Türkiye’nin bitkisel gen çeşitliliği Tohum Gen Bankası’nda korunuyor
ÇEVRETÜRKİYE’NİN BİTKİSEL GEN ÇEŞİTLİLİĞİNİN GELECEĞE TAŞINDIĞI ANKARA VE İZMİR’DEKİ TOHUM GEN BANKALARI’NDA 120 BİN ADET TOHUM ARTI 5 İLE EKSİ 18 DERECE SICAKLIĞINDAKİ ÖZEL ODALARDA MUHAFAZA EDİLİYOR.
Türkiye’nin bitkisel gen çeşitliliğinin geleceğe taşındığı Ankara ve İzmir’deki Tohum Gen Bankaları’nda 120 bin adet tohum artı 5 ile eksi 18 derece sıcaklığındaki özel odalarda muhafaza ediliyor.
Değişen iklim şartları gıda üretimini zorlaştırıyor. Bu nedenle Tohum Gen Bankaları büyük bir önem taşıyor. Anadolu’nun biyolojik serveti Ankara ve İzmir’deki Tohum Gen Bankası’nda özenle saklanıyor.
Türkiye’nin bitkisel gen çeşitliliğinin geleceğe taşındığı bu bankalarda mercimekten fasulyeye, biberden karpuza kadar binlerce ürünün tohumu özenle korunuyor. Ankara ve İzmir’deki Tohum Gen Bankasında toplamda 120 bin tohum eksi 18 ile artı 5 derecelik özel odalarda muhafaza ediliyor.
Vatandaşlar, söz konusu bu bankalara, karşı ödemeli şeklinde ellerindeki tohumları gönderebiliyor. Bunun yanı sıra Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesindeki araştırmacılarda Türkiye’nin 81 il 7 bölgesine dağılarak özenle buldukları tohumları, bankalara getiriyor.
Bankalarda kaydedilen tohumlar temizlenmesinin ardından çimlenme testinden geçiriliyor. Tohumlar, belirli nem ve sıcakta kurutuluyor. Çeşitli aşamalardan geçirilen tohumlar özel ambalajlarda vakumlanıyor ve eksi 18 derecelik girilmesi yasak odalarda muhafaza ediliyor. Eksi 18 derecelik odada muhafaza edilen örnekler dağıtıma kapalı.
Orta dereceli muhafaza odalar ise 5 ile 8 derece arasındaki bir sıcaklığa sahip. Bu odadaki tohum örnekleri ise sadece araştırma projeleri için dağıtıma açık bırakıldı. Tohum Gen Bankası sayesinde Türkiye’nin bitki genetik kaynakları su stresi, kuraklık, hastalıklara karşı korunmuş oluyor.
Ankara’daki Tohum Gen Bankası, kapılarını İHA ekibine açtı. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Hümeyra Yaman, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de genetik kaynakların toplanması, muhafaza edilmesi ve tohum karakterizasyon çalışmalarının yıllar öncesinde başladığını ifade etti.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün (TAGEM) kurulduğu ilk tarihten itibaren Türkiye’nin tohum genetik kaynaklarının toplanmaya başladığını belirten Dr. Yaman, ürünlerin ıslah edildiğini ve geliştirildiğini vurguladı.
Bağışçılar tohum gönderebiliyor
Tohumların bankaya bağışçılardan da gelebildiğini aktaran Dr. Yaman, “Kendi bu tohumlukları çoğaltanlar var. Onlardan arkadaşlar toplama çalışmalarıyla alabiliyorlar. Bağışçılar doğrudan da gönderebiliyor. TAGEM üzerinden formları indirerek gerekli yerleri doldurarak bilgileri de girmek kaydıyla bize karşı ödemeli gönderebiliyorlar tohumlarını. Bunun yanı sıra arkadaşlarımız da toplama çalışmaları yapabiliyor” ifadelerini kullandı.
Genetik materyaller koruma altında
Enstitü bünyesinde tohum ıslahçısı araştırmacı personellerin olduğunu dile getiren Yaman, “TAGEM’e bağlı 50 araştırma enstitüsü var ve bunların büyük bir çoğunluğu bitki bazlı çalışan ıslahçılardan oluşuyor. Islah çalışmalarında da elde edilecek genetik materyaller yine gen bankamıza gönderiliyor ve korumaya alınıyor” diye konuştu.
“Yüzde 85 çimlenme oranı isteriz”
Tohumların bankaya gelmesinin ardındaki hikayeyi de anlatan Yaman, “Buraya gelen tohumlar evvela geçici kayıt numarası alır. Kayıt numarasından sonra elemeye geçer. Bir selektör hanemiz var. Selektörde hafif taneler ve o popülasyonu temsil etmeyen tohumlar ayrıştırılır. Geri kalan tohumlar çimlenme testine tabi tutulur. Bizde yüzde 85 çimlenme oranı isteriz ama her türe göre değişmekle beraber bunun çimlenme prosedürü vardır” şeklinde konuştu.
Tohumların 50 ile 100 yıl saklanması için bütün prosedür uygulanıyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2014 standartlarına uygun bir şekilde çalıştıklarına dikkati çeken Yaman, şunları kaydetti:
“Çimlenmeyi geçen her tohum daha sonra kurutma odasına alınır. Kurutma odasında 6 ile 8 hafta belli nem düzeyine inmesi sağlanır. Bu tohumların ömrünü uzatır. Yani tohumda bulunan hücreler arası sıvının bir nevi azaltılmasını sağlıyoruz. Aslında biz tohumları 50 ile 100 yıl saklanması için gerekli prosedürleri uyguluyoruz. Kurutmadan sonra biz de tohumlarımızı soğuk dolaba kaldırıyoruz. Özel presleme makinamız ve kaplarımız var. Bu kapların içine tohumları koyduktan sonra presliyoruz.”
Preslenen tohumların artı 5 ile eksi 18 derece sıcaklıktaki odalara kaldırıldığını belirten Yaman, “Artı 5 derece orta dönem muhafaza odamız bizim. Orta dönem muhafaza odamız bizim dışarıya açık tohumlarımız ama burada bir yanlış algı olmasın. Dışarıya çıkarken direk çiftçiye ya da ekecek kişiye verdiğiniz bir tohumumuz yok” ifadesini kullandı.
TAGEM’in tohum varlığı 120 bin
Bilimsel Ar-Ge çalışmaları için sadece artı 5 derece sıcaklığındaki odalardan tohum çıkışı olabildiğinin altını çizen Dr. Yaman, “Eksi 18 derece yıllarca saklanabilen dolabımız ve kesinlikle buradan dışarıya materyal çıkışı olmuyor. Şu anda eksi 18 derecede 62 bin 686 tohumumuz bulunmakta. İzmir Gen Bankamı ile beraber TAGEM’in tohum varlığı 120 bin” dedi.
İlginizi Çekebilir