MEHMET IŞIK- İSİG, 2023 yılının ilk 7 ayına yönelik hazırladığı iş cinayeti raporunu yayımladı. Buna göre temmuz ayında en az 182 işçi, iş cinayeti olarak adlandırılan iş kazalarında öldü.
“Akbelen’den Dikmece’ye, Ulubey’den Kazdağları’na, Avcıpınarı’ndan Cudi’ye; ağacına, ormanına, suyuna, zeytinine, havasına, toprağına, nohutuna, susamına, incirine, cevizine, börtü böceğine... kısaca Türkiye’nin dört bir yanında yaşam alanlarımız için geleceğimiz için mücadele edenlere, direnenlere selam olsun...” diye başlayan raporda “Akbelen’de emeğin hakkı ve yaşam hakkı mücadelesi birbirinden ayrılamaz” denildi.
SICAKTA ÇALIŞTIRMAYA DİKKAT ÇEKİLDİ
İSİG, olarak Haziran ayı iş cinayeti raporunda bu duruma dikkat çektiklerini ve alınması gereken önlemleri belirttikleri ifade edilen raporda, “Ancak devlet yine ‘işiniz yoksa öğle saatlerinde dışarı çıkmayın, bol sıvı alın, güneşte kalmayın’ uyarıları dışında bir önlem almadı. İşçiler tarlalarda, yollarda, inşaatlarda, elektrik direklerinde, tersanelerde, bürolarda... 40-50 derece hissedilen sıcaklıklarda çalışmaya devam ettiler. İzmir’de bir kadın PTT işçisi arkadaşımız öğle sıcağında dağıtım yaparken beyin kanaması geçirerek yoğun bakıma alındı. Osmaniye’de bir enerji işçisi arkadaşımız çalışırken kalp krizi geçirdi. Sıcakta çalıştırmanın işçilerin ölümüne neden olmasının diğer yönü de özellikle tarım işçilerinin serinlemek için girdikleri gölet ve kanallarda boğularak hayatlarını kaybetmeleri oldu. Gerekli önlemler alınmadığı taktirde işçilerin hukuken ‘çalışmaktan kaçınma hakkı’ var. Ancak işçiye bu hakkını kullanma çağrısı yapmak büyük bir çoğunlukla kuru laf olarak kalıyor. Çünkü bu hakkı ancak ‘örgütlü işçiler’ hayata geçirebiliyor. Konumuz olan sıcakta çalıştırmada ise Türkiye’de bir yasal düzenleme söz konusu değil. Bu düzenlemenin yapılması için her düzeyde mücadele etmek de işçi sınıfının bir görevi olarak önünde duruyor” ifadeleri kullanıldı.
TARIM İŞÇİLERİ CANLARINDAN OLDU
Raporda, şunlar kaydedildi: “Özellikle Nisan ve Ekim ayları arasındaki dönem tarım faaliyetleri için zirve noktasıdır. Ancak alınmayan önlemler yüzünden işçiler açısından da ölümlerin en çok meydana geldiği aylardır. Özellikle işçi taşımacılığının kapalı kasa kamyonet, uygun olmayan servisler ve traktör römorkları gibi araçlarla yapılması ölümlere adeta davetiye çıkarmaktadır. Temmuz ayında da çalışırken hayatını kaybeden 56 işçinin 21’i bu nedenle aramızdan ayrılmıştır. 22 Temmuz’da Sultandağı'ndan gelip vişne ve kiraz toplayan tarım işçilerini taşıyan servis minibüsünün Afyon’un Çay ilçesinde devrilmesi sonucu biri çocuk sekiz işçi hayatını kaybetti. Minibüs eskiydi, 19 yaşındaki şoförün ehliyeti yoktu.
HATAY’DA ASBEST TEHLİKESİ
15 Temmuz tarihinde sosyal medyadan bir duyuru paylaşan Hatay Valiliği, şehirde beşi moloz döküm sahası, biri park, biri konteyner kent olmak üzere yedi lokasyondan alınan numunelerin analizine göre asbestin “mevzuat standartlarının altında çıktığı” açıkladı. Bu açıklama, Hatay'da ve diğer 10 ilde depremin ilk haftalarından beri enkazın hızla, tozla, afet doğal alanlara ve zamana yayılarak moloza çevrilmesinin sosyal cinayet boyutlarında bir işçi, halk ve çevre sağlığı sorunu olduğunu sadece söylemeyen, belgeleyen, gösteren uzmanlara, Hatay'da moloz döküm yerlerine dair açılan yürütmeyi durdurma istemli idari işlemin iptali davasına ve halkta biriken tepkiye karşı yapılmış bir algı hamlesidir. Ne yazık ki yapılan sorunu zamana yayarak önemsizleştirmektir. Konuya dair arkadaşlarımız sahada çalışmalar yürütüyorlar ve bu çalışmalarda görüyoruz ki bölgede bir asbest tehlikesi gerçekliği vardır...”
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENLERİ VE İŞKOLLARI
Temmuz ayında iş cinayetlerinin işkollarına ve nedenlerine göre dağılımı ise şöyle açıklandı: “Tarım, Orman işkolunda 56 emekçi (22 işçi ve 34 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 28 işçi; İnşaat, Yol işkolunda 21 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 16 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 10 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 9 emekçi; Enerji işkolunda 8 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 7 işçi; Metal işkolunda 6 işçi; Madencilik işkolunda 5 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 3 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; Basın, Gazetecilik İşkolunda 2 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 2 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 1 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 1 işçi; işkolunu belirlenemeyen 1 işçi hayatını kaybetti. Trafik, Servis Kazası nedeniyle 52 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 35 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 22 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 17 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 16 işçi; Şiddet nedeniyle 11 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 9 işçi; İntihar nedeniyle 6 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 5 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 3 işçi; diğer nedenlerden dolayı 6 işçi hayatını kaybetti.
ÖLENLERDEN 10 TANESİ ÇOCUK İŞÇİ
Raporda son olarak, temmuz ayında ölen işçilerin yaşları ise şöyle açıklandı: “14 yaş ve altı 6 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 4 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 38 işçi, 30-49 yaş arası 63 işçi, 50-64 yaş arası 47 işçi, 65 yaş ve üstü 15 işçi, yaşı bilinmeyen 9 işçi hayatını kaybetti.”
Yorum Yazın