Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bugün okunan Cuma hutbesinde, tesettür ve evliliği zorlaştıran gereksiz ve aşırı harcamalara dikkat çekildi. Eğlencenin meşru hallerinin yanı sıra örtünmenin bir tercih değil İslam’ın farzı olduğu hatırlatılan hutbede takvanın önemi vurgulandı.
“Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi de hayırlıdır. Bunlar, Allah’ın ayetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.” Ayetiyle başlayan hutbede “Yüce dinimiz İslam, yeme içmeden söz ve davranışa, giyim kuşamdan alışveriş ve eğlenceye kadar hayatın her alanında belli ölçüler koymuştur. Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de bunları haber vermiş, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise yaşayarak bizlere öğretmiştir. Bu ölçülere riayet etmeye takva sahibi olmak diyoruz. Kıymetli Müminler! Takva, giyim kuşamda kendini gösterince bedenimizin saygınlığını koruruz. Zira kadın erkek her insanın beden mahremiyeti vardır. Yüce dinimiz İslam, bu mahremiyetin zarar görmemesi için; bedenimizin örtülmesi gereken yerlerini örtmemizi, başkalarına teşhir etmememizi emretmiştir. Kadınlar için yabancı erkeklerin yanında ve evlerinin dışına çıkarken örtülmesi gereken yerler; yüz, eller ve ayaklar hariç bedenin tamamıdır. Erkeklerde ise göbek ile diz kapağı arasıdır. Uzuvları belli eden dar ya da açık elbise giymek, Rabbimizin emaneti olan bedenin saygınlığını ihlal etmektir. Şu husus unutulmamalıdır ki, tesettür her şeyden önce Allah’ın bir emridir, kişisel bir tercih değildir” denildi.
Son zamanlarda düğün, nişan ve nikahlarda yapılan yanlışların da ele alındığı Cuma Hutbesi’nde “İslam, meşru çerçevede düğünlerde eğlenmeye müsaade etmiştir. Ancak, yüksek sesle çevreye rahatsızlık verilen, alkolün tüketildiği, mahremiyet sınırlarının ihlal edildiği, yolların kapatıldığı, sevinçleri hüzne çeviren silahla kutlama yapıldığı bir düğün eğlencesi dinimizde yoktur ve İslam ahlakına uygun değildir. Ayrıca evlilik için yapılan gereğinden fazla harcamalar, hem evlenen çiftlerin hem de ailelerin maddi ve manevi birçok sıkıntıya düşmelerine sebep olmaktadır. Bu da gençlerimizin ya hiç evlenmemelerine ya da evliliklerini geciktirmelerine yol açmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Yorum Yazın