikte hayatın içine dahil olduğunu görüyorum. Telefondan ve tabletten artık daha uzak durmaya başladı. Hocamız her hafta ödev veriyor. Mesela kitap okuma ödevi verdi. Bu sayede iki tane kitap bitirdi. Biz söylesek de hocaları kadar etkili olmuyor. Çünkü sonunda uzun maç var.”
Sorumluluk almayı öğrendi
Oğlunu futbol kurslarına getirdiğini anlatan Deniz Altınordu, “Okulda arkadaşlarıyla futbol oynuyordu. Kurslara katılmayı kendisi istedi. Koçları onlara yaşama dair ödevler veriyor. Burada bu ödevler sayesinde kendi sorumluluklarını almayı öğreniyorlar. Hocası yatağını topla demişti şimdi topluyor, bulaşıklarını kaldırıyor. Bilgisayardan da epey uzaklaştı” dedi.
Yorum Yazın