Kiraya en çok zam yapılan iller arasında 3’üncü sırada yer aldığı açıklanan İzmir’de ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları, tahliye davalarının rekor derecede artmasına yol açtı. Durumla ilgili açıklama yapan Avukat Şenay Geçkil, yargının iş yükünün bu davalar nedeniyle ciddi manada arttığına vurgu yaparak, uzayan davalar nedeniyle suç oranlarında da artış olduğunu söyledi.
Türkiye’de kiraların en yüksek olduğu şehirler sıralamasında İzmir; Muğla ve İstanbul’un ardından 3’üncü sırada yer aldı. Kiracıların başka bir eve taşınma masrafları, ev sahiplerinin de yüksek zamlı kira istemesi sonucunda tahliye davalarında da rekor derecede artışa neden oluyor. Son zamanlarda en ucuz kiralık ev fiyatının 17-20 bin lira bandında olması kiralık ev tutacak vatandaşları zor durumda bırakırken, ev kiralarının lokasyonlara göre düşük kaldığını düşünen ev sahiplerinin mevcut kiracılarına uyguladıkları zam da anlaşmazlıkları beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz yıllarda devlet tarafından uygulanan yüzde 25 üst sınır, 1 Temmuz itibarı ile yüzde 65’e çıkartılsa da Avukat Şenay Geçkil, bu durumla birlikte ev sahipleri ve kiracılar arasındaki tahliye davalarının rekor seviyede artışının söz konusu olduğuna dikkat çekti.
Geçkil: "Mevcut düzenlemeler, uyuşmazlıkların çözümünde yetersiz"
Konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Barosu avukatlarından Şenay Geçkil, "Mevcut düzenlemelerin uyuşmazlıkların çözümünde yetersiz olduğunu söyledi. Yüzde 25’lik sabit bir oran olacak şeklinde yapılan düzenleme, kiraya verenlerin kira bedeli bakımından beklentilerini karşılamamakta, bu nedenle de kiracı ile kiraya veren arasında hukuki ihtilaflar ortaya çıkmaktadır. Dava sayısında son yıllarda yaşanan hızlı artış mahkemelerin iş yükünü artırmakta, dava süreci uzamakta bu durum da hem kiracıların hem de kiraya verenlerin mağduriyetine sebep olmaktadır. Kiraya verenler tarafından açılan tahliye davaları mahkemelerin iş yükü nedeniyle çok uzun sürede sonuçlanmaktadır. Davaların uzun süre devam etmesi bazı durumlarda haksız olan kiracıların kötü niyetli olarak uyuşmazlığı yargıya götürmesine yol açmaktadır. Kira davalarında yaşanan uyuşmazlıklarda aslında her iki tarafın da istisnai durumlar hariç olarak haklı olduğunu görmekteyiz. Yargıda iş yüküne sebep olan tahliye davalarının azalması ve barışçıl çözüm yollarının ortaya konulmasının gerekliliği göz önüne alındığında mevcut kanuni düzenlemelerin bu uyuşmazlıkların çözümünde yetersiz kaldığı ortadadır" dedi.
"Uyuşmazlıklar suçu da artırdı"
Ev sahibi-kiracı arasında yargıya intikal eden uyuşmazlıklarda, dava süreçlerinin uzaması sonucu suçun da arttığına vurgu yapan Avukat Şenay Geçkil, "Bunun bir sonucu olarak vatandaşlarımızın hukuki olmayan yollara başvurmaya başlamaları kaçınılmazdır. Tahliye davalarında yaşanan artış aynı zamanda kira ilişkisinden kaynaklanan kasten öldürme, yaralama, mala zarar verme, hakaret, tehdit ve benzeri suçların artışını da etkilemiştir" dedi. Geçkil, "Uzun yargılama süreçlerinden kötü niyetli olarak faydalanan yahut uyuşmazlığı açık ve öngörülebilir şekilde haksız olarak mahkemeye taşıyan kişilere adli ve idari yaptırımlar uygulanması gereklidir" açıklamasında bulundu.
Sözleşmede yer alandan fazla zam talep edemez
Kira sözleşmelerinde genellikle Tüketici Fiyat Endeksi baz alınarak zam yapılacağının yer aldığına değinen Avukat Şenay Geçkil, ev sahibinin kiracılardan bunun üzerinde bir zam talep etmesi halinde kiracıların, sözleşmede yer alan artış miktarına uygun şekilde kira bedellerini göndermelerinin yeterli olacağını söyledi.
Yorum Yazın