ADANA (İHA)-Ramazan boyunca değişen beslenme tarzı ile birlikte öğün sayıları azalmışken bayram günlerinde ise kimi zaman kızartma, börek, kavurma gibi ağır yiyeceklerin yer aldığı sofraların kurulduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selva Oturakçıibogil, “ Hele ki söz konusu tatlılar olunca yediğimiz bol şekerli tatlılar veya hazır ambalajlı ürünlere konan tatlandırıcılar, şekerlemeler derken sağlığımız risk altına girebiliyor” diye konuştu.
Bayramda kimi zaman rehavete kapılıp bilinçsiz ve aşırı beslenme sonucu, kalp, sindirim ve endokrin sistemde can sıkıcı sorunlar yaşanması ihtimalinin yükseldiğini kaydeden Medline Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selva Oturakçıibogil, bu süreçte ağzımızın tadının kaçmaması 10 öneride bulundu:
"1.Ramazan ayını uzun süreli gündüz açılığı ile geçirdiniz ve mide hacminiz küçüldü. Bu nedenle uyanınca açlık hissetmeyebilirsiniz. Fakat sabahları ufak bir öğün ile güne başlamak, ilerleyen saatlerde aşırı acıkıp normalden fazla yemek yemenize engel olacaktır.
2.Birdenbire öğün sayılarını artırmak yerine yavaş yavaş artırmayı deneyin. Kahvaltı, ara öğün, akşam yemeği şeklinde başlayıp öğün sayısını zamanla ihtiyacınıza göre ayarlayın.
3.Bayram ve sonrasında uzun süreli açlık durumunuz olmayacağından acele ve iyi çiğnemeden yemek yemenize de gerek kalmadı. Kısa sürede büyük miktarlarda yemek mideye gittiğinde sindirim enzimlerinin işi zorlaşacak ve hazımsızlık, şişkinlik, sindirememe gibi şikâyetler ortaya çıkacaktır. Bu nedenle öğünleriniz iyice çiğnedikten sonra yutmaya özen gösterin.
4.Artık açlıkta değilsiniz ve dilediğiniz zaman yemek yiyebilirsiniz. Bundan dolayı porsiyonlarınızı bir anda büyütmenize de gerek yok. Doyduğunuz zaman yemek yemeyi bırakıp sofradan kalkın.
5.Özellikle akşamları daha çok sebze yemekleri tüketmeye, et grubu ve sofranızda olacaksa tatlıyı gündüz vaktinde yemeye çalışın. Bu şekilde beslenmeniz bayram süresince kilonuzu korumada size fayda sağlayacaktır.
6.Şimdi Ramazan ayında vücudun kaybettiği suyu geri kazanmanın tam vakti! Havalarda hazır ısınmaya başlamışken su tüketimini artırmaya dikkat edin, hatta bunu genel bir alışkanlık halini alsın. Eğer su içmekte zorlanıyorsanız suyunuzu tarçın çubukları, limon dilimleri ile tatlandırabilirsiniz.
7.Ramazan Bayramı, nam-ı diğer şeker bayramı. Belki de bu nedenle akla ilk gelen yiyecekler genellikle tatlı gıdalar oluyor. Ancak ağır ve şerbetli tatlılar yerine daha çok sütlü tatlıların veya meyve ile tatlandırılmış tariflerin tercih edilmesi özellikle diyabet sorunu ve kilo kontrolü açısından doğru bir davranış olacaktır.
8.Ramazan ayında sıkça yaşanan kabızlık problemini ortadan kaldırma adına semizotu, kabak, pazı gibi lifli sebzeler, keten tohumu, chia tohumu, yulaf ezmesi gibi lifli tohum ve tahıllara sofranızda mümkün olduğunca yer açın. Ayrıca bol bol su tüketin ve günlük hareketliliğinizi artırın.
9.Geçen bir ayın sonunda iyice düşmüş olan bağışıklığınızı güçlendirmek için şimdi tam mevsimi olan kırmızı, mor renkli meyvelerden ve koyu yeşil yapraklı sebzelerden bol miktarda tüketmekte fayda var. Çörek otu, sumak, kekik, biberiye gibi baharatları yemeklere eklemek ise size fazladan lezzet ve sağlık verecektir.
10.Özel beslenme durumuna sahip diyabet, kalp, tansiyon gibi rahatsızlığı olan bireylerin bayram boyunca da rutin diyetlerine dikkat etmeleri ve herhangi bir sorun hissettiklerinde ise doktorlarına danışmaktan çekinmemeleri gerektiğini unutmayın."
Yorum Yazın