AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Tasarruf da memleket için yapılıyor. Siyaset de onun için bu çerçevede gerçekleşiyor” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti’nin Kızılcahamam’da düzenlendiği ‘31. İstişare ve Değerlendirme’ Toplantısı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Çelik, Kızılcahamam’da geniş bir istişarenin 31’incisi gerçekleştirdiklerini vurguladı. Toplantının temasının ’Türkiye’nin Ortak Aklı’ çerçevesinde gerçekleştiğini ifaden Çelik, "Bu çerçevede baktığımızda bu geleceği geniş bir istişarenin Türk siyasi hayatında başlı başına bir istişare mekanizması olarak gündeme geldiğini ifade etmek isterim. Birinci konumuz Gazze’de gerçekleşen bu katliamlar konusundaki değerlendirmelerimizi ve Türkiye’nin duruşu konusunda Cumhurbaşkanımızın açış konuşmasında belirttiği çerçevedeki siyasetimizin bundan sonra da sürdürüleceğidir. Bu vesileyle genel merkez çalışmalarıyla ilgili bir özel oturum yapıldı. Bu oturumda Teşkilat Başkanımız, Seçim İşleri Başkanımız ve Yerel Yönetimler Başkanımız sunum gerçekleştirdiler. Arkasından parti grubu çalışmaları, Grup Başkanımız ve Grup Başkan Vekillerimiz tarafında gerçekleşiyor. Bundan sonra eğitim konusunda bakanımızın bir değerlendirmesi olacak ve bu istişare edilecek. Aynı şekilde bir oturumda ekonomi, Enerji ve Tarım Bakanlarımızın sunumu gerçekleştirilecek. Bunlar arkasından bu politikalar, bütün bu katılımcılar tarafından istişare edilecek. Bugünü bu şekilde kapatmış olacağız, bu istişare ve değerlendirmelerden sonra. Yarın sabah Adalet, Güvenlik ve Dış Politika oturumu ile sabah 09.00’da başlayacağız. Adalet konusunda, İç Güvenlik konusunda ve Dış Politika konusunda bakanlarımızın sunumları olacak. Daha sonrasında biliyorsunuz yine bir istişare kampı geleneği olarak Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bütün heyetimizin katılımıyla soru- cevap şeklinde bir istişare toplantısı gerçekleştiriyoruz. Hatta AK Parti’nin mekanizmaları açısından da katılımcılar açısından ve süre açısından en kapsamlı mekanizmaların başında geldiğini ifade etmek isterim. Arkasından küçük bir ara vereceğiz ve daha sonra da yine geleneğimizde olduğu gibi Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın bütün bu kamp sürecindeki tartışmaları da içeren değerlendirmesi ve diğer politik alanlarla ilgili mesajları temelinde kapanış konuşmasıyla birlikte kampımızı tamamlayacağız" şeklinde konuştu.
Bütün bu politik süreci takip ederken, birinci gündemlerinin Gazze’deki bu katliam siyaseti olduğunu ifade vurgulayan Çelik, "Biliyorsunuz Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1995 Srebrenitsa katliamı ile ilgili 11 Temmuz’un bir anma günü olarak gerçekleşmesi konusunda bir karar aldı. Bu son derece kıymetlidir. Bu günlerde de bunun daha büyük bir anlamı vardır. Miloseviçlerin sembol olduğu o katliam siyaseti cezalandırıldı. Ve çok geç de olsa 1995 Srebrenitsa katliamındaki kurbanların anılarının taze tutulması, onların iade edilmesi için bu karar alınmış oldu. Bu kadar geç kalınmasın Gazze konusunda ve bunun daha fazlasına müsaade edilmesin bütün dileğimiz odur. Bugün Miloseviçlerin yaptığının kat ve kat fazlasını Netanyahu gerçekleştirmektedir. O sebeple dünyanın buna dur demesinin zamanı gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın bu konuda yaptığı açıklamalar uluslararası mahkemelerin kararlarında aynen ifade ediliyor. Bakın sürecin başından beri takip edersek, Cumhurbaşkanımızın bu konuda ortaya koyduğu ilke ve prensiplerin aynı şekilde Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından da ortaya konulduğunu net bir şekilde görüyoruz. Tabii dünyanın vicdanı buna tepki veriyor ve bir hakkı yerine getirmek için Filistin Devleti’nin tanınması konusunda çok ciddi ilerlemeler kaydediliyor. Bu sebeple İrlanda, İspanya ve arkasından Norveç ve arkasından Slovenya’nın yaptığı bir hakkın teslim edilmesi açısından çok önemlidir. Bunun devamının gelmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Daha fazla tanıma Netanyahu’ya karşı daha fazla şey verme anlamına gelecektir” ifadelerini kullandı.
’Kampta bir tasarruf tedbiri gerçekleşiyor mu?’ sorusuna Çelik, "Tasarruf tedbirleri her alanda geçerli. Bu kamp geleneksel olarak bir istişare kampı olduğu için gerçekleşiyor ama tabii bunu minimum düzeyde bu bahsettiğiniz tedbirlere uyarak minimum düzeydeki bir şeyle, imkanla gerçekleştirmiş oluyoruz. Ama tabii siyaset memleketin meselelerinin konuşulması meselesidir. Tasarruf da memleket için yapılıyor. Siyaset de onun için bu çerçevede gerçekleşiyor" yanıtını verdi.
Yorum Yazın