Uzmanı uyardı: Ciltteki güneş hasarı, deri kanserini tetikleyebilir
SAĞLIKHAVA SICAKLARININ ARTMASIYLA GÜNEŞ IŞINLARI BİREYLER İÇİN RİSK OLUŞTURURKEN, DERMATOLOJİ ANA BİLİM DALI UZMANI PROF. DR. ALİ KARAKUZU, ÖZELLİKLE ÖĞLEN SAATLERİNDE DİK AÇIYLA GELEN GÜNEŞ IŞINLARINDAN SAKINMAK GEREKTİĞİNİ VE GÜNEŞ HASARIYLA BİRLİKTE DERİ KANSERİ GELİŞİMİNİN DE OLABİLECEĞİ UYARISINDA BULUNDU.
Hava sıcaklarının artmasıyla güneş ışınları bireyler için risk oluştururken, Dermatoloji Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Ali Karakuzu, özellikle öğlen saatlerinde dik açıyla gelen güneş ışınlarından sakınmak gerektiğini ve güneş hasarıyla birlikte deri kanseri gelişiminin de olabileceği uyarısında bulundu. Karakuzu, ortalama 3 saatte bir de güneş koruyucularının yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Hava sıcaklıklarının yurt genelinde artmasıyla birlikte, uzun süre güneşe maruz kalınması da deride olumsuz etkilerin görülebilme ihtimalini arttırdı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Karakuzu, güneşli havalarda vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Güneşin hem faydasının hem de zararının bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Karakuzu, “Güneşli ortam psikolojik olarak insanları daha iyi motive eder. Güneşin az olduğu alanlarda depresif insan tipi daha çok oluyor. D vitamini sentezi için son derece önemlidir. Güneş özellikle foto yaşlanma dediğimiz cilt yaşlanmasına, deride lekelenmelere, kronik devri hasarı dediğimiz ‘keratoz tablosu’ yani ‘aktinik keratoz’a neden olur. Ayrıca pigmentasyon değişikliği dediğimiz ciltte lekelenmelere, hem açık hem de koyu renklere ve damar genişlemelerine sebep olabiliyor” dedi.
“Güneş hasarı deri kanseri gelişimini tetikleyebiliyor”
Güneş hasarı olan bölgelerde zaman içerisinde deri kanserlerinin de gelişiminin söz konusu olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Karakuzu, “Bazal kanser dediğimiz kanser türü, en sık görülen deri kanseridir. Yaklaşık 65-70 yaşından sonra her 2 insandan birisinde görülen bir deri kanseridir. Skuamöz hücreli karsinom birden ‘malign melanom’ dediğimiz deri kanserleri açısından güneş ışığının zararlı etkileri bunları tetikleyebiliyor” diye konuştu.
“3 saatte bir güneş koruyucuları yenilemek lazım”
Güneşten korunma yöntemleri olarak hem fiziksel hem de kimyasal korunmanın yapılabildiğini aktaran Karakuzu, özellikle saat 11.00 ile 14.00 arasında güneşin dik açıyla geldiği durumlarda güneşten sakınmanın oldukça önemli olduğunu vurguladı. Sözlerini sürdüren Karakuzu, şunları kaydetti:
“Sadece fiziksel korunma yeterli olmayabiliyor. Dolayısıyla kimyasal korunma dediğimiz güneşten koruyucu faktörler var. 50 ve üzerindeki herhangi bir güneşten koruyucu güneş kremi büyük oranda güneşten korumayı sağlıyor. Ancak ‘günde bir defa sürdüm, güneşten korunuyorum’ demek yanlış bir algı. Ortalama 3 saatte bir güneş koruyucuları yenilemek lazım.”
Haftada 3-4 kez güneşlenmek ideal
Deride oluşan yanıkların ciddi risk oluşturabileceğini de ifade eden Karakuzu, şöyle konuştu:
“Güneşin faydalarından yararlanılması için haftada 3-4 kez güneşlenmek, D vitamini açısından yeterli bir uygulama. Fakat deniz kenarında, güneş altında yanacak pozisyonda oturmak sağlık açısından zararlı. Bireylerde güneş yanığı oluşabiliyor. Özellikle ergenlik öncesi tek bir kez bile içi su dolu kabarcık oluşturan yanıklar, deri kanseri açısından ciddi bir risk oluşturduğunu söyleyebilirim.”
İlginizi Çekebilir