Kastamonu’da, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri çerçevesinde 50 kişilik grup, 2 bin 587 rakımlı Ilgaz Dağı’nın zirvesine tırmanarak şehitleri andı. Filistin’de yaşanan katliama da dikkat çeken katılımcılar, “Çocukların öldüğü bir dünya istemiyoruz” mesajı verdi.
Kastamonu Valiliği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 10. Bölge Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Büyük Hacet Zirve Tırmanışı”na katılan vatandaşlar, Kastamonu-Çankırı sınırındaki Ilgaz Dağı’nın zirvesine tırmandı. Tosya ilçesindeki Kösençayırı Göleti’nde kurulan kampın ardından sabah erken saatlerde gazi ve şehit yakınları ile vatandaşlardan oluşan 50 kişilik grup, Ilgaz Dağına tırmanmak için yürümeye başladı. Yaklaşık 4 saatlik yürüyüşün ardından 2 bin 587 metre yükseklikteki Ilgaz Dağı’nın Büyük Hacet Zirvesine ulaşan grup, saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı’nı okudu.
Filistinliler unutulmadı
Büyük Hacet Zirvesine tırmanan gurup, yıpranan Türk bayrağını yenisiyle değiştirdi. Türk bayrağının açılması ve şehitler için duaların okunmasının ardından etkinlik sona erdi. Etkinlikte İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına da dikkat çekilerek, “Çocukların ölmediği bir dünya istiyoruz” mesajı verildi.
“5 kilometre boyunca 2 bin 587 rakımda bulunan Büyük Hacet Zirvesine tırmandık”
Yürüyüşü koordine eden Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, şehitleri anmak istediklerini belirterek, “15 Temmuz 2024 tarihinde Kastamonu’nun en yüksek dağı Ilgaz’ın en yüksek zirvesi olan 2 bin 587 rakımdaki Büyük Hacet Zirvesine tırmandık. Bugün burada 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü sebebiyle, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla, bu vatan topraklarında hayatlarını kaybeden bütün şehitlerimizi anmak için zirve tırmanışı yaptık. Büyük Hacet Zirvesinden bütün şehitlerimizin ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun diyerek, gazilerimize de sağlıklı uzun ömürler diliyorum” dedi.
Kastamonu Üniversitesi tırmanışı geleneksel hale getirerek 3’üncüsünü düzenlediklerini ifade eden Haberal, “Kastamonu Valiliğimize, Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğümüzü, Turizm Fakültemize, Doğa Koruma ve Milli Park Şube Müdürlüğüne, Tosya Off-Road Kulübüne, Tosya’nın Berçin köyü sakinleri ile yaylada bulunan vatandaşlarımıza bizleri yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyoruz. Bu yürüyüş artık geleneksel hale geldi. Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdik. Bundan sonra da inşallah sonsuza kadar bu anma etkinliklerini yaşatacağız” diye konuştu.
Büyük Hacet Zirvesi tırmanışının üç günlük bir etkinlik sonunda gerçekleştirildiğini söyleyen Haberal, “İki gün önce Kösençayırı Göleti’nde kamp yaptık. Kösençayırı Göleti’ndeki kamp sırasında Büyük Hacet Zirvesine yürüyüş gerçekleştirerek mevcut yol durumlarımızı gözlemledik. Bugün ise sabah saat 10.00’da Kösençayırı Göleti’nden ayrıldık, Tosya’nın Berçin köyü yaylasına kadar geldik. Berçin köyü yaylasından yaklaşın Büyük Hacet Zirvesine 3,5 saatlik bir yolculuk sonunda toplamda 5 kilometrelik bir güzergahtan çıkarak vatansever dostlarımızla birlikte zirveye ulaştık. Şanlı Türk Bayrağımızı göndere çektik. 2 bin 587 metre yükseklikteki anmamızı yaptık, bundan dolayı da gururluyuz” şeklinde konuştu.
“Bizler dimdik durduğumuz sürece hiçbir güç bizleri bu topraklardan söküp atamayacak”
Tosya’dan yürüyüşe katılan Coğrafya Öğretmeni İsmail Şencan ise, “Bulunduğumuz konum bu coğrafyanın en yüksek yeridir. Uludağ’dan daha yüksektir. Uludağ 2 bin 543 metredir, bizim bulunduğumuz yer 2 bin 587 metredir. Böyle bir zirveye çıkmak beni çok mutlu etti. Türk milleti demek asker demektir, devlet demek millet demektir. Bu yüzden böyle zor günlerde Türk milleti bu özelliğini tekrar bizlere gösterdi. Vatanımız bölünmez bir bütündür, bunu 15 Temmuz gecesi tekrar gösterdi" şeklinde konuştu.
İstanbul’dan yürüyüşe katılan Nurullah Emekli ise, “Her zaman 15 Temmuz, Çanakkale Savaşı, Sakarya Meydan Muhaberesi gibi günlerde bu tür zirvelere çıkılması gerekiyor. Çanakkale ve Sakarya Savaşları Türk’ün birliğinin bir simgesiydi, 15 Temmuz ise bunu perçinleyen bir gündür” ifadelerini kullandı.
“Çocukların ölmediği bir dünya istiyorum”
Filistin’deki yaşanan zulmü unutmayan ve çocukların ölmediği bir dünya barışı isteyen Mustafa Kerem Ağaoğlu da, “2 bin 587 metre yükseklikteki Büyük Hacet’in zirvesindeyiz. Burada olmak beni çok mutlu etti. Çünkü 15 Temmuz gecesi, ülkemiz zorluklar yaşadı. Vatan bölünmez, bölünemez. Ben de çocukların ölmesini istemiyorum. Bu zirveden dünyaya haykırıyorum” dedi.
Büyük Hacet Zirvesinden çağrıda bulunan Salih Kemal Çevikoğlu ise, “Savaşların olmadığı, çocukların ölmediği bir dünya istiyoruz” diye konuştu.
Yorum Yazın