Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, “Kamu personelinin zorunlu görev süresi olan 3+1 sistemini aile bütünlüğünün sağlanması için 1+1’e dönüştürelim” dedi.
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, basın mensuplarına kamuya giren sözleşmelilerin 3 yıl çalışmanın ardından 1 yıl içerisinde kadroya alınması formülüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kaya, 1 Temmuz 2019 yılında 3+1 modeline geçildiğini ve yeni atanan bir memurun 4 yıl boyunca tayin hakkının olmadığını belirterek, “Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nda, Sağlık Bakanlığı’nda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda, Adalet Bakanlığı’nda, yani hemen hemen tüm devlet kurumlarında yeni atanan biri 3+1 yani 4 yıl boyunca görev yapmak zorunda. Oysa ki ya bizler devlet memuru olduğumuzda bir yıl aday memurluğumuzu doldurduktan sonra kadrolu memur statüsüne geçtik ve bütün özlük haklarımızı kullanabildik. Fakat ne yazık ki bu sistemde atanan hiç kimse şu an bu haktan yararlanamıyor. Artık bu mağduriyet gerçekten anlatılabilecek bir durumda değil. On binlerce insan bu mağduriyetin değişmesi, sona ermesi, bu sistemin revize edilmesi için bizlere ulaştı” ifadelerini kullandı.
Bu sistemi değiştirmek adına konfederasyon olarak harekete geçtiklerini dile getiren Kaya, “Bu sistemi değiştirebiliriz dedik. Daha önce oldu, yine olabilir. 4-5 Mayıs 2024 tarihlerinde ülkemizde bulunan tüm sendikaları, dernekleri, sivil toplum kuruluşlarını, hukukçuları, akademisyenleri davet ederek Ankara’da bir şura düzenledik ve bu şura neticesinde imzaladığımız bir mutabakat metni var. Bu mutabakat metninde ‘Anayasaya aykırı olan maddeler var mı? Bu sistemde bu çalışma sistemi ne gibi zorluklar getiriyor?’ diyerek hemen akabinde burada bir rapor oluşturduk, derdimizi anlattık” açıklamasında bulundu.
“Aile bütünlüğünün sağlanması için bu sistemi 1+1’e dönüştürelim”
Türkiye’de 300 bin devlet memurunun 3+1 sistemi çerçevesinde görev yaptığını aktaran Kaya, “Bu sistemin sürdürülebilir bir hale gelmesi, yuvaların dağılmaması için, boşanma oranlarının artmaması için, aile bütünlüğünün sağlanması için bu sistemi 1+1’e dönüştürelim. Daha önce 4+2’iydi, 3+1 oldu, bugün 3+1’de, 1+1 olabilirdi. Herkese derdimizi anlattık, bir rapor hazırladık, bir anket düzenledik. Bakın anket sonucu fehameti net bir şekilde gösteriyor. Düzenlediğimiz ankete 12 bin kişi katıldı. Onu belirtmek istiyorum. 12 bin kişi bu ankete katıldı ve sonuçlara bakıldığında yüzde 95,2’si ‘Aile bütünlüğümü olumsuz etkiliyor’ diyor. Boşanmanın bir nedeni olarak görülebilir mi denildiğinde ‘Evet görülebilir’ cevabı alındı. Yüzde 97,8 ‘Mali ve özlük haklarımı olumsuz etkiliyor’ diyor. Yüzde 66,9’u ‘Bu sistem ayrımcılığa neden oluyor’ diyor. Yüzde 68’i 3+1 yüzünden mobbing gördüğünü söylüyor. Yani diyor ki ‘Beni orada kadrolu olarak görmüyorlar. Beni bir sözleşmeli sağlık çalışanı, sözleşmeli öğretmen, sözleşmeli görev yapan bir memur gibi görüyorlar ve benim üzerimde bir mobbing oluşturuyorlar’ diyor. Yani kişi mutlu bir şekilde işe gitmiyor, huzurlu bir ortamda çalışmıyor” dedi.
Yorum Yazın