© Tanık Haber

Toprak Dede’nin bonsai koleksiyonu müzede yaşatılıyor

TÜRKİYE’NİN İLK, AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ OLAN YALOVA BONSAİ MÜZESİ’NDE YER ALAN “TOPRAK DEDE” LAKAPLI HAYRETTİN KARACA’NIN 14 BONSAİ AĞACI ÇALIŞMASI GELECEK NESİLLERE AKTARILIYOR.

Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyüğü olan Yalova Bonsai Müzesi’nde yer alan “Toprak Dede” lakaplı Hayrettin Karaca’nın 14 bonsai ağacı çalışması gelecek nesillere aktarılıyor.


Yalova merkeze bağlı Kadıköy beldesinde bulunan Yalova Bonsai Müzesi’nde 80 türden 180 minyatür ağaç sergileniyor. Özel tekniklerle ağaçların saksılar içinde budanarak, bodurlaştırarak, şekil verilerek yetiştirilmesi sanatı olan bonsai sanatının Türkiye’deki en önemli örneklerinin yer aldığı sergi ziyaretçilerini eşsiz güzelliğiyle büyülüyor.


Bonsai sanatçısı Hasan Şimşek, müzemizdeki en değerli ağaçların bir kısmının TEMA Vakfı Kurucusu, rahmetli Hayrettin Karaca’nın koleksiyonundan geldiğini dile getirdi. Bonsaiye başladığı ilk yıllarda Hayrettin Karaca’nın da koleksiyonu olduğunu öğrendiğini ve sık sık orayı ziyaret ederek o ağaçlardan ilham aldığını belirten Şimşek, “Daha sonraki yıllarda bonsai sanatında mesafe kat etmeye başladım. Hayrettin Karaca yaşının ilerlemesi sebebiyle ağaçlarıyla eski düzeyde ilgilenemedi. Biz de destek vermeye çalıştık bazı ağaçlarının bakımını yaptık. Sonrasında hayata veda etmesi sebebiyle ağaçları bakımsız kaldı. Biz bunlardan bir kısmını devraldık. Özellikle de hatırası olan, belli bir hikayesi olan ağaçlarını devralmaya çalıştık. Müzemizde de şu anda bu ağaçların periyodik bakımları yapılmakta. Gelen ziyaretçilere de bu ağaçların tarihçeleri anlatılmakta” dedi.



Türkiye’de en uzun süredir bonsai olarak bakılan “Dedeağaç” ilgi görüyor


Şimşek, 1974 yılında Hayrettin Karaca ve arkadaşlarınca Toros Dağları’ndan sökülen sarıçamın müze için en değerli çalışmalardan birisi olduğunu belirterek şöyle konuştu:


“Yani 50 yıldır saksıda bulunan bir ağaç ve Türkiye’de de en uzun süredir bonsai olarak bakılan ağaç unvanına sahip. Hayrettin Karaca genelde ağaçlarını budayarak şekillendiriyordu. Biz ise bonsai sanatında önemli bir yeri olan telleme sanatını da ağaç üzerinde uyguladık. Şuan Japonya’daki herhangi bir üst düzey bir ağaçtan çok da aşağı kalır yanı olmayan bir konuma getirdik. Japon bonsai sanatında belli özelliği olan ağaçlara isim verilir. İsim ağacı olarak geçer. Bir nevi yaşayan anıt gibi tescillenirler. Müzemizde de ismi olan iki ağacımız var. Birincisi müzemizin girişinde bulunan paşa. Çok değerli bir ağaç bizim için. İkincisi de bu sarıçam ağacımız. Ağacın ismi Dedeağaç. Bunu da aslında müzemizi ziyaret eden anaokulu öğrencileri bu ismi bir nevi koydular. Rahmetli Hayrettin Karaca, Toprak Dede, Ağaç Dede unvanıyla da bilinirdi. Bu ağacın Hayrettin Karaca’yla ilgisinden bahsedince çocuklar Dedeağaç gibi terimler kullandılar. Biz de bu ağacın ismi Dedeağaç olsun dedik. Zaten de müzemizin en yaşlı ağacı. 80 yaşlarında olduğunu tahmin ediyoruz. Bundan sonraki yıllarda da bakımını üstlenmekten büyük keyif alacağız. Bizden sonra da bonsaiye yeni heveslenen nesiller de ağacın bakımına ve seyrine devam edecekler.”



Toprak Dede’nin müzede 14 ağacı bulunuyor


Hayrettin Karaca’nın koleksiyonundan 2015 yılında 26 ağaç aldığını anlatan Şimşek, “Bunlardan bir kısmı ciddi sorunluydu. Bir kaçını kaybettik. Şu an bahçemizde 14 adet Hayrettin Karaca’nın koleksiyonundan ağaç var. Benim şahsi koleksiyonumda da 7 ağacı mevcut. Zaten biz Hayrettin Karaca’dan devralınca bir nesle devredilmiş oldu. Kızım da bonsai sanatına devam ediyor. Ben de şahsi koleksiyonumu kızıma devrettim. En azından 2 nesil devredilmiş oldu. Bundan sonra da bonsai eğitimlerine ağırlık veriyoruz. Ağaçların devam eden bakımlarını da bu nesil yapacaktır diye ümitliyiz” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER