“Gıda ve su savaşları kapıya dayanmış durumda”
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş; “Son yıllarda çok hızla kirletilen ve hor kullanılan Doğa (Çevre) nedeniyle yeryüzünde kuraklık baş göstermiş, iklim değişikliğe uğramış, buna paralel açlık, yokluk ve kıtlık artmıştır. Yaşadığımız evrende eğer ciddi tedbirler almaz isek bir müddet sonra, artan nüfus ve kıtlık nedeniyle gıda ve su terörü baş gösterecektir. Nitekim Gıda üzerinde genetikle oynama, laboratuarda et üretimi, gıda üretimi gibi günümüzde gündemde olan bu gelişmeler önümüzdeki günlerde yaşanacak olan kıtlık ve beklenen yokluktan dolayı ortaya çıkmaktadır. Yaşadığımız evrende bundan sonra çıkacak olan savaşlar Gıda ve su yüzünden olacaktır. Çünkü yeryüzü, doğa alabildiğince hor kullanılıp kirletiliyor” dedi. Sözlerine devamla Göktaş, “bildiğiniz üzere, Çevre, insanların sürekli diğer tüm canlılar ile beraber yaşadıkları yere denir. Denizler, dağlar, ovalar, nehirler, göller, yaylalar, ormanlar, çayırlar, doğada yaşayan tüm canlılar doğal çevreyi oluşturur. Çevrenin kirlenmesi, bu ülkede ve yaşadığımız evrende yaşayan herkesin ortak sorunudur. Çünkü çevre kirliği, içindeki yaşantıyı olumsuz etkiler, insanların ve diğer canlıların zarar görmesini sağlar. Son yıllarda büyük sanayi hamleleri ile dev fabrikalar kurulmuş, bu fabrikalardan gerektiği gibi çalışmayan ve sorumluluklarını yerine getirmeyenler, çevre kirliliğine neden olmuşlar, çevreye büyük zarar vermişler ve vermeye devam etmektedirler. Yine aynı şekilde çarpık kentleşmeler, deniz kenarına, kıyı kenarına, akarsu yatağına, ormanlık alan içine, Tarım alanlarına yapılan imarlaşma, inşaatlar yaşamımızı olumsuz tehdit etmektedir. En önemli kirlenme Toprak da, su da, hava da yaşanmaktadır” açıklaması ve uyarısında bulundu.
“Doğal kaynaklar, ekolojik dengenin bozulmaması için ciddi çalışmalar yapılması lazım”
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Göktaş; “Denizlerin, göllerin, nehirlerin, akarsuların, su havzalarının zararlı atıklarla kirletilmesi ile su kirlenmektedir. Bu zararlı atıkları sulara denetimsiz sanayi kuruluşları bırakabildiği gibi, insanlarımız da bilmeden yapabiliyorlar. Denize atılan bir plastik pet şişe yüzyıllarca kaybolmaz ve kirliliğe neden olur. Kirlilik ile deniz hayvanlarının yaşam ortamları bozulur, toplu ölümler meydana gelir, bu sulardan avlanan deniz hayvanlarının yenmesi insanlara zarar verir, insanlar denize giremez ve yüzemez. Düşünmeden attığınız kızartma yağları, evde kullanılan her çeşit yağ ve kimyasallar lavabolara dökülmemeli. Toprakla temas etmemelidir” uyarısını yaptı.
