Manisa’da yaşanabilecek kene vakalarına karşı uyarılarda bulunan Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi Acil Tıp Hekimi Uzm. Dr. Çağdaş Can, "Kimseye keneyi çıkarmasını önermiyoruz. Üzerine kesinlikle sigara bastırma, çakmakla yakma, iple çekme, kazıma kesinlikle önermiyoruz" derken, Halk Sağlığı Uzmanı Cevriye Ceyda Karabulut ise, "Geçtiğimiz yıl 2023 yılında 1 vakamız olmuş. Bu yıl henüz vakamız mevcut değil. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, pikniğe gidenler, bağ bahçe işleriyle uğraşanlar, ormanlık alanlara gidenler muhakkak dikkatli olmalı" dedi.
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun yaşandığı Manisa’da uzmanlar kene vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Bahar aylarında kene ısırma vakalarında artış yaşandığını belirten Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi Acil Tıp Hekimi Uzm. Dr. Çağdaş Can, "Kırım Kongo kanamalı ateşinde mevsimsel bir süreç var burada. Hayvanlardan insanlara geçen bir süreç bu. Aslında buradaki birincil sorumlu kene. Kenelerin taşıdığı virüsler sebebiyle meydana geliyor bu hastalık. Direkt kene bulaşıyla gelen hastalarımız da var. Yani vücuda kene girmiş hastalarımız da gelebiliyor. Ya da keneye maruz kalmış hayvanların sıvılarına, dokularına temas etmek ya da başka insanlarda aktif olarak enfeksiyon olduğunda bu insanlara temas eden diğer insanlarda da olabiliyor. Kene varlığının arttığı ilkbahar ve son bahar dönemlerinde daha çok rastlanıyor. İnsanlar daha çok dışarı çıkmaya başlıyor. Kene teması daha çok dışarda zirai alanlarda oluyor. Bu dönemler tetikte, farkındalık içerisinde ve bilinçli olmamız gerekiyor" dedi.
"Klinisyenin, doktorun farkında olması gerekecek bazı klinik belirteçler var"
Kene ısırmalarında klinik şüpheyle yaklaşıldığını belirten Uzm. Dr. Can, "Şanslı dediğimiz grup kenenin yapıştığını fark eden gruplar oluyor. Kenenin yapıştığını görüyor ve bilinçli bir şekilde bize geliyor. Diğer bir grup ise keneyi fark ediyor ancak kendi yöntemleriyle çıkarmaya çalışıyor. Bu aslında hiç önermediğimiz bir durum. Diğeri de kenenin onu ısırdığını bilmeyen bir grup var. Ne olduğunu anlamadan bize gelebiliyor. Kaşıntı, şişme ve morarma şikayetiyle bize başvuruyor. Burada klinisyenin, doktorun farkında olması gerekecek bazı klinik belirteçler var. Hastanın yaygın eklem ağrısı, karın ağrısı, çabuk morarma, vücutta siyah nokta gibi durumlar olabiliyor. Burada klinik bir şüpheyle yaklaşmamız gerekiyor. Birtakım kan tahlilleri gönderiyoruz. Burada klinik şüphemiz olursa, hastamızda da eğer keneyi tespit edebilirsek uygun bir şekilde hastayı bir üçüncü basamak sağlık birimine sevk etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
"Kimseye keneyi çıkarmasını önermiyoruz"
Kene yapışan kişilerin keneyi çıkarmaması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Can, "Kimseye keneyi çıkarmasını önermiyoruz. Bu genelde yanlış bir yöntem olabiliyor. Eğer sağlık kuruluşuna uzun bir mesafe varsa doğru yöntemlerle çıkarabilir diyeceğiz. Çünkü kenenin vücutta uzun bir süre kalması viral enfeksiyon riskini de artırıyor. İlk önce şunu diyeceğiz hastamıza; üzerine kesinlikle sigara bastırma, çakmakla yakma, iple çekme, kazıma kesinlikle önermiyoruz. Mümkünse bir cımbız alıp kenenin baş kısmından; kuyruk kısmından değil. Çünkü