Esenler Sinema Akademisi’nde eğitim alan gençler, kendi yazdıkları senaryolar ile soluğu film setinde aldı. Çekimi gerçekleşen ilk film olan ‘Yüzleşme’yi yazıp yöneten akademi öğrencilerinden Burcu Çandır, “Filmimin başka insanlarla da buluşmasını istiyorum” dedi.
Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6’ıncısı düzenlenen Esenler Sinema Akademisi, verdiği teorik eğitimlerinin yanı sıra öğrencilere kendi filmlerini çekme fırsatı sundu. Üç ay boyunca senaryo, yönetmenlik, kurgu, sinema tarihi ve eleştirmenliği dallarında eğitim alan öğrenciler, kendi yazdıkları senaryoları film setini taşıdı. Yazılan senaryolar arasından ilk olarak Burcu Çandır’ın “Yüzleşme” adlı filminin çekimi gerçekleşti. Esenler’de gerçekleşen filmin çekimi, akademide eğitim alan gençlerin katılımıyla gerçekleşti. Kendi hayatlarıyla yüzleşen iki kadının hikayesini anlatan filmin yönetmen koltuğunda ise akademi öğrencilerinden Burcu Çandır oturdu.
“Öğrenciler aldıkları eğitimi sahada deneyimlemiş oldular “
Esenler Sinema Akademisi danışmanı ve eğitmeni, sinema yazarı Suat Köçer, “Öğrenciler üç aylık eğitimin ardından kendi hikayelerini yazmaya başladılar. Bu hikayelerini çekmek üzere kendi aralarında ekipler kurmaya başladılar. Sonrasında arkadaşlarımızın yazdığı bu hikayeler arasından iki hikayeyi çekmek üzere seçtik. Çalışmalarımızı bu iki hikaye üzerine yoğunlaştırdık. Yine öğrenci arkadaşlarımızın oluşturduğu ekibe mentör olarak da Mustafa Gündüz’ü belirledik. Mustafa’nın mentörlüğünde arkadaşlarımız çekime hazırlık sürecinden geçtiler ve çekim öncesi süreci tamamladılar. Arkadaşlarımızdan Burcu Çandar’ın projesini de ilk olarak çekmiş olduk. Çekimler bir gün sürdü. Öğrenciler aldıkları eğitimi sahada deneyimlemiş oldular. Hem de hayal ettikleri öyküyü gerçekleştirme fırsatı yakaladılar” dedi.
“Kadınların sektördeki varlıkları adına kıymetli buluyorum”
Köçer, çekimlerin çok keyifli geçtiğini kaydederek, “Bu akademinin bir amacı da öğrencilerimize tecrübe kazandırmaktı. Bu bağlamda çok kıymetli bir çalışma oldu. Akademi öğrencilerimizden Fatma Akverdi Abul’un deprem temalı ‘Güvendesin’ isimli filmini de ay sonunda çekmiş olacağız. İki filmimizin yönetmenlerinin kadın olması da bizim için ayrıca anlamlı. Kadınların bu sektördeki varlıkları adına bunu kıymetli buluyorum. Umarım Esenler Belediyesi’nin öncülük ettiği ve desteklediği bu iki proje, sadece bir öğrenci projesi olarak kalmaz ve profesyonel anlamda gelecekleri açısından çok iyi bir adım olur” ifadelerini kullandı.
“Filmlerin festivallerde yarışmasını istiyoruz”
Esenler Sinema Akademisi koordinatörlerinden Rabia Bulut, “Film bir kadın hikayesi. Kendisiyle ve hayatıyla yüzleşen iki kadının hikayesini anlatıyor. Yüzleşme’nin festivallerde yarışmasını istiyor ve planlıyoruz. Bu filmin ve çekilecek diğer filmin en büyük katkısı öğrencilerimize teorik bilgilerinin yanında pratiği de göstermiş olmak. Aynı zamanda ortaya kısa filmlerin çıkmasını sağlamak ve sinema üretimine katkıda bulunmak. Sektöre yeni isimler katmak anlamında da önemli bir çalışma yürütüyoruz” diye konuştu.
“Hikayeye çok güveniyorum”
Filmi yazıp yöneten Burcu Çandır ise hazırlık sürecinin istediği şekilde ilerlediğini belirterek “Çekimlere iyi bir şekilde hazırlanmak için yeterli vaktimiz vardı. Hal böyle olunca da çekimlerde bir aksilik yaşamadan günü tamamladık. İstediğimiz şeyleri gerçekleştirebildik. Oyuncuların eğitimli olması, ekibin bir kısmının da akademi öğrencileri olması istediğimiz gibi ilerlememizi sağladı. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmak için uğraştı. Ben ne istediğimi biliyordum. Oyuncular da benim ne istediğimi hemen anlayıp bunu kameraya yansıtabildiler. Film temelde bir yüzleşmeyi konu alıyor. Karakterin aslında yaşadığı pişmanlık ama bu durumu reddedişi ve bir noktada kendisiyle yüzleşmeye başlamasını anlatıyor. Filmin çekim süreci bitti, kurgusu kaldı. En nihayetinde hepsi tamamlandığı zaman bir festival sürecine girmek istiyorum. Ne olur ne olmaz bilinmez ama filmin hikayesine, filme çok inanıyorum ve ‘Yüzleşme’ nin başka insanlarla da buluşmasını istiyorum” diye konuştu.
Yorum Yazın