Örgüt yöneticisi Adnan Oktar’ın cezaevinde örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı ve örgüte üye kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla güncel yapılanma davasının görülmesine devam edildi.
Silahlı suç örgütü yöneticisi Adnan Oktar’ın cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla örgütün 20 sanıklı güncel yapılanmasına yönelik davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Adnan Oktar katılmadı. Duruşmada 5 tutuklu ve 5 tutuksuz sanık da avukatları ile birlikte hazır bulundu.
‘’Adnan Oktar’ı çok seviyorum’’
Duruşmada savunma yapan sanık Meltem Daban, ‘’Birlikte yaşamamız, hiç ayrılmak istememiz hayatın doğal akışı olarak değerlendirilmelidir. Aleyhimize yönelik 6 yıldır tek bir somut delil yok. Ben Adnan Oktar’ı çok seviyorum çünkü onun ruhu ve kalbi o kadar temiz ki. Ruhu Adnan Bey ile bir kere temas kurmuş bir insanın ondan vazgeçebilmesi imkansız’’ dedi.
‘’Adnan Bey benim hocam, şeyhim veya müridim değil, kendisi sevdiğim bir dostum’’
Tutuklu sanıklardan Ferhunde Eda Babuna ise savunmasında, ‘’Mahkemeniz görevsizlik kararı vermesi gerekirken, dosyayı hukuka aykırı bir şekilde elinde tutuyor. Ben örgüt üyeliği suçuyla hangi suçu işlemişim? Soyut delillerle yaklaşık 4 yıldır tutukluyum. Biz, adli sicili tertemiz, eğitimli, bilgili, milli şuura sahip bir topluluğuz. Hangi suçu işlemek için bir araya geldiğimiz hala ispatlanamadı. Tüm araştırmalara rağmen evlerimizde tek bir suç unsuru bulunamadı. Tüm ailem cezaevinde. Adnan Bey müthiş baskı ve zulümle mücadele ediyor. Ortada sadece sevgi, saygı ve dostluk var. Adnan Bey benim hocam, şeyhim veya müridim değil, kendisi sevdiğim bir dostum. Önüne geçemeyeceğim tek şey Adnan Oktar’a duyduğum sevgidir’’ şeklinde konuştu.
Duruşma yarın devam edecek
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatlarının savunmalarının alınması için duruşmayı yarına erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, aralarında Adnan Oktar’ın da bulunduğu 20 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, silahlı suç örgütü yöneticisi olan Adnan Oktar’ın, cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı anlatıldı.
Hazırlanan iddianamede, şüpheli Adnan Oktar’ın mahkeme kararlarıyla silahlı suç örgütünün yöneticisi olarak kabul edildiği ve cezaevinde bulunduğu fakat cezaevinde bulunduğu süreç içerisinde örgütsel faaliyetlerine devam ettiği, özellikle avukatları ve diğer örgüt yöneticileri Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, talimatlarını cezaevi dışında yayılmasını sağladığı, bunu yaparken de özellikle diğer örgüt yöneticileri vasıtasıyla yargılamanın kumpas olduğuna ilişkin kamuoyu oluşturma ve siyasi lobi desteğini alma faaliyetlerine giriştiği kaydedildi. Bu çerçevede şüpheli Oktar’ın ana çatı dosyada ceza alan ve cezaevinde bulunan örgüt üyeleriyle mektup ve avukatlar aracılığıyla iletişim kurduğunun aktarıldığı iddianamede, şüphelinin etkin pişman olmak isteyen örgüt üyelerini engellemeye çalıştığı, özellikle içeride ve dışarıda bulunan örgüt üyeleri üzerindeki etkinliğini devam ettirmeye çalıştığı, ayrıca dışarıda olan, işlem gören veya görmeyen örgüt üyelerinin bir arada kalması yönünde talimat verdiği belirtildi. Ayrıca, hazırlanan iddianamede, şüpheli Oktar’ın cezaevinde kaldığı dönemde özellikle 15 gün gibi kısa sürede yaklaşık 200 avukat ile görüşerek olağan akışa uygun olmayacak şekilde hukuki yardım adı altında görüşmeler gerçekleştirdiği, bu görüşmelerinde örgüte üye kazandırmayı amaçladığı, cezaevine giriş çıkışı kanuni sınırlar çerçevesinde serbest olan avukatlık mesleğinden faydalanmak üzere cezaevi dışındaki örgütsel tavır ve davranışları yönlendirmeye çalıştığı, bu tespit sonucunda ise şüpheli hakkında avukat görüşlerinin kısıtlanması yoluna gidildiği kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçundan 5’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması, ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca, örgüt üyelerinin örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği bütün suçlarından dolayı fail olarak cezalandırılması istendi. Şüphelilerin bu çerçevede ise ‘örgütün veya amacının propagandasını yapma’ suçundan 10,5’ar yıldan 31,5’ar yıla kadar hapis cezası olmak üzere toplamda 15,5’ar yıldan 43,5’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede, diğer 17 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘örgüte yardım’ ve ‘örgütün veya amacının propagandasını yapma’ gibi suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.
Yorum Yazın