kuyruk kısmından sıkınca kenenin içindeki bütün viral ajan kene tarafından kusularak vücuda giriyor. Baş kısmından ufak hareketlerle çeke çeke kenenin kendisini bırakmasını sağlayacak şekilde çıkartmaya çalışıyoruz. Mümkünse kenenin canlı olarak çıkmasını istiyoruz. Bu ajan çıktıktan sonra süreç burada bitmiyor. Yine acil servislere, sağlık kuruluşlarına müracaat edilmesi gerekiyor. Çünkü biz burada evreleme yapıyoruz. Kontrol süreci öneriyoruz. Gerekli tahlillerin 48 saat takibi için enfeksiyon hastalıkları polikliniklerine gitmelerini istiyoruz eğer klinik olarak hasta rahatsa. Eğer hasta rahat değilse, döküntüler, ağrılar, karın ağrısı, karaciğer ve dalakta büyüme, kanamalar varsa keneyi de gördüğümüz zaman muhakkak hastanın takibi için hastaneye yatışını yapmamız gerekiyor. Çünkü erken tanı hastanın çoklu organ yetmezliğine gitmesini engellediğinden çok önemli. Bir klinik şüphe bile hastaneye yatması için yeterli diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Keneden bulaşan virüse karşı bir aşının olmadığını belirten Can, "Hastanede yapılan tedaviler daha çok destek tedavi oluyor. Maalesef bunun aşısı yok. Bulunmadı. Çok geniş bir aile. Neye aşı yapılacağı bilinmiyor. Ama ne kadar hızlı erken tedavi verirsek o kadar hızlı hastalarda yanıt alabiliyoruz" dedi.
Kenenin vücuda yapıştığı noktaları anlatan Uzm. Dr. Can, "Genelde kene vücutta açık noktalara yerleşiyor. Biz de hastalarımıza zirai alanlara çıktıklarında bu bölgeleri eldivenle, uzun elbiseler giyerek kapatmaları gerektiğini söylüyoruz. Mantık olarak kişi çorap giydiği zaman bu çorabı pantolonla yukarı doğru katlamasını istiyoruz. Orada açık olmaması için. En sık görüldüğü yerler ise, saçlı deri, kol ve bacaklarda, bacakların alt kısmı ve vücudun kasık bölgelerinde görülebiliyor. Kene burada gizlenebiliyor. Vücudun her noktasında bunlar bulunabiliyor" diye konuştu.
"2005 yılından bu zamana kadar 15 vaka görülmüş biri de ölümle sonuçlanmıştır"
Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Halk Sağlığı Uzmanı Cevriye Ceyda Karabulut, kene vakalarının yıllara oranla azalışta olduğunu belirterek yine de tarla ve hayvancılıkla uğraşan kişilerin dikkatli olması gerektiğini söyledi. Karabulut, "Ülkemizde bu hastalık bahar ve yaz aylarında görülüyor. Daha çok İç Anadolu’nun kuzeyi, orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde daha çok görülmektedir. Ülkemizde 2002 yılında dikkatleri çekti. En yüksek vaka sayısı 2009 yılında bin 318 vaka olarak görülmüştür. Bu yıllar içerisinde görülme sıklığı azalmıştır. İlimizde ise ilk vaka 2005 yılında görülmüştür. 2005 yılından bu zamana kadar 15 vaka görülmüş biri de ölümle sonuçlanmıştır. Geçtiğimiz yıl 2023 yılında 1 vakamız olmuş. Bu yıl henüz vakamız mevcut değil. Vakalarımızın ikamet dağılımına baktığımızda Yunusemre ilçemizde en çok vaka görülmekte. Bunun dışında Saruhanlı, Soma, Akhisar, Gördes ve Demirci ilçelerimizde de vakalarımız mevcuttur. Bu anlamda buralarda yaşayan vatandaşlarımızın daha dikkatli olmalarını istiyoruz. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, pikniğe gidenler, bağ bahçe işleriyle uğraşanlar, ormanlık alanlara gidenler muhakkak dikkatli olmalı. Yine veteriner hekimlerimizin ve hastalarla temas eden sağlık personellerimizin dikkatli olması gerekmektedir” dedi.
Yorum Yazın