Oral herpes, yalnızca dudaklarda çıkan uçuklarla sınırlı olmayan, ağız ve diş sağlığını derinden etkileyen bulaşıcı bir viralenfeksiyondur. Virüs bir kez vücuda girdiğinde ömür boyu sinir hücrelerinde saklanarak bağışıklık sistemi zayıfladığında yeniden aktif hale gelebilir. Bu durum, diş eti hastalıklarındanhatta ileri dişeti hastalığına ve hatta çene kemiği erimesine kadar birçok ciddi soruna yol açabilir.
Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, bu konuda önemli uyarılarda bulunarak, “Oral herpes, diş, diş eti ve çene kemiğinde ciddi enfeksiyonlara yol açarak hastaların ağız sağlığını tehdit edebilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, virüs diş eti iltihaplanmasına (gingivitise), diş kaybına ve çene kemiği erimesine sebep olabilir” açıklamasında bulunmuştur.
Oral herpesin bulaşma yolları
HSV-1 virüsü oldukça bulaşıcıdır ve şu yollarla yayılabilir:
Tükürük teması: öpüşme, aynı bardak veya çatal-kaşığı kullanma yoluyla bulaşabilir. Oral-genital temas: HSV-1, oral seks sırasında genital bölgeye bulaşabilir ve tam tersi de mümkündür. Ortak kullanılan eşyalar: havlu, ruj, diş fırçası gibi kişisel eşyaların paylaşılması riski artırır. Eldeki yaralar aracılığıyla yayılma: enfekte bölgelere dokunduktan sonra göz, burun veya ağız gibi hassas bölgelere temas etmek virüsün yayılmasına neden olabilir.
Virüs, aktif uçuk lezyonları olduğunda en bulaşıcı haldedir, ancak belirti göstermeyen taşıyıcılardan da bulaşabilir.
Oral Herpesin ağız ve diş sağlığına zararları
Dudaklar ve ağız mukozasına etkileri
HSV-1 enfeksiyonu en sık dudaklarda kendini gösterir: Dudak kenarlarında içi sıvı dolu ağrılı kabarcıklar (veziküller) oluşur.Lezyonlar açıldığında virüs yayılabilir ve ikinci dereceden enfeksiyon riski artar. Dudak çatlamaları, yemek yemeyi ve konuşmayı zorlaştırır. Bazı vakalarda iz kalabilir.
Virüs ağız mukozasına yayıldığında herpetikstomatit adı verilen ciddi ağız içi enfeksiyonlarına yol açabilir.
Diş etleri üzerindeki etkileri
HSV-1, diş etlerinde şişme, kanama ve ağrıya neden olabilir. Herpetikgingivostomatit, özellikle çocuklarda sık görülen, diş etlerinin iltihaplanmasına yol açan bir enfeksiyondur.
Belirtileri şunlardır:Şişmiş, kanayan ve hassas diş etleri, ağrılı ülserler ve ağız içi yaralar, ağız kokusu (halitozis), yeme ve içme sırasında şiddetli ağrı.
Diş eti hastalıkları tedavi edilmezse, ilerleyerek kronik periodontitis (ileri diş eti hastalığı) geliştirme riskini artırır. Bu durum, diş kaybına kadar ilerleyebilir.
Önemli İstatistikler:Herpes virüsü aktif hale geldiğinde, diş eti iltihabı gelişme riski %45 oranında artmaktadır.HSV taşıyan bireylerde periodontal hastalık oranı, virüsün olmadığı durumlara göre 3 kat daha yüksektir.
Çene kemiğinde yapısal hasar (Osteonekroz)
Kronik HSV enfeksiyonları, diş eti hastalıklarının şiddetlenmesine ve çene kemiğinde (alveolar kemik) erimelere neden olabilir. Virüsün yayılması, osteonekroz yani çene kemik dokusunun ölmesi gibi geri dönüşü olmayan hasarları tetikleyebilir.
Prof. Dr. Birkan Taha Özkan:“Tedavi edilmeyen diş eti hastalıkları, çene kemiğinde geri dönüşü olmayan hasarlara çene kemik erimesine yol açar ve bu durum, implant gibi tedavi yöntemlerinde ciddi zorluklar yaratır.”
Belirtiler:Dişlerde sallanma ve ani diş kaybı, sürekli iyileşmeyen ağız yaraları, çene hareketlerinde ağrı ve sertlik, diş etlerinde belirgin çekilmeler.
Korunma ve önleme stratejileri
•6 aylık periyotlarla düzenli diş hekimi muayeneleri yaptırın.
•Ağız içinde şüpheli lezyon veya olağandışı belirtiler fark ederseniz, derhal diş hekiminizle görüşün.
•Antiviral etkili ağız gargaraları kullanarak virüs yükünü azaltın.
•Diş fırçanızı ve kişisel ağız bakım araçlarınızı düzenli olarak yenileyin; HSV, bu araçlarda 24 saate kadar aktif kalabilmektedir.
•Bağışıklık sisteminizi güçlendiren ağız diş dişeti ve çene kemiğine sahip olmak için; dişet hastalığınızın önüne geçin, diş çürük tedavinizi yaptırın, diş kaybı olan bölgeleri dişli hale getirtin ve buna benzer rahatsızlıklarınızın çözümüne odaklanın.
•Vücut direncinizi sistemik olarak artırıcı gıdalara yönelin.
Cinsel sağlık ve bulaşma riskine karşı önlemler
Oral temas sırasında koruyucu bariyerler (örneğin, rubber dam) kullanarak HSV bulaşma riskinizi %90’a varan oranlarda azaltabilirsiniz.Aktif lezyonlar söz konusuysa, temastan kaçınarak veya da tedavisini olduktan sonra hem kendinizi hem de partnerinizi koruyun.
Sonuç: erken tanı, doğru tedavi ve önleyici yaklaşımla sağlığınızı koruyun
Prof. Dr. Birkan Taha Özkan’ın da belirttiği gibi, oral herpes yalnızca yüzeysel bir sorun olmayıp, diş etlerinden çene kemiğine kadar yayılabilen ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Erken teşhis, doğru tedavi yöntemi, düzenli ağız bakımı ve bilinçli yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde, HSV’nin neden olabileceği diş kaybı, çene kemiği erimesi, dişeti çekilmesi ve kronik enfeksiyonlar gibi sorunların önüne geçilebilir.
Yorum Yazın