“Hava, Su, Toprak kirlenmesi korkunç boyutta”
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Göktaş;” Yine günümüzde hava kirliliğinin büyük bölümünü taşıtların egzozlarından çıkan gazlar oluşturuyor. Yakıtların gereği gibi yakılmaması sonucu da hava kirliliği ortaya çıkıyor. Bacalarına filtreleme sistemi yapmayan fabrikalar da kirliliğe yol açıyor. Kirli hava, solunuma elverişsiz havadır. Kirli hava solunum yolları hastalıklarını artırır. Solunum organlarımızı yorar. Hava kirliliği hiç beklemediğiniz anda ölümlere bile sebep olabilir. Bu nedenle daha duyarlı olmak tüm insanlarımızın başlıca görevidir” dedi. Daha sonra sözlerine devamla Göktaş;” Topraklarımızda bilinçsiz ve şuursuzca kirletiliyor. İşin farkında olmayan kişiler, yaşamın ne denli büyük tehlike altında olduğunu görmüyorlar. Atıklarla, zararlı ilaç ve gübrelerle toprağın çoraklaşıyor ve tarıma elverişsiz duruma geliyor. Bu nedenle Çiftçilerimiz, tarlada, bağda, bahçede kullanacakları ilaç ve gübreleri, uzmanlarına sorarak bilinçli olarak kullanmalıdırlar. Hangi gübrenin hangi cins topraklarda yararlı olacağı bilmeli ve bunun için toprak analizi yaptırmalıdır. İlgili uzmana danışmaksızın ilaç ve gübre kullananlar toprağa kirletmektedirler. Ayrıca Toprağa hiçbir şekilde zararlı atık maddeleri atılmamalıdır. Başta atık piller, poşetler, sigara izmaritleri, cam ve plastik şişelerin atılması olmak üzere toprağı kirleten etkenlerdir. Ve toprak kirlenmesi toprağın verimini azaltmaktadır. Ayrıca kirlenme Bitki hastalıklarını çoğaltır, işlenebilir tarım alanlarının azaltır böylece de ülkenin fakirleşmesini sağlar” dedi. Öte yandan Göktaş;” Hızla kirletilen dünyamız, ülkemiz için her birimiz birer birey olarak, sorumlu tüketici anlayışı ile HAVAYI- TOPRAĞI- SUYU kirletmemek için elimizden gelen gayreti göstermek zorundayız. Elimizden alınan yaşamımızdır. Bu kirlilik sağlıklı yaşamı elimizden almaktadır. Yaşam hepimizin en doğal hakkıdır. Ama o hakkı biz kendimiz bilerek yâda bilmeyerek birbirimizin elinden alıyoruz. Bu sebeple her birey kendisinde biriken çöpleri hemen kaldırılmalı, gerekli çöp kutularına atılmalıdır. Oturduğumuz mekânda ve bölgedeki Kanalizasyon patlamalarını hemen ilgililere bildirilmeliyiz. Akarsularımız ve durgun sularımız, insan ve hayvan atıkları ile ayrıca sanayi atıklarıyla, hor kullanımla kirletilmemelidir. Araçlarda ve her alanda yakıtların tam yakılması sağlanmalıdır. Böylece hem enerji kaybı, hem de hava kirliliği önlenmiş olacaktır. Gereksiz yere özel araçlar kullanılmamalıdır. Denizlere çöp (özellikle plastik maddeler), evsel atık yağlar, mazot, yanık yağ gibi kirlilik oranı çok alan maddeler atılmamalıdır. Oturduğumuz mekânda, alanda, bölgede sokağa kesinlikle çöp atılmamalıdır. Atılmasına müsaade edilmemelidir. Herkes bilecek ki, sağlıklı yaşam sağlıklı çevre ile olacaktır. Ve biz doğamızı korudukça oda bizi koruyacaktır. Biz bu yaşadığımız evreni atalarımızdan ödünç aldık. Çocuklarımıza da düzgün, yaşanılası bir çevreyi bırakmak hepimizin görevidir. Bu bağlamda el ele vermeli daha duyarlı ve dikkatli hareket etmeliyiz” dedi.
“Yurt geneli Afiş ve Dövizli çalışma başlattık”
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Yurt geneli afiş ve dövizler yaptırdık, 5 Haziran Dünya çevre günü dolayısıyla 15 gün süre ile tüm yurtta bunları dağıtıp halkımızı bilinçlendirecek çalışmalar yapacağız. Eğitim seminerleri, paneller, konferanslar gerçekleştireceğiz” dedi.
Yorum Yazın